Birkaç çizgi size

Bu kış günü, binlerce bar, kafe ve lokantada, kapalı yer dururken -sırf sigara içmek uğruna- açık havadaki masalara doluştukları için...

Herkes hasta.

Sigara içmeyenler de içen arkadaşlarının hatırına, soğukta titreye titreye yemek yemekte ya da kahve içmektedirler.

Yâni, salgın malgın yok.

Virüs, sadece sigara.

***

Kar yağmayınca “bunlar bereketsiz insanlar” derseniz, lapa lapa kar yağınca da “bunlar çok bereketli insanlar” demek zorunda kalırsınız.

Televizyonlar, gazeteler, günlerdir “kar geliyor” diye bağırıp durdular.

Nedir, ne oluyor?

Ocak Ayı’nda kar yağması sürpriz mi?

Hayır, mesele o değil.

Bütün mesele, bereket’in ve bereketsizlik’in bir hukuki içtihata bağlanmasaydı... Çok şükür onu da becerdik.

Türkiye muhafazakârlaşıyor ya.

Tamamdır...

Kış Olimpiyatları bile bâtıl itikat’a büründü.

***

Unutmadan söyleyeyim.

Erzurumlulara sormuşlar:

- Kış Olimpiyatları sayesinde cebinize ne giriyor?

Garip bir sual.

“Anayasa değişikliği karnınızı doyuracak mı” gibi bir sual bu.

Nasıl anlatsak ki:

1) Olimpiyatlar, sırf cep doldurmak için yapılmaz.

2) Anayasalar, karın doyurmak için yazılmaz.

Ama diyorsanız ki ne lüzumsuz şey bu olimpiyat... Hah, o zaman da heykele ucube diyenden farkınız kalmaz.