Bu ara motosiklet deyince kulaklarım Çinliyor

Güncelleme Tarihi:

Bu ara motosiklet deyince kulaklarım Çinliyor
OluÅŸturulma Tarihi: Eylül 14, 2005 00:00

Herkesin dilinde bir Çin malı motosiklettir gidiyor. Åžimdi kaç zamandır ÅŸu Çin malı motosikletleri mercek altına aldığımı, bu sayfayı düzenli okuyanlarınız bilir. Öncelikle ÅŸunu da bilmenizi isterim pek meÅŸakatli bir iÅŸ oldu ve sanırım tek haftaya sığmayacak.Bu hafta markalara girmeden bu uzak doÄŸulular hakkındaki genel tabloyu anlatmak istiyorum. Åžimdi şöyle olayı baÅŸtan alıp bir toparlayalım. Çin malı daha doÄŸrusu uzakdoÄŸu kökenli motosikletlerin ülkemize yaptığı hızlı giriÅŸ sayesinde, kuÅŸkusuz motosiklet piyasasında çok ciddi bir büyüme baÅŸladı. Şöyle ki, geçen yıl 130 bin olan motosiklet satışları bu yıl daha sona ermeden 300 bini bulmuÅŸ durumda. Bu rakamlar sektör açısından, ne olursa olsun elbette bir geliÅŸme ancak bu hızlı giriÅŸin bir takım sorunları da beraberinde getirdiÄŸini kimse göz ardı edemez. Peki bu motosikletler ne menem ÅŸeyler, pahalı bir kask fiyatına satılan bu motosikletler neyin nesi, kimin fesi? Efendime söyleyeyim, bu motosikletlerden almak sureti ile motosiklet camiasına adım atan motosiklet sevdalısını neler beklemektedir? Bunlar gerçekten beklenen ÅŸeyler midir? vs.MOTOSÄ°KLETÄ° BÄ°LMÄ°YORLARÅžimdi iÅŸin içinde enteresan durumlar var. Her ÅŸeyden önce ÅŸunu baÅŸtan söylemek istiyorum. Piyasaya getirdikleri hareket ve bereket konusunda bu uzakdoÄŸu kökenli arkadaÅŸları tebrik etmekte fayda var. Ancak bu motosikletleri ülkemize getiren firmaların neredeyse hiçbiri motosikletten gerçekten anlayan ya da uzmanlık alanı motosiklet olan firmalar deÄŸil. Bu sebeple de uzak doÄŸuda yapılan ve getirmeyi planladıkları motosiklet modellerini seçerken gerçekten analiz yapabilecek, motosikleti kalite ve teknik özellikleri itibarıyla deÄŸerlendirebilecek bir seviyede deÄŸiller.Bunun sonucu da firmaların yaklaşımı, göze en hoÅŸ gelen, fiyatı en makul olan modelleri bir an önce ülke sınırlarına sokarak, piyasanın bu hareketli ve adete ÅŸaÅŸkın halinden faydalanarak maksimum faydayı saÄŸlamak olarak karşımıza çıkıyor. Düşünün belki de hayatlarında hiç motosiklete binmemiÅŸ, konu ile alakasız iki ÅŸirket sahibi konuÅŸuyor; ‘Yahu ÅŸu motosiklet iÅŸinde çok para var. Fikrettin ne diyosun bir el atsak bizde, hazır kaymaktan faydalansak mı?’, ‘Vallah doru diyosun Nicamettin abi ya bak haftaya fuar varmış gavur ellerinde bi gidek de bakak’, ‘Tamam gidelim valla.’ TÃœKKAN AFÄ°LLÄ° OLACAKFuar alanında; ‘Yok yok bu daha janjanlı, yanarlı dönerli görünüyo, o çok sade Fikrettin. Hem bak fiyatına en ucuzu bu’ , ‘Ama bu da geçen filmde gördüğüm motora benziyo be abi! Uf be abi bak bunda ABS neyin bilem var’, ‘Yapma ya.. Türk lirasıylan biz bunu 1.600 YTL’ye satarız valla, ABS mi var? Hadi onu da koy sepete ama tamam bak kaç model oldu, baya da afili olacak bizim tükkan hea, ortaya karışık hesabı deneyelim bakalım, hangisi ne satacak.’ Bu diyalogaları kimseler üstüne almasın. Yurdum insanıdır, Fikrettin de Nicamettin deÖ Ama iÅŸte hayatlarında motosiklete bile binmemiÅŸ, hatta asla da binmeyi düşünmeyen Fikrettin ile Nicamettin elbette olaya sadece satış odaklı baktıkları ve motosiklet konusunda hiçbir yeterli bilgiye sahip olmadıkları ve hiç de akıllarını bu yöne çalıştırmadıkları için 1.600 YTL’ye ABS’li bir motorun olamayacağını kavramaları mümkün deÄŸil. Pek çok büyük markanın bile maliyetleri fazlalaÅŸtırması da sebep gösterilerek motosiklette ABS koymadığını göz önüne alırsanız, bu uzakdoÄŸudan gelen motorcukların broşürlerinde yazan ABS’nin bizim bildiÄŸimiz ABS olmadığını anlarsınız. Peki ne bu bir küsür YTL’lik motorlarda yazan ABS?HER ABS’YE Ä°NANMAYINBen de ilk zamanlar çok merak ediyordum yahu nasıl olur bu fiyata ABSli motor diye? Ve sonunda öğrendim. Güleyim mi aÄŸlayayım mı bilemedim! Efendim Hollanda da yaÅŸayan bir Türk giriÅŸimci(?), bu konuya fazla kafa yorunca aklına kendi ürettiÄŸi standart frenlere ABS markası almak geliyor. Ä°ÅŸin kötüsü baÅŸarıyor da. Yani kendi ürettiÄŸi standart frenlerin ismini ABS diye onaylattırıyor. Ve bu frenlerin kullanıldığı motosikletlerde ABS fren var deniyor. Ama bu ABS nin bizim bildiÄŸimiz ABS ile uzaktan yakından alakası yok! Ne büyük bir aldatmaca! NE büyük bir tehlike. ABS var diye aldığınız ve nasıl olsa ABS si var diye umut ettiÄŸiniz motorun yaratacağı tehlikeyi düşünmek bile istemiyorum. 4 aydır yedek parça bekleyenler varÅžimdi test etmek için aldığım ve bindiÄŸim pek çok uzakdoÄŸu kökenli motosiklete uzaktan baktığınızda hoÅŸ, hatta aralarında iddalı görünenler de olmasına raÄŸmen bir buçuk metreden daha yakına geldiÄŸinizde doÄŸal olarak çok basit plastik parçalar ve kötü işçilik göze çarpıyor. Ä°ÅŸin daha da vahimi yürüyen aksamda titreÅŸim yani vibrasyondan dolayı pek çok vida ve parça yerlerinde durmak istemiyor. Bir okuyucum; ‘Her iki üç yüz kilometrede bir vidalarını sıkılaÅŸtırıyorum. Kaçtanesi de düştüÖ’ diyor. Satış sırasında oldukça ilgili ve sıcak olan satış ekiplerinin, yedek parça, servis ve satış sonrası hizmetler konusunda aynı sıcaklıkta ve çok randımanlı olmadıklarını söyleyen ne yazık ki pek çok kullanıcı var. Aralarında 4 aydır yedek parça bekleyenler de var. HoÅŸ bazen büyük firmalar da insanı aylarca saçma sapan bir parça için bekletebiliyor ya o da ayrı bir inceleme konusu. Tüm bunlardan daha da kötüsü yolda giderken fren balatasının düştüğünü anlatan okuyucumdan geldi. Åžimdi kötü polislik yaptığımın farkındayım. Tüm bunların yanında motoruna çok sevdiÄŸini ve çok memnun olduÄŸunu belirtenler de yok deÄŸil. Mesela yine bir okuyucum aldığı