Bize hem zulum yapıyorlar hem de kandırıyorlar

BU ülkenin gerek kamu gerekse özel sektörde çalışanlarının ve köylüsünün en az 15 yıldır hakkı yeniyor. Dolaylı olarak da esnafının küçük işletme sahiplerinin..

Haberin Devamı

Bunun sonucu korkunç bir gelir dağılımı eşitsizliği ortaya çıkıyor.
Şöyle ki... Enflasyon %5, %8 vs. diyorlar...
Neymiş, son 9 yıldır ücretliler enflasyona yenilmemiş..
9 değil, son 15 yılın rakamlarını benzinle mi endekslersiniz, elektrikle mi endekslersiniz, suyla mı endekslersiniz, altınla mı, dövizle mi? Zeytinyağı, ayçiçek yağı, et, peynir, deterjan... Siz seçin hangisi ile endekslersiniz, gübre de olabilir, traktör veya otomobil de... Hatta devletin topladığı vergi, harç vs. ile de endeksleyebilirsiniz.
Eminim ki bunlardan fiyatı en az artanla da endeksleseniz, bugün ortalama 400-800 TL. alan memur, işçi, emekli; en az ücretli kişinin, minimum 1.000-1.500 TL. ücret alması gerekir. Bugün 1.500 TL. alan ortalama memur ve işçinin ise bu hesaba göre en az 2.500-3.000 TL maaş alması gerekir. Kamu çalışanları bu durumda olunca ve devlet istihdam yaratıcı hiç bir yatırımda yapmayınca, hatta var olan en önemlilerini satınca, özel sektörde çalışanlarda üç kuruş maaşa talim ediyor.
Patronların servetine servet katılıyor. Bankalar, holdingler, büyük işletmeler maşallah, ilk altı ay karı bu kadar milyon lira, yıllık karı bilmem ne kadar...
Personel maaşına zam yapmaya gelince, çalışırsan kardeşim; ücret bu kadar...
İşte bak devlet de öyle veriyor. Köylü üreticinin hali ise ayrı bir perişanlık. Mazotu, gübresi, tohumu vs. derken; para etmeyen, ettirilmeyen ürünü...
Sonuçta şehirlere göç, şehirlerde yetmeyen alt yapı, yap-boz, sürekli şantiye hali, heba edilen, yandaş müteahhide akan paralar.
Gelir dağılımındaki uçurum giderek daha da korkunç hale gelirken, bu arada küçük esnaf ve işyeri sahibinin de canı çıkıyor. Çünkü mütevazi, küçük esnaf ve işyeri sahibini ayakta tutacak, büyük kesimin cebinde harcayacak para yok.
Aldıkları üç kuruş maaş; borçlarına, kirasına, faturalarına yetmiyor. Cennet gibi vatanda zulümle yaşıyor.
Oysa ki, devlet çalışanına, köylüsüne ve emeklisine en azından borçsuz dertsiz, normal yaşam standardına kavuşacak kadar, gerçek rakamlar üzerinden ücret artışı vermiş olsa... Piyasa işte o zaman canlanır. Olmayan parayla borç dert, al-ver hikayesiyle değil. Devlet daha çok ve adil bir vergi toplarken, gelir dağılımı eşitsizliği de bu boyutlarda olmaz.
Adaletsiz bir ÅŸekilde dolaylı vergileri toplayıp bir avuç kesimin saltanatına harcamak günah deÄŸil mi ?Â
C.DEBEL– İşletmeci- ANKARA

Haberin Devamı

Biliyor musunuz

Haberin Devamı

İZMİR Seferihisar Çevre Koruma Derneği öncülüğünde 15 Ağustos 2009 tarihinde başlatılan yarımadanın etrafındaki ‘Orkinos Balık Çiftliklerine hayır’ konulu imza kampanyamıza destek veren 12.085 imzanın bugün Ankara Kızılay Güvenpark’da saat 11:00’da yapılacak basın açıklamasının ardından ilgili makamlara iletileceğini...

Yazarın Tüm Yazıları