Boş koltuk, hayalet lider

DÜNÜN en eğlenceli haberi Hürriyet'teydi ve itiraf edeyim, çok küçük kalmıştı. Solda birleşmeye çalışan gruplar, liderlik konusunda anlaşamayınca dünyanın en ilginç formülünü bulmuşlar.

Formülün adı ‘‘Boş koltuk, hayalet lider’’.

Bu da ne derseniz hemen açıklayayım.

Erdal İnönü, ‘‘Ben siyaset yapmayacağım’’ diyerek çekilince, soldaki liderler, üzerinde anlaşabilecekleri bir isim bulamıyorlar.

Çünkü her biri ‘‘Ben lider olayım’’ havasında.

Böyle olunca da parti kurma çalışmaları bir türlü ilerlemiyor.

İşte bu çözümsüzlük için inanılmaz bir formül bulunmuş.

SODHAP

Formül şu:

Soldaki partiyi kuracak olan bütün gruplar ‘‘boş bir koltuk etrafında’’ toplanacaklar.

O koltukta ‘‘İnönü'nün hayaleti’’ oturacak.

Yanlış anlamayın, İsmet İnönü değil, Erdal İnönü'nün hayaleti.

Ve öteki lider adayları, sanki bir liderleri varmış gibi görüşmeye başlayacaklar.

Manzarayı şöyle bir kafanızda canlandırın.

Ortada boş bir koltuk, etrafında sekiz on grup temsilcisi, yani lider adayı.

Aslında hepsi içinden, ‘‘O koltukta ben oturmalıyım’’ diye düşünüyor.

Ama hiçbiri bunu söylemeye cesaret edemiyor.

Zaten etse de, toplantı o anda bitecek.

Dolayısıyla toplantıdan çıksa çıksa bir ‘‘Sosyal Demokrat Hayalet Parti’’ (SODHAP) çıkacak.

O yüzden toplantıyı boş koltukta oturan hayalet lider yönetiyor.

Dünyanın ilk ve tek hayalet liderli hayalet partisi.

Söyler misiniz, DSP ve CHP'ye kızanların içinde bulunduğu durumu bundan daha güzel ne anlatabilir?

Bu haberi görünce Ankara büromuzdan Şaban Sevinç'i aradım.

Bazı grupların temsilcileri bu öneriyi ciddi ciddi Murat Karayalçın'a götürmüşler.

O da ‘‘Olmaz. Nasıl olsa liderlik konusu gündeme gelecek’’ demiş.

Yanlış anlamayın, ben bu öneriyi ti'ye falan almıyorum.

Çünkü bulunan formül bana göre ciddi bir ‘‘yaratıcılık ürünü’’.

Yani formülü bulan her kimse, gerçekten yaratıcı bir çözüm formülü bulmuş.

FİKİR DOLMAYINCA

Ben asıl, bir parti etrafında birleşmek isteyen insanların ruh halini ti'ye alıyorum.

Hepsi kendine sosyal demokrat, solcu falan diyor. Ama ortada üzerinde birleşecek dolu bir fikir yok.

Sadece lider adayı insanlar var.

Fikir dolmayınca da koltuk boşalıyor.

Gençliğimizde ‘‘felsefenin sefaletinden’’ söz edildiğini işitmiştik, ama solun sefaletinden söz edildiğini hiç işitmemiştik.

Meğer varmış da boş koltuğun arkasında kaldığı için bir türlü göremiyormuşuz.

Ama inanın, o boş koltuğun arkasına geçince, daha göremediğimiz başka şeyleri de göreceğiz.

Mesela dün birleşmek için bir araya geldiler, ama toplantıdan çıkan tek sonuç vardı:

‘‘Biz birleşemeyecek kadar farklı fikirdeyiz.’’

Meğer Avni Aker’deki Arjantin intifadasıymış

TÜRKİYE'yi bir türlü Arjantinleştiremeyen lobi dün müthiş bir teori ortaya attı.

Dün bir gazetede okudum.

Teorisi şu:

Geçen pazar günü Trabzon Stadı'nda meydana gelen olaylar, aslında sokağa bir türlü inemeyen ‘‘Arjantin'in ayak sesleriymiş’’.

Yani sokakta patlayamayan Arjantin bombası, meğer Trabzon Avni Aker Stadı'nda patlamış.

Çünkü futbol, halka en yakın spormuş ve o yüzden stadyumdaki kalabalık aslında Trabzonspor'a değil, yoksulluğa ve hükümete karşı o tepkiyi gösteriyormuş.

Bir halk düşünün ki, dördüncü gole kadar bir türlü patlayamıyor, ama beşinci gol gelince, birden ‘‘stadyum intifadasını’’ başlatıyor.

Arjantin formülü sokağa gelemeyince, onlar kendi teorilerini stadyuma taşıyorlar.

Futbol Federasyonu'ndaki arkadaşlar, bu teoriyi iyi okuyun.

Stattaki holiganizme karşı ‘‘hafifletici neden’’ olarak kullanabilirsiniz.

Bu dáhiyane teorinin müellifi kim, diye mi soruyorsunuz.

Boş koltuğun arkasına bakın, orada göreceksiniz.
Yazarın Tüm Yazıları