yeni Çin malı scooter için ‘Çok güzel görünüyor, yolda herkes bana bakıyor, herkes memnun musun diye soruyor tabiki evet diyorum hatta ABS si bile var dediÄŸimde insanlar inanamıyor’ diye devam ediyor. Yorum yapmayacağım. Bunun dışında ilk defa motosiklet kullanan birinin fark edemeyeceÄŸi tuhaflıklar söz konusu. Hepsi gaz verince iyi-kötü gidiyor ama frenler, ÅŸanzıman sürekli ‘aman gözünü seveyim benim sağım solum belli olmaz, tutmayasım gelir, atmayasım gelir, sonra demedi deme..’ diyor. Neyse bu kısımları bilahare baÅŸka hafta anlatacağım.Gözümüz üzerlerindeDedim ya tüm sorun motosiklet ve motosiklet kültürü konusundan bihaber ithalatçı firmalar. Motosiklet konusunda teknik hiçbir altyapısı olmayan, servis altyapısını doÄŸru düzgün kurmadan, sadece prosedür gereÄŸi birkaç ustaya servis yetkisi vererek, elemanlarını satış, satış sonrası servis konusunda adam gibi eÄŸitmeden piyasaya giren bu ÅŸirketler bir süre daha birilerinin canını yakacak. Ama iÅŸte hep diyorum ya bu motosiklet. Motosiklette insanın canı biraz daha fazla yanar. Hassas olmakta fayda var. Aralarında motosikletinin güneÅŸte eridiÄŸini söyleyen sevdalılar bile varken ben olaya çok optimist yaklaÅŸamıyorum kimse kusura bakmasın. Ama elbette bu böyle davam etmeyecek ve bu firmalar arasında da kötüler elenip gidecek iyiler piyasada kalacak. Bu sebeple tüm motor sevdalılarının gözü, henüz sektörde çok fazla kilometresi olmayan bu uzak doÄŸu kökenli arkadaÅŸların üzerinde olacak. Kıraç: Motosiklet atın ÅŸehre uyarlanmış haliKıraç’ın da motosiklet sevdalısı olduÄŸunu biliyor muydunuz? Fırsatı yakalamışken Kıraç’la motosiklet sevdası hakkında iki çift laf ettik. Birkaç senedir motosiklet kullanıyordun, bu sene neden ara verdin?Çok yoÄŸun bir çalışma temposu içinde motosiklete yeterli konsantrasyonu saÄŸlayacak gücü ve zamanı bulamıyordum. Motosiklet çok ciddiye alınması gereken bir araç. Çok sevdiÄŸim, üzerinde kendimi çok mutlu hissettiÄŸim halde bu sene motorumu sattım ama daha rahatladığım bir dönemde mutlaka tekrar alacağım.Peki motosiklete binerken nelere dikkat ediyordun?Heee sözlü oluyorum galiba? Hımm mesela asla kask kafalı olmadım. Ä°lk motorumu aldığımda bir süre özel ders aldım. Mutlaka kaskımı takar montumu giyer ve diÄŸer korumalarımı da kullanırdım. Kendimi tehlikeye atacak hiçbir duruma girmemeye, trafikte maksimum derecede dikkatli ve saçma hareketler yapmadan binmeye özen gösteriyordum. Peki seni motosiklete yönelten ÅŸey neydi?Ben at çok seviyorum aslında. Genlerimden gelen bir sevgi. Åžehirde at kullanmam imkansız elbette. Ä°ÅŸte motosikleti de atın günümüze ve ÅŸehre uyarlanmış hali gibi hissediyorum. Beni özgür kılan, trafikten uzaklaÅŸtıran, park sorununu ortadan kaldıran, hayatı kolaylaÅŸtıran bir sevda.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!