Bölüm sonu dedikodusu: Tatlı İntikam 14. bölüm

BU GÜZEL RÜYADAN BÖYLE UYANMAMALIYDIK!

Hatırlarsanız Rüzgar’ın bu evlilik oyunundan ve dedesinden bahsettiği ilk an şöyle bir cümle kurmuştuk; “Bu oyunun ortaya çıkacağı an umarız Sinan ve Pelin’in en mutlu olduğu an olmaz!” Korktuğumuz oldu ve birbirine kavuşmak için sabırla bekleyen, aralarındaki güveni ilmek ilmek işleyen çiftimizin sonunda aşkları resmiyet kazanmışken, onlar bunu kutlamak için büyük bir heyecan içinde romantik yemeklerini yerken döküldü Rıza ile birlikte taşlar… Bu aşamada Sinan’ın donup kalması, ağzından “Ben seni üzmek ister miyim hiç Pelin?” dışında bir cümlenin çıkmaması bizi şaşırtmadı. Anın büyüsüne o kadar kapılmıştı ki gerçek dahi olmayan bir evlilik oyunu ve kendi iradesi dışında gelişen olaylar yüzünden sevdiği kadını kaybediyor olmak Sinan’a büyük bir hayal kırıklığı yaşattı. Fakat hayal kırıklığının en büyüğünü yaşayan Pelin’e de hak vermezsek olmaz; sevdiğin adama sonunda kavuşabildiğini düşünürken aslında evli olduğunu öğreniyorsun! Bunun herhangi birimizin başına geldiğini düşündüğümüzde kafayı yememenin işten bile olmadığını anlamak güç değil. Pelin’i en çok kıran şeyin ise Rüzgar’ın başka biriyle evli olduğunu düşünüp mutlu olduğu anlarda aptal yerine konduğunu fark etmesi oldu, şüphesiz ki… Dediğimiz gibi; ona hak vermeden edemiyoruz.

SENİ BİRAZ ÇIKARCI GÖRDÜK RÜZGAR!    

Evlilik oyununun Pelin tarafından öğrenilmesinin akabinde olanlardan habersiz bir şekilde restoranda hazırlanan kutlama töreni birçok olaya ev sahipliği yaptı. Pelin’e gerçekleri anlatamadan onu kaçırmış olmanın üzüntüsüyle, saçma sapan bir evlilik oyunu yüzünden düştüğü duruma olan öfkesi Sinan’ı sonunda patlamaya hazır bir bomba haline getirdi. Giderek haddini aşmaya devam eden Rüzgar’ın dedesini durdurmaya ant içen Sinan, vefa borcuna rağmen Rüzgar’a sert bir konuşma yaptı; bu oyun bir an önce son bulacaktı! Fakat Sinan’ın öfkesiyle karşılaşan Rüzgar, tüm bu olanların içinde tek bir şeye takılıp kaldı; Sinan ve Pelin artık resmen beraberlerdi… Sırf bu gerçekle yüzleşmemek için dedesine bunun bir oyun olduğunu açıklayamadığını düşündüğümüz Rüzgar, önünü kesemediği bu evlilik haberinin Meliha’ya kadar ulaşmasını sakince izledi. Üstüne üstlük sanki yaşadıkları gerçek bir evlilikmiş gibi Meliha’nın aslında kalbinden geçen gelinin kendisi olduğunu duyunca yüzünde oluşan ifade hiç hoşumuza gitmedi. Bu oyun sayesinde kendisine bağladığı Sinan’ı kaybetmemek için çok daha tehlikeli bir hale geleceğini düşündüğümüz Rüzgar, bize Ceyda’yı mumla aratıyor açıkçası. "Ne umduk, ne bulduk!" durumu oldu diyebiliriz.

PAPATYALAR ŞAHİT MASUMİYETİMİZE…

Öğrendiklerinin yarattığı hayal kırıklığıyla eve kapanan Pelin’in yanında sistaları ve ailesi vardı fakat onlar bile moralini düzeltmeye yardımcı olamadı. Sinan ise onun en sevdiği çiçekleri, papatyaları alarak kapısına dayandı. Başta bu davetsiz misafirlik evde panik etkisi yaratsa da sabaha kadar süren bekleyişin ardından Pelin’e masumiyetini kanıtlamayı başaran Sinan için hiç sorun değildi… Onun gönlünü alabilmek için Pelin’in de dediği gibi; bir gece değil bir yıl da o bahçede bekleyebilirdi. Sonunda bunun bir oyun olduğuna ve tez vakitte biteceğine inanan Pelin’in yüzünü güldürmeyi başaran Sinan, bir parça olsun mutluydu. Fakat Rüzgar ve Meliha konuşmasına tanık olan Pelin’in tam aşkına tutunacağı esnada bir hayal kırıklığı daha yaşaması tüm dengeleri altüst etti. Çok sevdiği ailesini, sistalarını ve aşkını arkasında bırakarak Paris’e yerleşmek için havaalanına doğru yola koyuldu. Son anda onu yolundan döndürmek için karşısına çıkan Sinan’a öyle bir serzenişte bulundu ki, ağzını açıp tek kelime etmesine bile fırsat vermeden onu arkasında bırakarak Paris’e doğru yola koyuldu.

Pelin’in bu inadını son anda kıran bir olay olacağına emin gibiyiz fakat yine de bu aşıkların ayrılmasına gönlümüz razı değil! 

noluyo.tv Tarafından hazırlanmıştır.