Bu konuda serbest kürsü açtım

Haberin Devamı

İDDİAYI ortaya atan CHP İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel...
Yüksel, “AK Parti’nin yeni hedefi Karşıyaka’yı il yapmak. Önce Karabağlar’ı, Bayraklı’yı ilçe yaptılar. Şimdi Karşıyaka’yı il yapıp İzmir’i almak için plan yapıyorlar” diyor.
Bu yoruma AK Parti İl Başkanı Ömer Cihat Akay’ın cevabı da gecikmedi.
“Böyle bir düşünce yok. Hükümetin böyle bir çalışması da yok. Dedikodu ve rivayetler üzerine konuşuyorlar...”
Daha anayasa değişikliği yapılmadı, partilerin yerel seçimleri erkene çekme konusunda görüşleri henüz net değil ama...
Siyasette bir şey konuşulmaya başlandı mı, hele bu “seçim” olursa artık geriye dönüş yok demektir.
Nitekim, bu tür siyasi çıkışları da çok sık göreceğiz. Yasanın çıkmasından sonra geriye sadece bir yıl kalacak.
Yüksel’in iddiası gerçek olabilir mi, hükümetin böyle bir planı var mı, yok mu, varsa Karşıyaka dışında başka yerler var mı?
Tam bilemiyorum.
AK Parti İl Başkanı’na göre bunun gerçekle bir ilgisi yok...
İzmir’de olduğu gibi İstanbul ve Ankara’da da bir önceki seçimlerde bölünmeler oldu. Yüksel’in dediği gibi Karşıyaka ve Konak ikiye bölündü, Karabağlar ve Bayraklı, İzmir’in yeni ilçeleri oldu.
Bu bölünme de uzun yıllar tartışılıp karara bağlanan bir mesele değildi. Aynı caddenin bir tarafı Karşıyaka, diğeri Bayraklı’ya verildi. Ve bölünme gerçekleşti...
Yani “Yok olmaz” diyenler de “Olabilir” diyenler de bana kalırsa ihtiyatlı davransınlar.
İşin siyaset kısmında, stratejiler, yeni hedefler... Ya da hiç bilmediğimiz farklı hesaplar olabilir. Bırakın onları siyasetçiler tartışsın...
Siz şu soruya kafa yorun.
“Sizce İzmir’in karşı yakasının il olması doğru mu, Karşıyakalılar bunu ister mi, İzmir İzmir olmaktan çıkar mı?”
Benim bir fikrim var. Bunu da yazacağım. Ama sizlerin de görüşlerini merak ediyorum.
Bu konuda bir “serbest kürsü” açalım.
İzmir’in her yerinde oturan, İzmir’i seven herkes bu kürsüye katkı koysun.
Biz de sütunlarımızda yayınlayalım.

Haberin Devamı

Asıl şimdi kararlılık gerekir
Dün İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’yla konuşuyorduk. Çok üzüntülü olduğunu sesinden hemen anladım. “Başımız sağ olsun” diye söze girdi. Şırnak’ın Beytüşşebap İlçesi’ndeki 10 şehidimizi, artan terör olaylarını konuştuk.
“Acımız büyük, terörü lanetliyorum. Biliyorum terör, bunu yapmak istiyor. Günlük hayatımızı etkilemek istiyor. Buna karşı daha güçlü olduğumuzu her fırsatta göstermeliyiz ama... Fuardaki konseri iptal etmeyi düşündük. İçimizden bu organizasyonu yapmak gelmedi çünkü...” dedi.
Başkanı çok iyi anlıyorum. Çünkü Kocaoğlu, son iki aydır, nerede bir konuşma yapsa, ya başlangıcında ya da finalinde çağrısını yineliyor.
Diyor ki...
“Hangi siyasi parti olursa olsun, hangi siyasi görüşe yakın olunursa olsun, koşulsuz bir araya gelelim. Bu artık bir partinin değil, Türkiye’nin meselesi... Artık bu milletin dayanacak gücü kalmadı...”
Bu ruh halini iyi anlamak lazım. İnsanların her şehit haberinden sonra aynı çelişkiyi yaşamalarını anlamak lazım. Bırakın eğlence yerlerine gidip gitmemeyi, dışarı çıkıp çıkmama konusundaki tereddütleri bile anlamak lazım.
Ama şunu da bilmek lazım...
Teröre boyun eğmemek için günlük hayata devam etmek, ama ortak bir tepkiyi de göstermek lazım.

Haberin Devamı

Kordon’u artık trafiğe açmalıyız
Fuar açıldığına, eylül geldiğine, okulların bir kısmı başladığına, insanlar kente döndüğüne göre...
Kordon’u trafiğe açmaya, trafiğin akışını biraz da olsa rahatlatmaya gerek yok mu?
Bana sorarsanız var...

İzmir’e de toplu taşıma yolu
İstanbul Büyükşehir Belediyesi toplu taşımayı rahatlatmak ve arttırmak için bir uygulama başlattı. “Toplu Taşıma Yolu” diye... Yola park eden araçlar çekici tarafından otoparka götürülmüş, şerit ihlali yapan sürücülere ceza kesilmiş. Uygulama başarılı olacak mı, olmayacak mı göreceğiz. Ama İzmir için de bir uygulamanın artık kaçınılmaz olduğu bir gerçek...
Kentin ana arterlerinde artık günün hangi saatinde olursa olsun, trafik kaosa dönüşüyor. Bus Lane, yani “taşıma yolu” fikri İstanbul’da sonuç verirse, İzmir’de de hayata geçirilmeli. “Yol yok, nasıl yapılacak” diyenlere ya da yetkililere cevabım da net olacak.
En azından belli bölgelerde otoparkı, durup kalkmayı önleseniz, biraz da taksilere uyarı yapsanız... İnanın her şey çok daha iyi olur.

Yazarın Tüm Yazıları