Bölgenin kültürünü öğrenmek

BİR kente gittiğimde, oranın tarihini öğrenmek isterim. Çünkü o tarih, oranın insanının kimliğini, yaşama biçimini etkileyen birinci unsurdur. Yalnız başka ülkelerden, kentlerden gelenler için geçerli değildir bu. Asıl orada yaşayanlar için zorunlu bir öğrenme çabasıdır.

Haberin Devamı

Diyarbakır için bu hayati önem taşır. Orada yaşayan ve Kürtçeden başka dil bilmeyen, uzun zamandır yasaklar yüzünden kendi tarihini, kendi dilinden öğrenemedi, büyük bir eksikliğin dramını yaşadı. Diyarbakır’ı, o toprağı kuşatan çokkültürlülüğü de öğrenmek gerekirdi, bir arada yaşadığımız insanları tanımazsak, onlar hakkında doğru bilgi edinemezsek, onlarla dost olamaz, birbirimize hoşgörü gösteremeyiz.
Diyarbakır’da açılan kitap fuarındaki Kürtçe kitaplar, en azından orada yaşayanların kendilerini, kültürlerini, komşularının kültürlerini öğrenmelerini sağlıyor.
Türkiye’deki yayın dünyasının başka bir görevi de olduğu kanısındayım. Türk edebiyatının önemli yazarları Kürtçeye çevrilmeli, bu vakte kadar çevrilmemiş Kürt yazarları da Türkçeye çevrilmeli, bu edebi alışverişin yararına inanırım. Kitapları Kürtçeye çevrilmiş yazarların paneli doğrusu ilgi çekiciydi.
Bazı yayıncıların söylediğine göre, modern Kürt edebiyatının kurucu yazarlarından Mehmed Uzun’un Türkçe yayımlanan kitapları Kürtçesinden daha çok satılıyormuş. Şöyle bir gerekçeleri var: “Genel okur kitlesinin sözcük dağarcığı, bir edebiyat kitabının tadını çıkaracak düzeyde değilmiş” henüz.
Sülüklü Han’da kısa bir süre önce açılan Haoma Kitabevi’ni gezdim. Bölgede yaşayanların tarihini yazan kitapları gördüm.
Kürtlerden Süryanilere, Ermenilere uzanan geniş bir yayın yelpazesi, kendi dillerinde kendi tarihlerini de okuyabilirler. Türkçede de okuyabilirler. Diyarbakır’a gidecekler, Diyarbakır Valiliği’nin yayınladığı Atlas dergisinin dağıttığı Diyarbakır Kutsal Yerler Atlası’nı da okumanızı salık veririm.

* * *

Haberin Devamı

BUGÜN saat 18.00’de İzmir’de Fransız Kültür Heyeti Salonu’nda şair, yazar Namık Kuyumcu’nun 25. sanat yılı kutlanıyor.
Namık Kuyumcu, 15 Ekim 1961’de Konya Ereğli’de doğdu. Yazı ve şiirleri ilk kez, Yarın ve Yeni Gündem gibi dönemin önemli dergilerinde yayımlanmaya başladı. İlk kitabı “Talan Bir Ömrün Ortasında” 1989’da çıktı. Türkiye’de ve yurtdışında, çeşitli gazete ve dergilerde, yazıları, eleştirileri, şiirleri yayımlandı. 2001 yılında, şair arkadaşları Mehmet Çetin, Nevzat Çelik ve Önder Kızılkaya ile birlikte, Piya Yayınları’nın kuruluşuna katıldı. Kunduz Düşleri ve Ütopiya isimlerindeki, düşün ve sanat dergilerinin yayın kolektifinde bulundu. Editörlüğünü paylaştı. 1999 yılında, yakın arkadaşı şair Ünal Ersözlü’yle birlikte, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Piriştina ile başlayan süreçte, Kent Kitaplığı’nın kurulmasında yer aldı. “Uluslararası İzmir Şiir Buluşması”, “İzmir Öykü Günleri” gibi etkinliklerin yanı sıra, benzeri sanat edebiyat organizasyonlarının koordinatörlüğünü ve yürütücülüğünü üstlendi. Bu güne dek, “Talan Bir Ömrün Ortasında”, “Belki Bir Şarkı”, “Bir Şakayım Dünyada” ve son şiir kitabı “Aşk Bağışlamasın” ile birlikte dört şiir kitabı yayımlandı. Son kitabı “Aşk Bağışlamasın”ı, aramızdan erken ayrılan şair arkadaşları, Süha Tuğtepe ve Adnan Satıcı’ya adadı.

* * *

Haberin Devamı

YAZIMI noktalarken, cuma günü Tunceli’de Namık Kuyumcu Kütüp-hanesi’nin açılacağını da hatırlatmalıyım. Kuyumcu’ya nice şiirli yıllar diliyorum.

Yazarın Tüm Yazıları