Bir veteriner hekim gördüğümde üç metreden sarılmak isterim

Güncelleme Tarihi:

Bir veteriner hekim gördüğümde üç metreden sarılmak isterim
Oluşturulma Tarihi: Ekim 20, 2007 00:00

Geçen hafta Ankara’da yapılan bir sempozyum, başlığıyla ilgi çekiciydi: Hayvan hakları ve refahı. Hayvan hakları, Türkiye’de son yıllarda yayılmaya başlayan, yasalara giren bir kavram. Hayvanların refahı ise belki ilk kez duyduğumuz bir başka kavram. Çünkü günümüzde doğanın bir parçası olan hayvanların belli haklarla dünyaya geldiği kabul edilmekle yetinilmiyor, onların refahından, sağlığından insanlar sorumlu tutuluyor.

Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi, Ankara Bölgesi Veteriner Hekimleri Odası ve Veteriner Hekimler Derneği tarafından düzenlenen sempozyuma hem devletin hayvan haklarının gözetilmesinden sorumlu yetkilileri, hem din adamları hem de sivil toplumun bu konuyla ilgilenen üyeleri katıldı. Çevre Bakanlığı, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı yetkilileri devleti temsil ediyorlardı. Eski Bakan İmren Aykut şu anda Çevre Eğitim Sağlık ve Sosyal Yardımlaşma Vakfı ÇESAV’ın Başkanı olan İmren Aykut, tiyatro sanatçısı Ayten Gökçer, Balıkesir eski milletvekili Turhan Çömez, Hürriyet muhabiri Deniz Biliroğlu da sempozyuma katılan hayvan severler arasındaydı. 2004’te öldüğü halde hálá Türkiye’de hayvan sevgisinin ve hayvan haklarının sembolü olan Pako’nun babası Bekir Coşkun da sempozyumdaki konuşmacılar arasındaydı.

2003’TEN BU YANA ÇOK ŞEY DEĞİŞTİ

Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürü Mustafa Kemal Yalınkılıç: Türkiye’de hayvan hakları konusunda yasal altyapı son 4 yıl içinde tamamlandı. 67 yıl sonra Kara Avcılığı Kanunu çıktı, 2004 yılında da ilk kez bir Hayvanları Koruma Kanunu yürürlüğe girdi.

PAKO HAYVANLARIN GÜZİN ABLA’SIYDI

Hürriyet muhabiri Deniz Biliroğlu: Hürriyet beş yıldır her yıl öne çıkan, yankı uyandıran hayvan haberlerini yıl sonunda bir seyir defteri hazırlayarak yayınlıyor. Pako’nun hayvan haklarının önem kazanması ve onların da duygularının olduğunun farkına varılmasını açısından, toplumun bilinçlenmesine katkısı önemi yadsınamayacak kadar büyük. Bu noktada Pako’nun hayvanlara Güzin Abla’lık yaptığı bile söylenebilir. Medyada çıkan hayvan haberleri sayesinde son yıllarda yeni nesiller hayvanlara ve doğaya daha güzel yaklaşıyor.

DİYANET’TEN HAYVAN DÖVÜŞLERİNE KARŞI ÇAĞRI

Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Şükrü Özbuğday: İslam dini, hayvanlar dahil bütün canlılara merhamet etmeyi emreder. Boğa, deve ve horoz gibi hayvanların zevk için dövüştürülmesi ne dinimizle ne kültürümüzle bağdaşır. Bunların yasaklanması konusunda buradan çağrıda bulunabiliriz" dedi.

HASTABAKICI HAYVANLARIN SAYISI ARTIYOR

Eski Milletvekili Turhan Çömez: Artan nüfus ve artan ihtiraslarla beraber insanların hayvanlar üzerindeki şiddetti de artıyor. Oysa hayvanların, özellikle spastik ve görme engelli çocuklar üzerinde olumlu bir etkisi var. Birçok ülkede köpekler ve midilliler engelli hastaların rehabilitasyonunda kullanılır. Türkiye’de de böyle bir yöntemden faydalanılması gerekir. Bugün dünyada hastabakıcı hayvanların sayısı giderek artmakta. Depremlerde arama kurtarma faaliyetlerinde hayvanların insanlara yardımları çok fazla. Bu yardımlardan daha sistematik çalışmalarla daha fazla yararlanabiliriz.

DEMOKRASİ, HAYVAN SEVGİSİ GİBİ KAVRAMLAR ÜZERİNE İNŞA EDİLİR

Demokrasi sevgi ve barış gibi temel duygular üzerine inşa edilebilir, hayvan sevgisi de bu kavramlardan biridir. Din adamlarının insanları hayvan hakları konusunda uyarması gerekir. Dünyanın en güzel, en cennet ülkesine sahibiz. Çocuklarımızın hatırı için bu ülkeyi, çevreyi, doğayı korumalıyız. Çocuklarımız yaptıkları doğa resimlerinde güneşi kara, bulutları simsiyah yapıyorlar. Artık gece çocuklarımız televizyona bakıp ağlamasın.

ORTA ASYA’YI DA TÜRKLER KURUTMUŞ OLABİLİR

Bu ülkenin doğal zenginliklerini hak ettiğimizi ortaya koymalıyız. Türkiye’nin şu anki kurak hali göz önünde bulundurulduğunda, asırlar önce Orta Asya’yı da Türkler’in kurutmuş olabileceğini düşünüyorum. Hiçbir toplum, hak etmediği topraklarda uzun süre yaşayamaz. Kaz Dağları’nda altın arama çalışmaları sırasında her kesilen ağaçla, sulak alanların kurutulmasıyla o kadar hayvan yok oluyor. Bir o kadar hayvanın yaşam alanı daraltılıyor.

VETERİNER HEKİMLER AİLENİN ŞEREF KONUĞUDUR

Doğa haberlerine en çok yer veren gazete Hürriyet’tir. Ancak bütün bunlar yetmez. Veteriner hekimlerin yardımına da çok ihtiyacımız var. Ben bir veteriner hekim gördüğümde üç metreden sarılmak isterim. Yabancı ülkelerde veteriner hekimleri, ailelerin şeref konuğudur. Bu hekimlik dalı özellikle hayvan sahipleri için çok önemlidir. Ama bir yandan da Ankara Ulus’ta bazı aktarlarda satılan ilaçlar, hayvanları zehirlemekte kullanılıyor. AB, telli turnaların korunması için bazı kuruluşlara mali destekte bulunuyor ama bu kuruluşlar "telli turnaları görme gezileri" düzenliyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!