Bodrum’daki oteli değerini aşan tablolarla öne çıktı sıra Kapadokya’ya da geldi

OTOMOTİV yan sanayi kuruluşlarından Farplas’la tanınan Fark Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yunus Büyükkuşoğlu, Bodrum Torba’ya yıllar önce yazlık evle adım attığında arsasını biraz geniş tuttu.

Haberin Devamı

ABD’de bir dönem fon yönetimi de yapan kızı ve Farplas Yönetim Kurulu Üyesi Ahu Serter’in de isteğiyle arsanın asıl büyük kısmına bir butik otel yapma kararı aldılar. Önce 12 odalı Casa Dell’Arte (Sanat Evi) adlı otel, sonra da yanıbaşında 38 odalı aile oteli ortaya çıktı.
Yunus Büyükkuşoğlu, bir yandan Farplas’tan Fark Holding’e dönüşen grubu büyütürken, diğer taraftan da sessiz sedasız resim koleksiyonunu genişletti. 12 odalı Casa Dell’Arte’nin hemen her köşesi, Büyükkuşoğlu’nun koleksiyonundan tablolarla donatıldı.
Öyle ki, tabloların sigorta bedeli, 12 odalı otelin değerini de aşan noktaya ulaştı. Böylece henüz birkaç yıllık geçmişi olan Casa Dell’Arte, kısa sürede dünyada lüks ama sakin tatil arayan zenginlerin adresleri arasına girdi.
İstanbul Sıraselviler’deki Mimolet adlı restoranın ortağı ve şefi Murat Bozok, geçenlerde aradı:
- Mimolet’i Bodrum Torba’da bir otele de taşıdık. Otelin sahiplerinden Ahu Büyükkuşoğlu Serter’le tanışmanızı isterim.
Yunus Büyükkuşoğlu ve Ahu Büyükkuşoğlu Serter’i Murat Bozok’un çağrısıyla Bodrum’a bir günlüğüne gittiğimde tanıdım.
Ahu Büyükkuşoğlu Serter, Casa Dell’Arte’yi gezdirirken, hemen arka taraftaki 30 villadan söz etti:
- O villaları satmak üzere yapmıştık. 2 villayı sattıktan sonra fikir değiştirip, aile otelimizle ortak işletebileceğimiz bir mekana dönüştürmek istedik. Sattığımız iki villayı da hemen paralarını iade edip, geri aldık. Orası da “Greenlife” adıyla kiralanan bir projeye dönüştü. Bizim kendi evlerimiz de Greenlife’ın içinde.
- Casa Dell’Arte markasıyla başka otel düşünüyor musunuz?
- Kapadokya bölgesini çok istiyordum. Bir arkadaşımın 3-4 odalı evini butik otele dönüştürüp, o piyasayı tanımak istedim. Kısa süre önce de Mustafapaşa’da 55 dönümlük yerimizi aldık. Şimdi oraya 20-30 milyon dolar yatırımla kendi otelimizi yapacağız.
- İstanbul’da da otel yatırımı niyetiniz var mı?
- Tarihi yarımadada Casa Dell’Arte markasıyla bir otelimiz olmasını çok istiyoruz. Ancak yer bulmak kolay değil. Bakıyoruz.
- Otelde sergilediğiniz tabloların çalınmasından korkmuyor musunuz? Ya da başınıza böyle bir olay geldi mi?
- Bir kere odalardan birindeki tablolarda eksik farkettim. Önce çalınmış olabileceğini düşündüm. Sonra babamın kaldırttığını öğrenince rahatladım. Çok üst düzey ve sanata önem veren bir müşteri kitlemiz var. Çalınma olayı yaşanmasını beklemiyorum.
- Tablo satışınız oluyor mu?
Otelin girişindeki büyük havuzun iki yanını gösterdi:
- Burası sanatçıların eserlerini sergilediği galeri gibi oldu. Onların tabloları burada satılıyor.
- Siz onlardan pay alıyor musunuz?
- Para kazanmak amacıyla değil, yine sanatçılara hizmet vermek amacıyla küçük bir pay alıyoruz.
Biz oteli gezerken bir geceliğine Casa Dell’Arte’yi seçen Rus grup, çılgın doğum günü partisini tamamlamış, dönüş hazırlığına geçmişti. Ahu Büyükkuşoğlu Serter, 12 odalı otelin müşteri kitlesinden de söz etti:
- Yabancı devlet başkanları, uluslararası şirketlerin CEO’ları otelimizin konukları arasında yer alıyor.
Casa Dell’Arte, çatısı altında bulunduğu holdingin adı gibi Torba’da fark yaratmış...
Aynı markayı, Bodrum’da yaptırılan 3 tekneyle mavi tura da taşımış...
Şimdi sıra aynı “fark”ı Kapadokya’ya taşımaya gelmiş...

