Bu afiş bana sigara bıraktırır

19 Temmuz geldi bile.

Haberin Devamı

Memleketin gerçek gündemi sigara yasağı.

Tiryakiler, kahve/meyhane/restoran/bar işletmecileri için gündem harçlara, pasaport ve ehliyete “haşırt tudı blekbord” tekniğiyle yapılan yüzde 50’lik
zam
değil.

Dumansız Hava Sahası uygulamasıyla birlikte seyredin cümbüşü.

Suç oranlarında artış yaşanacağına kesin gözüyle bakıyorum.

Elinde bir karton sigarayla müdavimi olduğu barı basan ve “Hepsini içmeden çıkmam buradan; öhhü-öhhhü-hü!” diye barmeni rehin alan çıkacaktır.

Sigara yasağıyla gerilip evde arıza yaratan çok olacaktır.

Neyse, olur bunlar.

Sigara içsem de yasağı destekliyorum.

Ayrıca kampanya sürecinde “Kendi kendimi korkutarak sigarayı bırakabileceğimi” de keşfettim.

Nasıl mı?

Dumansız Hava Sahası afişleri sayesinde.

* * *

Recep Tayyip Erdoğan, Recep Akdağ, Devlet Bahçeli, Ahmet Türk, Ufuk Uras, Zeki Sezer, Muhsin Yazıcıoğlu’nun fotoğrafları kullanılıyor afişlerde.

Magazin afişleri ayrı.

Siyasi kadro böyle.

Haberin Devamı

Afişlerde havada uçuşan mavi ve gülümseyen surat ifadeli baloncukla beraber politikacıların fotoğrafları bulunmakta.

Poster ve afişe amatörce merak duyan biri olarak 10 üzerinden not vermem gerekse, estetik açıdan 0,01 veririm.

Fakat yarattığı etki bakımından notum yıldızlı 10, hatta 15, 20, 45, 2 milyon bile olabilir!

Biri kapıma gelip “Yasa emrediyor. Sigara içenlerin evlerinin salonlarına Recep Akdağ’ın fotoğrafı olan bu uyarı afişi asacağız” dese cevabım şöyle olur:..

“Bırakıyorum, bıraktım... Ne isterseniz yaparım, yeter ki o afişi evime asmayın. Ergenekon’un 1 numarası olduğumu bile itiraf ederim. Ajdar’ın şarkılarını da ben yazıyorum tamam mı? Asmayın ühü-ühü!”

18 Temmuz Cumartesi tiryakinin son akşamı, meyhanelerde yer kalır mı acaba?

Hiç güzel hareketler değil bunlar

ÖZEL radyolardan önce...

Radyoların FM bandının tek hakimi TRT 3 iken...

Mesela 1980’lerde, radyo programlarında çalınacak şarkıların Hey Dergisi’nde yayınlandığı dönemde radyosuna aşkla bağlanmış bir tipseniz...

Sayacağım isimleri hemencecik hatırlamanız lazım: Sebla Özveren, Yavuz Aydar, Suzan Sesar, İzzet Öz, Engin Arman...

Haberin Devamı

Günümüzü, gecemizi, hayatı soluk ve sevimsiz algıladığımız anların kurtarıcıları.

Müzik mesihleri, ilkgençlik kahramanları.

* * *

Durup dururken radyo nostaljisi nereden çıktı şimdi?

Şuradan çıktı efendim.

20 Temmuz Pazartesi akşamı, efsane hard rock grubu Deep Purple İstanbul’da konser verecek.

Konserin organizasyonu BKM tarafından yapılıyor.

Bir yaz gecesi, İstanbul’da Deep Purple dinlemek bana sadece “Çok güzel hareketler bunlar” dedirtir.

Sebla Özveren de benim gibi düşünmüş olmalı.

BKM’nin konuyla ilgili yetkilisine ulaşmış ve konser için davetiye istemiş.

Aldığı cevap şu: “Size kim olarak davetiye vereceğim? Veremem. Biletix’ten alın...”

* * *

O konserlere kimlerin davetiyeyle girdiğini bilmesem “Mecbur değiller tabii” diyebilirdim.

Haberin Devamı

Yalan konuşmayayım, yine de diyemezdim.

Sebla Özveren bu!

Deep Purple’ı çalan, tanımamızı sağlayan kişi.

Ian Gillan’la (Deep Purple’ın solisti) Türkiye’de ilk röportajı yapan kişi.

Yani BKM’deki yetkili Sebla Özveren’i tanımıyor olabilir fakat Ian Gillan tanıyor!

İKSV’nin Leonard Cohen için yaptığı gibi “Genel Müdür Görgün Taner dahil herkes bilet alarak gelecek; no sponsor, no beleş davetiye” dersiniz, anlarım, desteklerim.

Fakat İkoncangiller’e davetiye verirken, Sebla Özveren’e “Turuncu gişeyi bul!” derseniz en azından benim gibilerin canını sıkarsınız, içini acıtırsınız.

“Hayır” demenin de bin türlü yolu var.

“Siz de kim oloooorsunuz? Haydi Biletix”e demek de bunlardan biri ama..

Haberin Devamı

Hiç güzel hareketler değil bunlar be BKM!

Duyan “Hiç mi Arzu Film yapımı seyretmediniz? Münir Özkul ayıplardı sizi” der.

Haydi neyse, Mükremin’i daha fazla üzmeyelim..

Yazarın Tüm Yazıları