Boğaz’ın Kızı’nın külleri Boğaz’a kavuştu ama heykeli arafta kaldı

Güncelleme Tarihi:

Boğaz’ın Kızı’nın külleri Boğaz’a kavuştu ama heykeli arafta kaldı
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 23, 2009 00:00

Heykeltıraş Huşper Akyürek, Leyla Gencer’le beş yıl önce bir yemekte tanıştı. Büyük bir cesaret göstererek heykelini yapma izni istedi.

Milano Güzel Sanatlar Akademisi’nin başkanı da Gencer’in heykelini yapmayı istiyordu ama Leyla Hanım karar verememişti ve bu konuda, çok titizdi.

Akyürek proje üzerine çalışmaya başladı ve çalışmalarını Beşiktaş Belediye Başkanı Ünal’a gösterdi, başkan da yapıtı kentsel alana koyabileceklerini söyledi.

BEŞİKTAŞ OLMADI ŞİŞLİ DEVREDE

Akyürek altı ay sonra çizimleri Gencer’e götürdüğünde Diva tasarımlardan çok etkilendiğini ve böyle bir şey beklemediğini itiraf etti. Beşiktaş Belediyesi’yle prensipte anlaşıldığını öğrenince de sevindi ve Ünal’ın önerdiği yerler üzerinde konuşmaya başladılar. Gencer’den yurtdışında ‘Boğazın Kızı’ diye söz edildiği için Akyürek formu oluştururken Boğaz’ı referans almıştı ve deniz kıyısında bir yer gösterileceğinden emindi. Ancak uzun bir sessizlik döneminden sonra belediyeyle diyalog koptu ve Ünal projeden vazgeçti.
Ocak 2008’te Akyürek’in bir arkadaşı Şişli Belediye Başkanı Sarıgül’e projeyi anlattığını ve çok ilgilendiğini söyledi. Ancak Akyürek’in heyecanla çalışmaya devam etmesine rağmen proje ilerlemiyordu.

10 Mayıs 2008’de Gencer’i kaybedince Sarıgül tekrar projeye hız verdi. Bu arada sanatçı bir bankayla görüşerek sponsorluğa ikna etti. Artık sadece Sarıgül’ün bankayı arayıp sözleşme yapması yeterliydi, ancak o da bir anda projeden çekildi.
Aradan bir yıl geçtikten basında çıkan bir yazı üzerine İsmail Ünal arayarak projeyi yapmayı istediğini, beş yıl önce yapamadığı işi bitirmek için şimdi çok kararlı olduğunu belirtti. İlk toplantıda bankayla hemen görüşeceğini söyleyerek Akyürek’e Beşiktaş sınırları içinde yer bakmasını söyledi ve bir hafta sonra tekrar buluşmayı kararlaştırdılar.

HEYKELİ BOŞ VER JÜRİ OLUR MUSUN

Bir ay boyunca Ünal’a ulaşamayan Akyürek en son görüşmelerinde başkanın bir yarışma açmaya karar verdiğini öğrendi.
Başkanlığı sürecinde 20 heykel yaptıran ve bu konuda herhangi bir yarışma yapmayan Ünal’ın bizzat Gencer’in hayattayken onayladığı proje için neden yarışma açma gereği duyduğunu bir türlü anlayamadı Akyürek. Bütün bunların üzerine aldığı teklif ise çok daha ilginç oldu: Açılacak yeni yarışmada jüri olup olamayacağı teklifiydi o da.

Hürrem Sultan’a yüzünü veren tasarımcı

Tarihi romanların kapaklarında genellikle illüstrasyon kullanılır. Kimin hayatından etkilenilmişse onun hayali bir portresi...
Geçtiğimiz haftalarda Artemis Yayınları Hürrem Sultan’ı anlatan bir roman yayımladı; Moskof Cariye Hürrem. Demet Altınyeleklioğlu’nun kaleme aldığı roman Osmanlı Hanedanı serisinin de birinci kitabı.
Amacım kitabın haberini vermek değil, onu tanıtım yazılarından görmüşsünüzdür zaten.
İşin benim ilgimi çeken yanı kitap kapağında gerçek bir fotoğraf kullanılması. Kapaktaki fotoğraf kime aitmiş biliyor musunuz?
Yayınevinin başarılı kapak tasarımcısı Melek Koç’a.
Hürrem’in özelliğ fiziksel güzelliği değil, karizmasıymış. Bu da Melek Koç’ta fazlasıyla var ki kendi fotoğrafını koymasına izin vermişler.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!