Haberin Devamı

Haliç’teki Tekel deposu müze için izin bekliyor

Haberin Devamı

AHU Büyükkuşoğlu Serter, babası Yunus Büyükkuşoğlu’nun Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’ndan (TMSF) aldığı Haliç’teki Tekel deposuna değindi:
- Babam 1500 metrekarelik o depoyu alalı neredeyse 10 yıl oluyor.
- Tarihi yarımadada otel yeri aradığınızı söylediniz. Orası otel mi olacak?
- Babam o depoyu müzeye dönüştürmek üzere aldı.
- Neden o kadar süredir bekletiyor?
- Aldığından beri izin için uğraşıyor.

1 milyon dolarlık tabloya 200 bin dolara yakın vergi ödemek gerçekten ağır oluyor

AHU Büyükkuşoğlu Serter, Casa Dell’Arte’de konukların tablo satın alma arayışları üzerine bir ara galeri işletmeciliğine de girdiklerini belirtti:
- Ancak, galeri açınca özgürlüğümüzün kısıtlandığı kanısı oluştu. Bunun üzerine o işten çıkıp koleksiyoner kalmaya karar verdik.
Otelin konuklarından ABD’li bir tur şirketi yöneticisi daha önce gördüğü tabloyu sordu:
- O tabloyu geçici ithalatla getirmiştik. Şimdi Londra’da.
Araya girdim:
- Tablo sizin mi?
- Evet.
- Neden Londra’da tutuyorsunuz?
- Başta ABD olmak üzere birçok batı ülkesinde tablo satışında KDV yüzde 3-4 dolayında. Bizde ise yüzde 18. Bu, 1 milyon dolarlık tabloya 200 bin dolara yakın vergi ödemek anlamına geliyor. Bu vergi yükü bize fazla geldi. Bu nedenle o tabloyu Londra’da tutmayı yeğledik. Zaman zaman sergilemeye getirip, geri götürüyoruz.

Haberin Devamı

Mimolet’le Antiochia el ele rekabet edecek

CASA Dell’Arte’yi yöneten Ahu Büyükkuşoğlu Serter, 2-3 ay önce doğum için ABD’deyken Farplas’ın Genel Müdürü Ali Rıza Aktay aradı:
- Ahu Hanım, geçen akşam Sıraselviler’de Mimolet adlı restorana konuklarımızı götürdüm. Mutfağını beğendim. Siz Casa Dell’Arte’de farklı lezzetler arıyordunuz. Belki işbirliği yapmayı düşünürsünüz.
Ahu Serter, ABD dönüşü Mimolet’in ortağı ve şefi Murat Bozok’la görüştü. Bozok, otelde iki farklı restoranın hizmet verebileceğini öğrenince önerisini ortaya koydu:
- Antakya yemekleriyle ünlü Antiochia’nın sahibi Jale Balcı’yı da bu projeye dahil edebiliriz. Antakya yemekleriyle ilgili kitabı da bulunan Jale Balcı’yı New York Times’ta benimle ilgili yayınlanan haberle tanıdım. Yazar, Jale Balcı’yla ikimizi aynı yazıda biraraya getirmişti.
Ahu Büyükkuşoğlu Serter, Murat Bozok’un önerisini kabul etti. Böylece Casa Dell’Arte, bu turizm sezonundan başlayarak Mimolet ve Antiochia ile el sıkıştı. Bozok, oteldeki markasını “Mimolet Ege” yaptı:
- Casa Dell’Arte’de rakipsiz çalışmak varken Antiochia’yı neden önerdiniz?
- Burada ikimize de yer var.
- Aranızda aynı zamanda rekabet de olacak.
- Biz el ele yürür, rekabete de girişiriz...
- Casa Dell’Arte ile nasıl bir anlaşma yaptınız?
- Gelir ortaklığı şeklinde bir anlaşma yaptık. Otelin yiyecek-içecek yönetimi tümüyle bizde olacak.
Türkiye, turizmde bir yandan kimilerinin yakındığı “herşey dahil” yönetimini sürdürürken, zengin müşteriye hitap edenler de farklı seçenekler ortaya koymaya çalışıyor.
Mimolet’le Antiochia’ya Casa Dell’Arte kapısını farklı seçenek arayışı açmış bulunuyor...

Yazarın Tüm Yazıları