Bravo Tayfun çok iyi iş başarmışsın

Tayfun Güneyer’i hafızam beni yanıltmıyorsa bundan on yıl önce tanıdım. O günlerde Kanal D’nin program koordinatörü idi. Sürekli rating ölçümleri nasıl yapılır öğrenmek ister, neyin niye olduğunu merak ederdi.

Tayfun’la çok zevkli ‘rating’ tartışmaları yaptığımızı, merakıyla beni çok şaşırttığını anımsıyorum. Daha sonra Tayfun’un izini kaybettim. Bir de baktım karşıma Yılan Hikayesi’nin senaryo yazarı olarak çıktı. Sonra Çarli’nin senaryosunu yazdı, daha sonra da Dayı’nın. Şimdi ise Şans Kapıyı Kırınca’nın senaristi ve yönetmeni... Çok şaşırttı beni Tayfun...

ZEKANIN TADI

Bir konferans için İran’da olduğumdan Şans Kapıyı Kırınca’nın galasına katılamadım. Döner dönmez ilk işim Tayfun’un filmini izlemek oldu. Yine çok şaşırdım. Film biter bitmez ‘Bravo Tayfun’ dedim, ‘Bravo iyi iş başarmışsın, sinema gibi sinema yapmışsın’. Tayfun filmin her karesini ışığı, rengi kullanarak oya gibi işlemiş.

Tayfun, bir televizyon yarışmasına katılıp Barboonia Adası tatili kazanan ‘Yurdum Ailesi’nin başına gelen terslikleri farklı bir kurgu ile anlatırken ilginç de bir sinema dili yaratmış. Tayfun’un mizahı asla ‘armut piş, ağzıma düş’ mizahı değil. İnce esprilere belki katıla katıla gülmüyorsunuz ama esprilerden aldığınız ‘zeka tadı’ beyninize bayram yaptırıyor.

Tayfun’un esprilerini anlamak için biraz saksıyı çalıştırmanız gerekiyor. Örneğin Küba atmosferinde çöp tekesinin içinden çıkan kaplan yavrusu esprisini anlamak için çocukluğunuza gitmeniz gerekiyor. Çöp tenekesinden çıkan kedi kaçımıza korkulu anlar yaşatmıştır düşünsenize... ‘Yurdum Ailesi’ ‘çekirdek çitleme’ye bayılıyor. Kısa sürede Baroonia halkı da... Bu esprinin mesajı film boyunca beyninizin bir bölümünde ampül gibi asılıp kalıyor.

Şans Kapıyı Kırınca’da Ferhan Şensoy hem Kuddusi Yurdum’u hem de Presidente Carlos’u oynuyor. Tayfun iyi iş yapıp Ferhan Şensoy’un ‘kendi dili’ ile oynamasını engellemiş. Böylece de Ferhan Şensoy’a oyunculuğunu öne çıkaracak alan yaratmış. Ferhan Şensoy da her iki rolün hakkını başarıyla vermiş. Filmde öne çıkan başka oyuncu yok. Zaten filmde öne çıkan tek şey var. O da Tayfun’un zekası..

AMERİKAN KOMEDİLERİ GİBİ

Şans Kapıyı Kırınca’nın bazı Amerikan komedilerini çok andırdığını da söylemeden geçemeyeceğim. Tayfun zekasını kendi sinemasını oluşturacak ayrıntıları bulmakta kullanırsa Türk sineması çok başarılı bir yönetmen kazanır. Hatta belki bir Tayfun Güvener sineması...

Şans Kapıyı Kırınca’ya ‘konusu çok basit ama...’ diyenlere aldırmadan gidin. Emin olun, farklı bir sinema tadı alacaksınız...

Çelik’ten mükemmel bir albüm

Hemen gidiyor ve bir Çelik albümü alıyorsunuz. Bir haftadır dinliyorum. Dinledikçe dinleyesim geliyor. Çok eğlenceli bir albüm olmuş. Çelik yeni şarkılarda tekrara düşmemiş. Gariban’ın tadı bir başka. Doyamadım Gözlerine’nin tadı başka. Cezalısın’ın sözleri de müziği de çok güzel. Aldatırken onun da teni... Benim kadar güzel miydi?.. Öptün dokundun mu?.. Utanmadan seviştin mi? Dibe vurdum dibe... Hem de ta...dibine... Ben çektim sen de çek... En az benim çektiğim kadar... Müthiş sözler. Bence Çelik albüme Cezalısın adını verse çok daha iyi olurmuş. Cici Kız şarkısını daha önce sevmezdim. Bu albümde yeni sözleriyle Cici Kız’a hafif bir ‘eğreti gelin’ havası verilmiş, esprili olmuş. Albümleri şişirmek için sona eklenen Remix, Yeniden Mix, Geriden Mix, Akustik, Oryantal gibi tekrarları hiç sevmiyorum ama bu kez Dayanamadım Gözlerine’nin Akustik hali hoşuma gitti. Bu arada Çelik’in kısa saçlı yeni imajı da yakışmış, albümdeki fotoğraflara bir bakın bakalım siz de aynı kanıda mısınız?

