Böyle mucize gibi bir erkek kaçırılır mı hiç

Hani neredeyse inanamayacağım okuduklarıma...

Bu yaşa geldim, bunca yıldır her türlü yaşam öyküsüyle karşı karşıya kaldım. Çok değişik erkekler anlatıldı bana. Ama böyle bir erkeği hayal bile etmek çok güç. Her zamanki kuşkuculuğumla; "Yoksa evleninceye kadar kendini böyle mi tanıtmaya çalışıyor?" diye düşünmekten kendimi alamadım. Hiç etten kemikten yapılmış ve bu anlatılan özelliklere sahip bir erkek bilemedim. Varsa da genellikle bana hayatından ve erkeğinden memnun olanlar pek yazmazlar ki...

Ama bu genç hanım madem böyle bir mucizeyi yakalamış; bence onu kaçırmamalı diye düşünüyorum. Ailesinin karşı çıkması bir kenara, hayatı boyunca böyle bir eş bulabilecek mi kendine?

İşte burada bir de Çerkezlik konusu çıkıyor karşımıza...

Mezhep farkı diyor genç hanım. Çerkezlik mezhep değil ki, tıpkı Lazlar gibi, Kürtler gibi, Türk halkını oluşturan çeşitli halk topluluklarından biri. Ve Çerkez toplumunda kızın ya da erkeğin evleneceği kişi hakkındaki kararı kendilerinin verdiği bilinir. Büyükler müdahale etmezler. Bu konuda gençler de daha ziyade aile yapılarına uygun, toplumsal kurallara ve adetlere riayet edecek kişileri tercih ederler.

Kısacası ailenin böyle bir ayırım yapması beni şaşırttı. Çok uygar ve soylu bir toplum olan Çerkezlerde böyle bir ayrımcılık olduğunu hiç düşünmüyorum.

Sonuçta istersen onları ikna edebileceğine de inanıyorum kızım. Ama yaptığın aksiliklerle, bağışla ama bana göre şımarıklıklarla, bu genci kısa sürede kaçırmandan korkuyor, ona layık olduğu gibi davranmanı bekliyorum. Yoksa bütün bu olumsuzluklar karşısında, aşkından ölse de, sonunda "Bu kadar yeter artık!" diye çekip giderse karışmam. Dünyanın en iyi erkeği bile olsa, herkesin bir dayanma gücü vardır, bunu unutma.


Her kızın sahip olmak istediği biri ama...

Sevgili Güzin Abla; uzun yıllardır köşeni takip ediyorum, yazılanları okuyorum ve erkeklerin eşlerine, sevgililerine davranışlarını okudukça sevdiğim erkeğin benim için ne kadar büyük bir nimet olduğunu daha da iyi anlıyorum.

Erkek arkadaşımla bundan 7 yıl önce öğrenciyken tanışmıştık. 13 ay kadar beraber olduktan sonra ailemin zoruyla şehir dışına gönderildim, telefon vs. tüm iletişimimi kestiler, onu benden almak için. Aradan yıllar geçti ama o beni yeniden buldu. Tüm aşkıyla, sevgisiyle, saygısıyla karşımda öylece duruyordu.

Bu 5 sene boyunca beni her yerde aramış, bir gün fırsatını bulup benimle konuşmak için karşıma çıktı. Benim bu 5 yıllık süreçte birkaç kişiyle beraberliğim oldu ama onun kimseyle beraberliği olmamış. Olmadığı çok açık ve net bir şekilde her halinden tavrından belli oluyordu.

7 yıl önce yaptığımız her şeyi en ince ayrıntısına kadar, gününe, tarihine kadar hatırlıyor ve anlatıyor. Çoğu zaman ağzım açık dinliyorum, bu kadar ayrıntıyı nasıl hatırlıyor diye. Biz şimdi yeniden beraberiz, yaklaşık 11 ay oldu ve evlenmeyi planlıyoruz.

Erkek arkadaşım benimle o kadar ilgili ki size birkaç örnek vereyim. Adet dönemlerimi bile benden daha iyi biliyor, o günlere girdiğim zaman sinirli olduğum için daha çok alttan alıyor. Tartışmalarımızda genelde ben haksız oluyorum ve bunu kabul ediyorum ama buna rağmen yine alttan alıyor. Kavgayı büyütmek yerine, beni sakinleştirip tartışmaları çözümlüyor. Sınavlarımdan, randevularımdan beni hep haberdar ediyor. Çoğu zaman ben unutuyorum çok önemli işlerimi, ama o unutmuyor ve bana hatırlatıyor.

Bir yandan da her gün neler yapacağını, nereye gideceğini kimlerle görüşeceğini tek tek söylüyor, aynen söylediklerini yapıyor. Yolda benim bile dönüp baktığım kızlara o bakmıyor. Her yerde, her alanda beni savunuyor, kolluyor ve kurduğu cümlelerin içinde hep farklı, o ana kadar hiç duymadığım, en özenle seçilmiş kelimeler bulunuyor. Özel gün ya da sıradan bir gün, hiç ayırt etmeden... Ama bu kadar fedakarlığına dürüstlüğüne karşı çoğu zaman ben sinirime engel olamıyorum ve onu çok kırıyorum, üzüyorum.

İkinci sorun ise ailemin bu kadar güzel, bu kadar kusursuz bir insanı hálá istememesi. Mezhep ayrımından kaynaklanan bir durum söz konusu olabilir. Ben Çerkez’im o değil. İş deseniz elinde mesleği, iyi de bir kazancı var. Kültür deseniz çoğu zaman kendimi ve etrafımdaki insanları -ya ben ne kadar cahilim- dedirtecek kadar çok.

Ne olur bize bir çıkış yolu gösterin, aileme ne söylemeliyim de onu kabul ettirmeliyim.

n RUMUZ: ÇARESİZİZ
Yazarın Tüm Yazıları