Biri Cumhuriyet kulesini sahiplense

Okullarda şiirler okunacak, devlet erkanı stadyumlara doluşacak, büyük laflar edilecek ve seneye kadar “Cumhuriyet” rafa kaldırılacak.
Tıpkı 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda ve 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı’nda olduğu gibi 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda da işin özünü kavratamadık öğrencilere. Hafızalarına 23 Nisan’ı yağmurda ıslanma günü, 19 Mayıs’ı da güneşte pişme günü olarak kazıdık.
İş böyle olunca Cumhuriyet Bayramı da akıllarda sabahtan tören yapılan, ardından okulun tatil olduğu gün olarak kaldı.
Bu döngüyü hayatının belli döneminde yaşayan ebeveynler de 23 Nisan ve 19 Mayıs’ta olduğu gibi, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda da bir coşku, geçmişe dönük minnet duygusu yaşayamıyorlar.
Olayın bir diğer boyutuna da Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay dikkat çekti. Günay geçtiğimiz günlerde bir açılışta “Cumhuriyet Bayramları artık yalnızca seçkin bir topluluğun, kapalı mekanlardaki balolarıyla değil, halkın yan yana duruşu, halkın türküleri ve coşkusu ile kutlanacak” dikkat çekti.
Günay olması gerekeni söyledi, iki gün sonra ‘olması gereken’ ne ölçüde gerçekleşmiş göreceğiz.
* * *
Konu Cumhuriyet Bayramı’ndan açılmışken ismini buradan almış Keçiören’deki Cumhuriyet Kulesi’ni es geçmemekte fayda var. Turgut Altınok döneminde inşaatı başlayan kulenin inşaatı durdu ve inşaat kentin her noktasından görünen 140 metrelik bir garabet kulesine dönüştü. Kuleyi yapan müteahhitler inşaattan çekildi, ‘uçaklar için öngörülen mania hattı kriterlerine uygun değil’ denildi, kule o haliyle kaldı.
Gazetemizi ziyaret eden Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak kulenin yarım kalmasından rahatsızlığını belirtti ve bitirilmesini istediğini ifade etti.
Bitirilmesini istemek önemli ama şu da bir gerçek ki kulenin bitirilmesi için 40 milyon TL’ye yakın bir kaynak gerekiyor ve bu para Keçiören Belediyesi’nin neredeyse bir yıllık yatırım bütçesine denk geliyor. Bu da demek oluyor ki iş yalnızca belediye imkanlarına kalırsa kulenin inşaatı biraz zor bitecek.
O zaman bir çözüm önerisi biz sunalım. Kentin dört bir yanından görünen Keçiören Cumhuriyet Kulesi’nin adına yakışır bir şekilde bitirilmesi için yerli yabancı şirketlerden birisi ön ayak olamaz mı? Milyonlarca dolar reklam bütçesi ayıran bu şirketlerden birisi kendi ismini de vererek bu kulenin tamamlanmasını sağlasa bundan iyi reklam mı olur?
Özetle hem reklamını yapacak hem Cumhuriyet adını taşıyan bu kulenin itibarını kazandıracak hem de Ankara’ya büyük bir iyilik yapacak kurum ve kuruluşlar aranıyor...