Bu ilişki sezonu çıkarır mı?

Onur Baştürk:

Şükran Ovalı’nın Asena Atalay’a benzediğini düşünmüyorum. Böyle düşünmek Şükran Ovalı’nın güzelliğine hakaret olur ama evet, fiziksel özellikleri benzer sevgililer seçiyor bazı erkekler. Burada bence annelerine bakmak gerekiyor. Anneleri de mutlaka o sevgililerin fiziksel özelliklerini taşıyordur. Yani bazı erkekler aslında “anne gibi” ona bakacak sevgili arıyor.

Melike Karakartal: 
Konu futbolcular olduğunda, erkeklerin aşk ilişkilerinde hikaye hep kadınların görüntülerinden başlıyor... Asena Atalay ve Şükran Ovalı birbirine çok benziyor. Caner Erkin, aklındaki ideal kadının fiziksel özelliklerini belirlemiş ve onun peşinden gidiyor gibi bir portre çiziyor. 
Tabii böyle bir durumdan gerçek aşk doğmayacak diye bir kaide yok elbette. Ama uzun mesafe ilişkileri zordur, umarım başarabilirler.

Ömür Gedik: 
Ben bu iki kadını ne kariyer ne de fiziksel anlamda benzetebiliyorum. Caner’in Şükran Ovalı ile Asena Erkin’e benziyor diye beraber olduğunu da hiç sanmıyorum. Ama tabii her insanın zevki bellidir. Kimi sarışın sever, kimi esmer, kimi balık etli, kimi zayıf. 
Böyle olunca, aynı giyim tarzı gibi, eş tercihlerinin de benzer olabilme ihtimali var. Ya da tam tersi, eski ilişkiden illallah denildiği durumlarda “aman eskisine hiç benzemesin” kafasında da olunabilir pekala. Caner Erkin, Şükran Ovalı aşkının ömrünü ise Allah bilir. Uzun ömürlü olmasını arzu ederiz tabii.

Cengiz Semercioğlu: 
Hani aralarında hiçbir şey yoktu? Hani Şükran Ovalı kesinlikle reddediyordu bu ilişkiyi? Ne oldu? Magazinciler bir kez daha haklı çıktı... Caner bu sezon Inter’de forma giyecek, Milano’da yaşayacak... 
Şükran ise yeni anlaştığı “Familya” dizisi için Ayvalık’a taşınacak. Bu ilişki nerede, nasıl yaşanır, nasıl sürer anlamadım ben... Caner’in Inter macerasıyla, Şükran’ın “Familya” macerası aynı hazin sonu paylaşabilir. Bu ilişki bu sezonu çıkarsa iyidir...

 

Aynı gemideyiz yahu...
Biraz sakin!

Sıla, Demokrasi ve Şehitler Mitingi’ne katılmayacağını açıklarken “Kesinlikle darbe karşıtıyım ama böyle bir şovun, gösterişin içinde bulunmayı düşünmüyorum” dedi ve pek çok kişi tepki gösterdi. Sanatçılara darbeye verdikleri tepkinin dozajı üzerinden baskı yapmak doğru mu?

 

Cengiz Semercioğlu: 
Bunu söyledi diye Sıla linç ediliyor. Ama bu konuda haklı olan Sıla... Darbeye karşı olduğunu açıkça söylüyor. Konsere, mitinge gitmek zorunda mı? 
Kimse kimseyi bu konuda zorlayamaz. İsteyen gider, isteyen gitmez. Onlarca sanatçı dün Yenikapı’daydı işte. 
Neden onlarla yetinmiyoruz da mitinge gitmeyeceğini açıklayanı da zorluyoruz?

Onur Baştürk: 
Sıla’ya katılıp katılmamaktan öte kötü olan şu: Herkes aynı düşünmek, herkes benzer tepkiyi vermek zorunda mı? 
Benzer tepkiyi vermezsen anında “bir şeyci” oluyorsun ya da vatan haini. Bu vasatlıktan, bu tek renklilikten çok ama çok sıkıldım ben. Sıla istediğini söyler, bir başka popçu da isterse her gece demokrasi nöbetine gider. Ama öyle olmuyor işte. Sıla’ya saydıran saydırana şu anda. 

