Bizim sektörün joker adamıyım

Güncelleme Tarihi:

Bizim sektörün joker adamıyım
Oluşturulma Tarihi: Eylül 29, 2014 01:10

Mesut Yar, geçen sezon sunmaya başladığı “1 Milyon Canlı Para” ile yeni sezonda da izleyici karşısında...

Haberin Devamı

Bu kadar parayı ilk kez bu program sayesinde bir arada gördüğünü söyleyen Yar, “Paraya dokununca heyecanlandım. Gerçekten insanda çok farklı bir sinerji yaratıyor” diyor.


Daha önce farklı isimlerin sunduğu bir yarışmayı geçen yıl siz devraldınız. Bu riskli bir durum değil mi?
- Bizim sektörde nedense “joker adam” gibi bir imajım var. Geçmişte de bu tip şeylerle karşılaştım. Mesela “Passaparola” Metin Uca ile özdeşleşmiş, daha sonra da Mehmet Ali Erbil ile farklı boyuta geçmiş bir programdı. Benim için asıl risk oydu, çünkü programı yerlerden alıp en üst seviyede bırakmıştım. Bunda da aynı şeyin olacağını düşünüyorum. Güzel bir sezon geçirdik, bu sezon da öyle olacak bence.
Yarışma boyunca yarışmacılarla seviniyor, yarışmacılarla üzülüyorsunuz... Bu nasıl bir empati?
- Açıkçası bu konu üzerinde ben de çok kafa patlattım. Sonuç olarak bunun duygusal bir program olduğuna karar verdim. “İşimi yaptım, evime gideyim” mantığı gütmemelisin. Yarışmacıyla üzülüp yarışmacıyla sevinmek gerekiyor. Bu programdan önce hiç 1 milyon lirayı bir arada görmüş müydünüz?
- Hayır. İlk kez bu program vasıtasıyla gördüm, paraya dokununca da çok heyecanlandım. Gerçekten insanda farklı bir sinerji yaratıyor. Bu sinerjiyi programda doğru şekilde kullanacağımı düşünüyorum (gülüyor). “Benim olmayan bir paranın...” gibi bir cümle kurmak istemiyorum. Ama en azında yarışma saatleri içinde o para benim diyebilirim (gülüyor).
Bu tarz programların yabancı versiyonlarında, sunucuyla yarışmacılar arasında hep bir mesafe vardır. Aynısını bu yarışmada görmüyoruz...
- Göremezsiniz, çünkü bu mesafe bizde sadece 60 saniye sürüyor.
Bu yarışmada bir farklılık da var; izleyici Facebook üzerinden yarışmaya katılabiliyor...
- Evet, seyirci yarışma sırasında Facebook aplikasyonu üzerinden eşzamanlı yarışabiliyor. Karşılığında yarışmaya katılma hakkı gibi ödüller oluyor.
Ünlü olmasaydınız böyle bir yarışmaya katılmak ister miydiniz?
- Beni motive edecek Mesut Yar gibi bir sunucum olsaydı katılırdım.

Haberin Devamı

Bizim sektörün joker adamıyım

EŞİM BENİ DÜNYANIN BÜTÜN
KÖTÜLÜKLERİNDEN SOYUTLUYOR

Biraz da özel yaşam konuşalım izin verirseniz. Evlilik nasıl gidiyor, eşine deli divane aşık bir adam olduğunuz söyleniyor, doğru mu?
- Güzel gidiyor. Şu an yaşadığım ilişki, beni reel dünyanın tüm kötülüklerinden soyutluyor. Dolayısıyla kendimle ya da bizimle ilgili planlar yaparken kafam çok rahat. Bunu üçüncü evliliğimde yakaladım, maşallah diyelim... Ama eşim (Ferda Çekem) gerçekten çok delikanlı biri. Hem bana destek oluyor hem de kendi mesleğini çok iyi bir şekilde yapıyor. O da iletişim sektöründe profesyonel biri olduğu için, stratejileriyle beni doğru bir şekilde yönlendiriyor. Bu arada iş konusunda beni o yönlendiriyor ama aşkımızı ben yönlendiriyorum.
Evde sizin sözünüz geçiyor yani...
- Yok (gülüyor)... Ortak bir dil oluşturduk, evde tuhaf bir demokrasimiz var ama daha çok baldızlarımın sözü geçiyor diyebilirim. Ben bir kadınla evlendim ama bir baktım üç kadın oldular. Ferda’nın iki kız kardeşi var, o diğerlerine göre daha sakin kalmış (gülüyor).
Aksesuvar takıntınız olduğunuzu biliyoruz, evlendikten sonra eşinizin aksesuarlarına göz atıyor musunuz?
- Ferda çok sadeydi ama onu da aksesuvarcı yaptım, o da benim gibi sapıttı. Bizim için parfüm ve aksesuvar çok önemli. Yüzük sevdiğim için kendimi yüzüklerin efendisi olarak görüyorum.

Haberin Devamı


İÇİMDE BİR ROMEO VAR
Bugüne kadar romantizm adına yaptığınız en çılgın şey neydi?
- Birçok şey yaptım açıkçası, yapmaya da devam ediyorum. Dışarıdan bakıldığında romantik biri gibi durmasam da içimde bir “Romeo”nun olduğunu biliyorum. Galiba yaptığım en büyük çılgınlık, bir dakika içinde Ferda ile evlenmeye karar verip, aynı günün öğle saatlerinde evlenme teklif edip akşamına evlenmiş olmamdı. Bir de bu evliliği bir ay kadar ailelerden saklamamızdı. Aynı romantizmi her gün yaşıyorum.
Bir bebeğiniz olsun istiyor musunuz?
- 21 yaşında bir oğlum var zaten, o da bizimle birlikte yaşıyor.
47 yaşındasınız, 26 yıl sonra tekrar babalık duygusunu tatmak istemez misiniz?
- Anthony Quinn 80 yaşına yakın baba oldu, neden olmasın (gülüyor). Çocuk sahibi olmak güzel şey. Ama çocuk yetiştirmekle ilgili korkularım var. Batuhan’ın babası olduğum zamanlardaki cesarete sahip değilim.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!