Haftanın Bizi Anlayanı Zeliha Yeşilova

Geçen hafta Zeki Kayahan Coşkun’un yeni çıkan ‘Türkleri Anlama Kılavuzu’ isimli kitabından alıntılar yapmıştım. Yazımın sonunda da ‘Haydi kaleme kağıda sarılın Türkleri anlamak isteyenler için bu maddeleri çoğaltalım’ demiştim. Gelen e-posta’nın çokluğu karşısında gerçekten çok şaşırdım. Aramızda ne kadar çok bizi anlamaya kafa yoranlar varmış da haberimiz yokmuş. İşte ‘gözlemci’ okurlarımdan seçtiklerim:

3 Taksilerin sol arka kapı kolları ile arka kapıların cam kolları çıkartılan tek ülke Türkiye’dir. (Ender Canıtez).

3 Yeşil yanar yanmaz daha saniye geçmemişken öndeki arabaya ‘haydi ilerle’ diye korna çalarız. (Ender Canıtez)

3 Yabancı dil öğretirken yabancılara önce küfür öğretmekten başlarız. (Zümrüt Dönmez)

3 Bir işe başvururken muhtardan onaylı ikametgah, fotoğraf, nüfus cüzdanı sureti, noterden onaylı diploma fotokopisi, askerlik belgesi isteriz. (Zümrüt Dönmez).

ÇÖP TENEKESİ KİRLENMESİN

3
Otobüs beklerken yere çömeliriz. (Cumbada)

3 Kışın pijama üzerine pantolon giyeriz. (Özlem Kamer)

3 Çöpleri çöp tenekesi kirlenmesin diye hemen yanında duran poşete koyarız (Nilay Tabakoğlu)

3 Asansör beklerken hem aşağı hem yukarı düğmesine basarız. (Müşerref Seçkin).

3 Yerde ne zaman kırılacak bir cisim görsek onu kırmadan geçemeyiz. (Fırat Gök)

3 Yeni dökülmüş çimento görsek hemen el ya da ayak izimizi bırakırız. (Fırat Gök)

3 Yediğimiz dürümün son lokması ile içtiğimiz ayranın son lokmasını aynı anda bitiririz (Zeliha Yeşilova)

3 Tüpteki gaz kaçağını saptamak için çakmak yakarız. ( Onur İnanç)

3 Hayatı okuyarak değil, yaşayarak öğrenmeye çalışır ve ‘Hayat mektebini bitirdim’ diye övünürüz. (Mehmet Öztürk)

3 Dünyada hiçbir ülke gazete kağıdını bizim kadar çok amaçlı kullanmıyordur herhalde. Masa örtüsü, paket, külah, cam bezi, tuvalet kağıdı vs. vs. (Zerrin Sincan)

SAKİNSEK TEK TEK ÇEKERİZ

3
Duygularımızı açığa vurmak için tespih kullanırız. Sakinsek tek tek çekeriz. Sıkıntılıysak anında avuç içine alır, bileğe geçiririz. Neşeliysek imameden tutup sağa sola sallarız. Karşı cinse açılacaksak baş parmak ile imame ve taneler arasına basarız. Böylece taneler yukarı doğru gerilir. Sonra gerilen taneleri yüzük orta parmağıyla tekrar kavrayıp tekrar işaret parmağı üzerinden aşırırız (Hüseyin Demircan).

Sevgili okurum Zeliha Yeşilova’nın gönderdiği ‘kılavuz maddesi’ beni gerçekten bitirdi. İzin verirseniz bu haftanın en iyi ‘Türkleri Anlayan Kişi’ ödülünü Hüseyin Demircan’a vermek istiyorum. Daha elimde çok fazla e-posta var ama şimdilik bu kadar yetsin. Sakın bizi biz yapan özellikleri ‘aşağılama’ amacıyla yazdığımı falan sanmayın. Biz buyuz... Bu özelliklerle varız. Bu özelliklerle başaracağız. ‘Bizi ben çok seviyorum. Ve asla Türkiye’den başka bir ülkede yaşamak istemiyorum. Elime çok kere fırsat geçti, yaşamadım da. Yaşamayacağım da... Kılavuz maddeleri göndermeye devam.

Not: Zeki Kayahan Coşkun Alem FM’de Matrax isimli bir program yapıyormuş. İlgilenenlere duyurayım.

CUMA İTİRAFI

MLSs; Kadın; 22 İzmir

2 ay sonra doğacak yeğenim için anneannem, ‘Hülya Avşar gibi gözleri, Çağla Şikel gibi boyu, Sanem Çelik gibi güzel yüzü, Ebru Gündeş gibi sesi, Arzum Onan gibi sakin yapısı, Nurgül Yeşilçay gibi yeteneği, Mehmet Aslantuğ gibi de eşi olsun’ diye dua (!) ediyor.

Yorum Biz Türklerdeki ünlü hayranlığı inanın sapıklık derecesine vardı. Özdeşleşelim özdeşleşelim de çok amaçlı ünlü özdeşleşmesi de biraz fazla oluyor!

CUMA TAKINTISI

Ne zamandır ‘5. Kat, 5. Kat’ diye duyardım, gitmek nasip olmamıştı. Sonunda bir arkadaşımızın zoruyla 5. Kat’a gittim. Daha önce böyle büyüleyici bir boğaz manzarasında bir şeyler yiyip içmediğime pişman oldum. 5. Kat çok rahat bir ortam, çalışanlar çok cana yakın. Mutfak dünya mutfağı. Kamboçya usulü bir şeyler bile var. 5. Kat’ta müziği de çok sevdim, sesin yüksekliğini çok iyi ayarlamışlar, sohbetin içine gölge etmiyor. Bu hafta sonu daha önce gidenlere de gitmeyenler de öneririm.

cuma lakırdısı

Bir kadını idare eden bir milleti de idare eder.

Balzac
Yazarın Tüm Yazıları