Bizde ezberimizi bozacak mıyız, yoksa...

Güncelleme Tarihi:

Bizde ezberimizi bozacak mıyız, yoksa...
Oluşturulma Tarihi: Aralık 30, 2001 00:00

Büyük bir özgüven ile once Avrupalıların Kıbrıs ezberini bozduğumuzu, şimdi de sıranın Amerika’ya geldiğini söylüyoruz. İyi de, acaba bizler Kıbrıs ezberimizi değiştirecek miyiz, yoksa sadece bizim ezberlediklerimizi kabul etmelerinde mi ısrar edeceğiz? Türk eğitim sistemi temelde ezbere dayanır.Okullarımızda genç insanlarımıza, kafalarını çalıştırıp sorunlara çözüm bulma inisiyatifi verilmez. Her sorunun hazır bir yanıtı vardır. Bu yanıtı ezberlemeniz yeterli görülür. Yanıtın gerekçesini düşünmek ve nedenlerini öğrenmek o kadar önemli değildir.Ezbere alışmış bir toplum siyasi sorunlarını da yine ezbere dayanan formüllerle çözmeye çalışır. Değişen koşullara gore, yeni çözümler üretmez. Aklını kullanarak, farklı sonuçlara gitmeye üşenir. Ezberlediği formüllere yapışıp kalır. İç ve dış politikalarımızı incelediğiniz zaman, aynı hastalığın sürdüğünü görürsünüz. Soğuk savaş döneminde, komünizmin ne kadar kötü olduğunu ezbere bilirdik. Daha doğrusu bizlere bir formül ezberletilmişti, durmadan onları tekrarlardık. Siyasetçisi de, askeri de, medyası da hep aynı formüller atrafında dönerlerdi. Bu alışkanlık o kadar derimize yapışmıştı ki, aynı ittifak içinde yaşadığımız batı müttefiklerimiz, değişen koşullara göre yeni formüller geliştirip kullanmaya başladıklarında dahi, pek ayak uyduramazdık. Kendi ezberimizi tercih ederdik. Komünizm çöktü gitti, bizim bazı çevrelerimiz hala eski ezberlerini tekrarlıyorlar. Savaşın bittiğinden haberleri yokmuş gibi, eskiyi yaşıyorlar. Kürt sorununda farklı mı?Hala eski gerekçelere yapışıp kaldık. Bir türlü ezberimizi değiştiremiyoruz.KIBRIS EZBERİ EN DAYANIKLISI ÇIKTIEzberlerimizin en dayanıklısı ise Kıbrıs.Kolay değil, neredeyse 50 yılı aşkın süredir tekrarlıyoruz.Ezber metninde değişiklikler oldu tabi. Ancak genel çizgiler hep aynı.Başbakan Ecevit dahil, siyasilerimizin önemli bir bölümü, bilim adamlarımız, yazarlarımız da artık bu ezberi sular seller gibi biliyorlar. Dışişleri Bakanı İsmail Cem, geçenlerde TÜSİAD konuşması sırasında son derece ilginç bir konuşma yıptı. Son gelişmelere dikkat çekti ve Avrupa Birliği yetkililerinin “Kıbrıs ezberini” bozmaya başladıklarını, şimdi de sıranın Amerika’ya geldiğini söyledi. Cem, AB ve ABD’nin Kıbrıs çözümü ile ilgili olarak yıllardır tekrarladıkları ve artık ezbere bilinen yaklaşımlarını değiştirme aşamasına geldiklerine dikkat çekiyordu. AB’deki yaklaşım değişikliğinin şimdi de ABD’ye taşınacağının sinyalını veriyordu. Anlaşılan Başbakan, ocak ayındaki Washington gezisinde Bush yönetimine yeni bir yaklaşım önerecek.Benim anlayamadığım nokta işte burdan itibaren başlıyor. Geçenlerde İlter Türkmen de, Hürriyet’teki yazasında bu noktaya dikkat çekti. Nasıl olacakta biz kendi ezberimizde devam edeceğiz ve karşımızdaki muhataplarımızın kendi ezberlerini değiştirmelerini isteyeceğiz?Baksanıza, Başbakanımız hala “Kıbrıs sorununun 1974’te çözüldüğünü ve geriye çözülecek birşey kalmadığını” anlatan ezber metnini tekrarlıyor. Başbakan Yardımcısı Bahçeli, Kıbrıs’ın petrol hatları ve Türkiye açısından hayati önemde olduğunu ve Ada’nın Türk kalması gerektiğini her fırsatta yineliyor. Hala Rauf Denktaş tam alem…Sanki Klarides’e müzakere kapılarını açan kendisi değilmiş, tutumunda son derece doğru ve mantıklı bir değişiklik yapan o değilmiş gibi, 50 yıllık ezber ödevini kelimesi kelimesine tekrarlıyor. Kıbrıs’ın “AB’ye tam üyelik için satılmak istediğini” söylüyor. Sonunda da medyadan şikayet edip “neden bizi desteklemiyorlar?” diye eleştiride bulunuyor. Medya bu ezberin nesine destek versin?Dinlemekten artık bıkkınlık getirilmiş, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin dahi itibar etmediği, yıllar geçtikçe içi boşalmış, slogan ve hamasetin neresini desteklesin? Şimdi Türkiye uluslararası arenaya çıkıp, karşı tarafın ezberini nasıl değiştirmeye çalışacak.Nasıl olacak bu iş?Üstelik, Kıbrıs konusunda bizden daha ezberci ve bağnaz olan Yunanistan dahi kendi ezberini değiştirmeye başlarken, biz aynı mı kalacağız?Eğer gerçekten bir çözüm istiyorsak, herşeyden once ezberlerimizi ve söylemlerimizi değiştirmemiz gerekiyor. Dünyanın hıçbir pazarlığında “biz değişmeyiz. Sadece bizim dediğimiz olur. Siz değişin” diyerek bir yere varılmaz. Kıbrıs’ta kazanmak istiyorsak, bu noktalara dikkat etmemiz gerekmez mi?
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!