Melike Karakartal: 
Bu dönemin maalesef şöyle bir yönü oldu: Eğer darbeye karşıysan, sadece içinden karşı olma, çünkü içinde, aklında tuttuğun düşüncenin bir değeri yok. Hem “karşıyım” diyeceksin, hem bunu alnına yazacaksın. Hele toplum önünde bir iş yapıyorsan, oyuncuysan, müzisyensen, tiyatrocuysan, bunu bir pankarta yazıp yanında taşıyacaksın. 
Aksi takdirde “Neee! Demek darbecisin” diye yaftalanman an meselesi. Bir müzisyenin aynı anda darbeye karşı olması ve demokrasi mitingine katılmak istememesi de bir tercih, saygı duyulmalı. Hepimiz aynı gemideyiz yahu, biraz sakin!

Ömür Gedik:
Şov dediği şey, ülkenin el ele verdiği ve bunu herkese gösterdiği bir toplantı aslında. 
Ben Yenikapı’daydım ve orada olmaktan büyük bir onur duydum. Gelen herkesle ülkemiz için el ele, omuz omuza olmak çok güzeldi.

 

Evlenemedin de evlenemedin!

Seren Serengil ile gazeteci Müge Dağıstanlı atışmasında kim haklı? Serengil, basında çıkan bikinili fotoğraflarının photoshop’la çirkinleştirildiğini öne sürdü. Bu tartışmada acaba kim haklı? 

Cengiz Semercioğlu: 
Bu kavgada kimin ne dediğiyle ilgilenmiyorum ama Posta gazetesi bir sanatçının fotoğrafının üzerinde oynayıp, selülitli gösterme işini yapmaz. Seren çekilen karelerin orijinalini muhabirin makinesinde gördü mü? 
Görmediyse neye göre gazetede çıkanların photoshop’lu olduğunu iddia ediyor? Editör, hiçbir karenin üzerinde oynamaz. 
Müge’yi tanırım çok iyi gazetecidir ve asla böyle bir şey yapmaz.

Melike Karakartal: 
Kötü bir ışık altında berbat görünmek gayet mümkün. Öğle güneşin en dik geldiği saatler böyledir, Seren Serengil de iyi ve kötü ışığın nelere sebep olabileceğini biliyordur. 
Fotoğraflarla oynandığına ihtimal veremem. Benim de burada takıldığım konu sözler ve yaklaşım. Seren Serengil, Müge Dağıstanlı’ya “Evlenemedin de evlenemedin” diyor tekrar tekrar. “Kimse seni sevmiyor” diyor, “Programın izlenmiyor” diyor. Biraz sakinleşip yazsaymış keşke. 
Tartışmanın ulaştığı ton çirkin. Erkekleri bırakın, kadınlar bile hemcinslerini cinsiyetçilik üzerinden vuruyor, üzücü. 

Onur Baştürk:
Seren Serengil’i eğlenceli buluyorum. Ama bu atışmayı kaçırmışım. Baştan sona da saçma bir şeymiş. Estetik sadece evlenmek için yapılmaz ki...

Ömür Gedik: 
Saçma diyorum. Özellikle “Seninle kimse evlenmiyor” cümlesi çok seviyesiz. 

 

Snapchat–Instagram savaşları

Instagram, yeni bir güncellemeyle Snapchat’ten rol çaldı. Kimileri “Bir uygulama da alıştığımız gibi kalsaydı” yorumunu yaptı, kimisi de hemen Snapchat’in pabucunu dama attı... Acaba Snapchat bitiyor mu? 

Ömür Gedik: 
Snapchat out, Instagram Stories in. Nasıl da hemen sattık Snapchat’i, inanamıyorum gerçekten de. Instagram Stories Snapchat’le o kadar aynı ki, oradan çıkıp diğerine girene kadar aynı hikayeyi Instagram’a koyuveriyoruz. Instagram benzer bir hamleyle, video özelliği ekleyerek Vine’ı bitirmişti. Şimdi aynı şeyi Snapchat’e yapmakta.

Onur Baştürk:
Bence Instagram kazandı bu oyunu! Peki Snapchat biter mi? Belki hemen bitmez ama halihazırda Instagram’da takipçi sayısı daha yüksek olan Snapchat’e video yüklemeyi yavaş yavaş bırakır. Birinden birini seçer yani. Çünkü her iki tarafı da aynı şekilde yönetmek, aynı kayıtları koymak dünyanın en manasız işi. Olan, Snapchat’le parlayana olur...

