Bu felaketin sebebi Temizel

Konumuz tabii ki, Arjantin'deki çöküş ve Türkiye.

Çiller, Türkiye'deki krize ilginç bir ‘‘milat’’ koyuyor.

Aynen şunu söylüyor:

‘‘Yaşadığımız bu ekonomik felaketin sorumlusu Zekeriya Temizel'dir.’’

Yani ekonomik krize koyduğu milat, Zekeriya Temizel'in Maliye Bakanlığı dönemi oluyor.

NEREDEN BULDUN

Çiller devam ediyor:

‘‘Bu felaket, Zekeriya Temizel'in getirdiği ‘Nereden Buldun' uygulaması ile patladı. Yani başlama vuruşunu o yaptı.’’

Peki son 10 yılda bunun başka sorumlusu yok mu?

Çiller şu cevabı veriyor:

‘‘Son 10 yılda bazı hatalar yapıldı. Ama asıl olay Zekeriya Temizel'in Nereden Buldun'u ile başladı. Sermaye korkup Türkiye'den kaçtı.’’

Ve arkasından şu tahlil:

‘‘Bu kafayla ülkeyi sosyalist bir ülke haline getirdiler.’’

DYP Genel Başkanı, kriz tahliline devam ediyor:

‘‘Krizin ikinci sorumlusu, IMF'nin dayattığı ‘kur çıpası' uygulamasıdır’’ diyor.

‘‘Temizel sermayeyi kaçırttıktan sonra ikinci darbeyi kur çıpası vurdu’’ diyor.

Bu arada üniversitedeki yıllarına ait bazı anılarını anlatıyor.

O yıllarda da Deniz Gökçe ile kur çıpası olayını tartışıyorlarmış.

‘‘Deniz Gökçe o yıllarda kur çıpasını savunurdu. Ben ise bunun Türkiye'yi felakete götüreceğini savunuyordum. Sonunda ben haklı çıktım’’ diyor.

Bu girişten sonra konumuz Arjantin olayı ile Türkiye arasındaki benzemezliklere veya benzerliklere geliyor.

Çiller son 48 saattir, Arjantin ile Türkiye'yi birbiriyle karşılaştırmaya çalışıyor.

11 EYLÜL YARADI

Uzmanlardan Arjantin'e ait rakamları almış. Şu tahlili yapıyor:

‘‘Aslına bakarsanız Arjantin'in durumu bizimkinden iyi. Benim için en önemli gösterge, dış borcun gayri safi milli hasılaya oranıdır. Bu rakam Arjantin'de yüzde 62, bizde ise yüzde 50. İnsanların gelir düzeyi, neredeyse Türkiye'nin üç katı. Yani Arjantin'e bakıp, bizim durumumuz iyi demek saflık olur.’’

Ama o da 11 Eylül'ün Türkiye'ye yardım ettiği kanaatinde.

‘‘11 Eylül olmasaydı 10 milyar dolar gelmezdi’’ diyor.

Cümlesini şöyle tamamlıyor:

‘‘Karamsar olmaktan bitap düştüm. Aslında iyimser politika, muhalefete daha fazla puan sağlıyor. Ama ben iyimser olamıyorum.’’

Evet, DYP Genel Başkanı Çiller'in ekonomik krize bakışı böyle.

Koyduğu milat da Zekeriya Temizel'in bakanlığı dönemi.

Derviş'in Noel gecesi

GEÇEN pazar günü Hürriyet'in ekonomi sayfasında küçük bir haber vardı.

Bu habere göre Başbakan Bülent Ecevit, Washington ziyaretine giderken yanında Devlet Bakanı Kemal Derviş'i de götürecek.

Bu gezinin ayrıntıları da belli oldu.

Ecevit, gezide Derviş'in yanı sıra ekonomi bürokrasisini de yanına alacak.

Başbakan ayrıca, Özal'ın yaptığı gibi kalabalık bir işadamı grubuyla birlikte ABD'ye gidecek.

Derviş'e gelince, kendisi bir haftadan beri Monaco'daydı.

Oradan Cenevre'ye geçti.

Tahminim bu akşam Noel'i Alman annesiyle birlikte geçirecek.

Ecevit'in ABD ziyaretine rastlayan günlerden birinde Derviş'in Almanya'da konferansı var.

Ancak bu ertelenebilir.

Başbakan'ın Washington ziyaretine Derviş'i de götürmesi son derece normal.

Ziyaretin ağırlıklı konusu Irak olacak ama, Türkiye'nin IMF'yle ilişkileri de son derece önemli.

Ben, tamamen hissiyatıma dayanarak, yine de şunu söylüyorum.

Şunu bir kenara yazın.

Başbakan ile Derviş arasındaki ilişkiler son zamanlarda ısınmaya başladı.

İlerde bunun siyasi sonuçları olabilir.

Hesapları buna göre yapmakta yarar var.