Bir zavallı hindi kanaryayı sildi

Biliyorum Türkiye henüz bu aşamada değil. Biliyorum bu yazacaklarıma bön bön bakacaklar olacak. Biliyorum eleştirim pek çoklarına fuzuli gelecek. Ben tabii, her zaman yaptığım gibi yine de yazacağım.

Fenerbahçe kulübü, Galatasaray maçında yaşanan çirkinlikten, insanlık ayıbından dolayı cezalandırılmalıdır.

Medyanın Vestel Manisaspor-Fenerbahçe maçından sonra günlerce yazdığı ve ev sahibi takımı suçladığı ama Fenerbahçe sahasındaki maçtan sonra hiç üzerinde durmadığı Manisa’dakinden daha da ağır küfürlü anonsu kastetmiyorum.

Fenerbahçe-Galatasaray maçında sahanın ortasına kadar getirilen hindiye yapılan işkenceden bahsediyorum.

Onbinlerce seyircinin önünde, kanatlarından tutularak sahanın ortasına kadar getirilen zavallı hindiden... Hindiye yapılan eziyet karşısında utanmak yerine coşan, canlı bir hayvana yapılan eziyeti küfürlerine malzeme eden kalabalığın sergilediği içler acısı görüntüden...

Tamam, aynı hindi bir Galatasaray-Fenerbahçe maçından önce Ali Sami Yen’de sahaya getirilseydi, Galatasaray taraftarları da benzer bir görüntü sergilerdi, kabul ediyorum. Ama bu insanlık suçu şu anda Fenerbahçe stadında işlendi ve cezası da Fenerbahçe’ye mutlaka kesilmeli.

Tabii kesilmeyecek... Hatta bu değil bir insanlık suçu, bir ayıp olarak dahi görülmeyecek.

Yazıyı bitirdikten sonra okuduğum bir haber, utancın gurur olarak ölümsüzleştirileceğini gösteriyordu. Fenerium mağazası hindili tişört ve şapkaları piyasaya çıkartmayı amaçlıyormuş. Fenerbahçe’nin Galatasaray karşısında aldığı 4-0’lık gurur verici sonucu, sahada eziyet ettikleri hindiyle ölümsüzleştireceklermiş.

Yazık... Fenerbahçe’nin simgesi nelere kaldı? Yılların simgesi sevimli kanarya yerine, kanatlarından tutulup sürüklenen bir zavallı hindi...

Hayranları Armağan’ın göbeğinden şikayetçi

Daha önceki mektuplarından da sıkı bir TV izleyicisi olduğunu bildiğim okurum L. Ağaoğlu, Armağan Çağlayan’la ilgili ya botoks yaptırmış ya da kötü rol yapıyor yorumuma, izleyici görüşüyle katkıda bulunmak istemiş.

Bu tür yarışmaları jüri üyeleri için izlediklerini doğruluyor ve diyor ki, "Jüri üyeleri arasında Armağan Çağlayan’ı görünce dayanamayıp koşuyoruz ekran başına... Fakat köşe yazınızda belirttiğiniz gibi galiba Armağan botokslular kervanına katıldı.

Armağan 41 yaşında olmasına rağmen yaşını hiç göstermiyordu. Biz Armağan hayranları olarak botoks yerine Armağan’ın göbeğini yok etmesini isterdik"...

Elçiye zeval olmaz benden aktarması.

Popstar’ın gizli starı Osmantan

opstar Türkiye’nin birinci bölümüyle ilgili eleştirilerim belli ki jüri üyeleri ve yapımcı tarafından dikkate alınmış.

Armağan Çağlayan ya botoks yaptırmış ya da rolünü iyi yapamıyor, kızdığında kaşları çatılmıyor demiştim. Çağlayan, kaşlarını program boyunca çatmaya çalıştı... Çatamadı ama sürekli yukarı kaldırmayı becerdi. Bülent Ersoy ve Armağan Çağlayan arasında kopan ateşli tartışmanın orta yerinde, Yıldız Tilbe’nin yandan yaptığı "kaş hareketleriyle" ilgili uyarı da yayına yansıdı..

Hadise’nin çevirmenlikte yetersiz kaldığını yazmıştım. Kelebek’te Mevlüt Tezel de benzer bir eleştiride bulunmuş, Hadise’nin İngilizce’sinin yetersizliğini gündeme getirmişti. Programın başında Hadise’nin İngilizcesi kanıtlanmaya çalışıldı.

Ama sorun Hadise’nin İngilizcesinin değil, Türkçesinin yetersizliğinden kaynaklandığı için, kanıtlama çabaları boşa gitti. Bu arada Osmantan’ın çok iyi çevirileri bile Johan Hendrickx’i yarışmanın havası içine sokmaya yetmedi.

Yıldız Tilbe’nin varlığıyla yokluğunun belli olmadığını yazmıştım. Osmantan, Tilbe’yi daha fazla konuşturmak için her yola başvurdu ama başarısı sınırlı kaldı.

Bülent Ersoy’un sürekli söz kesmesini eleştirmiştim. Her söz alışında izin almaya özen gösterdi ama sonunda dayanamadı ve geceye damgasını vuran tartışma yine Ersoy’un Johan’ın sözünü kesmesiyle patladı.

Osmantan’ın jüriye yeterince müdahil olmamasına değinmiştim. Bu hafta biraz daha müdahildi ama melek gibi bir insan olduğundan yine yeterince araya giremedi. Her şeye rağmen keskin zekası sayesinde, olayların istediği yöne akmasını başarıyla yönetti ve yarışmanın düzeyini makul bir seviyede tutarak reytingi garantilemeyi bildi.
Yazarın Tüm Yazıları