Melike Karakartal: 
Ben bir iş yaptığımda, bir fotoğraf veya video çektiğimde bunun illa bir yerlerde kalıcı olarak durmasını istiyorum, “geçici” bir dünya olduğu için Snapchat’e en baştan hiç bulaşmadım. En başta Instagram’da böyle bir özellik olsaydı Snapchat olmazdı bile, şimdi hem kalıcı olarak fotoğraf-video koyma imkanı tanıdığı, hem de Snapchat’in fonksiyonuna “Hikayeler” ile sahip olduğu için bence Snapchat’i bitirir.

Cengiz Semercioğlu: 
Snapchat’e hiç ısınamamıştım zaten, iyi oldu... Mark Zuckerberg defalarca uygulamayı almayı denemiş ama başaramamıştı. O da yenilenen Instagram’a Hikayeler diye bir özellik ekleyerek Snapchat’i bitirmeye karar verdi. Bence iyi bir darbe vuracak ama bitiremeyecek.

 

‘Arı’ Tülin!

Tülin Şahin, Allure dergisinin Rusya edisyonunun hazırladığı ‘dünyanın en iyi ve en güzel 50 modeli’ listesinde yer aldı.

Cengiz Semercioğlu: 
Tülin Şahin çıkanlarda ama bana göre Rus Allure dergisi inenlerde... Ben Tülin Şahin’e gelene kadar 500 tane daha iyi model sayabilirim...

Melike Karakartal: 
Güzel bir haber bu, Tülin Şahin’in yan yana getirildiği isimler, moda dünyasında gelmiş geçmiş en önemli, en çok iz bırakan isimler.

Onur Baştürk:
Tülin’e bravo! Aynı zamanda en çalışkan model. Kadın arı gibi çalışıyor, bir gün orada bir gün burada...

Ömür Gedik: 
Tülin Şahin dünya çapındaki sosyal sorumluluk projelerinde de katılarak değerine hep değer katıyor. Tebrikler. 

 

İnenler-Çıkanlar 

Özge Ulusoy (Çıktı)

Süreklilik önemli...

Özge Ulusoy, Karadağ’ın Budva şehrinde gerçekleştirilen Cavalli defilesinde yürüdü. 

Ömür Gedik: 
Özge duruşuyla her zaman takdirimi kazanan bir isim. Ünlü markalarla yan yana gelmesine şaşmamalı.

Melike Karakartal: 
Uluslararası ve önemli bir ismin defilesinde yürümesi bir başarı, ancak bunu kulağa “moda haftasında yürüdü” gibi gelecek şekilde haber olarak servis ediyorlar, yalnızca bunu doğru bulmadım.

Cengiz Semercioğlu: 
Anlık işler değil, süreklilik önemlidir. Özge bunun devamını getirebilir mi? Bu haftalık çıkanlarda olsun bakalım.

Onur Baştürk:
Güzel bir şey, hoş bir şey, şık bir şey. Ama Karadağ’daki Cavalli defilesinin çok da mühim olduğunu düşünmüyorum açıkçası...

 

Tuğba Özay 

Çabası iyi ama

Tuğba Özay, “Pes Etme” şarkısına çektiği klipte giydiği motosiklet kostümüyle gündemde.

Melike Karakartal: 
Hem içerik, hem görüntü açısından “Seks sattırır” dönemi çok eskide kaldı artık. Başarısız bir “yeniden 90’lar denemesi” olmuş. Üstelik klipte motosiklete dönüşmesi?

Cengiz Semercioğlu: 
Tuğba Özay’ın motor tutkunu olduğu biliniyor. Yarış motoru bile kullanıyor. Ama klibinde motora dönüşme fikrini kim vermişse ona bir daha görüşmesin...

Ömür Gedik: 
Seks sattırır bence her daim geçerli, dünyada da böyle, dozunu ayarlamak önemli. 
Tuğba’nın motosiklete dönüşmesi ise klibe komedi unsuru katmış. 
Çok alemler. Kimin aklına gelmiş yahu!

Onur Baştürk:
Komik bir klip. Motosiklet kostümlü Tuğba Özay bir sonraki klibinde UFO kostümü giysin derim.

 

Emojili Konsey

Onur bunu beğendi

Deniz Çakır’ın rastalı imajını...

 

Cengiz bunu sevdi...

Son dakikada da olsa, zor da olsa TRT’nin olimpiyat yayınlarını almasını ve olimpiyatları canlı yayınlamasını.

 

Melike buna çok sevindi...

Bu haftanın gerçekten en bomba haberi TRT’nin olimpiyatları yayınlama kararıydı. Haftalardır herkes yazdı, sosyal medya üzerinden büyük baskı oldu, toplumun bir ağızdan verdiği tepkinin böyle bir sonuç doğurması harika.