Bir sağlık zararlısı olarak alkol

Alkol, bilinen en önemli sağlık zararlılarından biridir.

Haberin Devamı

Mümkünse hiç kullanılmamalı, kullanıldığında da doz kontrolü asla kaçırılmamalıdır.

Alkol, bilinen en önemli sağlık zararlılarından biri. Fazla miktarda alınmasının karaciğere, mideye, kalbe, beyne, sinir sistemine ciddi zararları var. Ağız, boğaz, gırtlak, yemek borusu, mide ve karaciğerde kanser oluşumunu kolaylaştırdığı da biliniyor.
Yeni bulgular, alkol kullanan kadınlarda meme kanseri riskinin arttığını gösterdi. Alkol tüketimi arttıkça beslenme sorunları yaygınlaşıyor, kilo problemi baş edilmez hale gelebiliyor. Enteresan bir bulgu da şu: Ilımlı miktarlarda kullanılsa bile düzenli alkol tüketen kadınlarda kemik erimesi hızlanıyor. Kısacası alkolün azını da çoğunu da “sağlık zararlısı” kabul etmek gerekiyor.
Prensip olarak alkol kullanmayan birinin alkole başlaması çok yanlış bir seçimdir. Zira elimizdeki verilerin tamamı, alkol kullanımının yaratacağı risklerin, az miktarda alkolle sağlanabilecek önemsiz faydalardan çok daha fazla olduğunu gösteriyor.

MİKTAR VE SIKLIK ÖNEMLİ

Zaten kullanıyorsanız, olabildiğince azaltmanın hatta bırakmanın bir yolunu aramanız en doğrusudur.
Ilımlı miktarlarda kullandığınızda sosyalleşmenize destek, stres yönetiminize katkı gibi bahanelere sığınıyorsanız, yapacağınız şey, kullanım sıklığı ve miktarını azaltmak olmalıdır.
Erkekler için günde iki, kadınlar için günde bir kadehten fazla olmayacak şekilde alkol kullanımı “makul” değilse bile “üst sınır” olarak kabul ediliyor. Bu noktada kullandığınız içkinin türü de önem kazanıyor. Çünkü alkollerin içlerindeki alkol oranları değişebiliyor.

BEYNE ZARAR VERİYOR

Alkolün en ciddi sağlık zararlılarından biri olarak kabul edilmesinin haklı nedenleri var.
Alkol, karar vermeyi güçleştirip hafıza ve muhakeme yeteneğini bozucu etkiler yapabiliyor.
Başlangıçta uykuyu kolaylaştırsa bile olumlu etkisi zamanla kayboluyor ve uykuyu kaçırıyor.
Dikkati dağıttığı için iş kazalarına, trafik kazalarına, öfke kontrolünü bozduğu için kavgalara, şiddet eğilimine yol açması da ayrı bir problem.
Tolerans süresini kısalttığı, hiddet eğilimini artırıp saldırganlık dürtülerini tahrik edebildiği, dahası gereksiz ve haksız bir özgüven gelişimine yol açabildiği de biliniyor.
Uzun süreli kullanımda beyinde ciddi tahribatlar yapıyor.
Bu tahribatları anatomik olarak da görmek mümkün. Bu tür yıkım ölçüsündeki hasarlar nedeniyle öğrenmeyi, iş-okul başarısını, kişisel gelişimi, sosyal ilişkileri, kısacası insan yaşamına yönelik pek çok önemli şeyi altüst edebiliyor.
Uç sinirlerde yaptığı hasarlar nedeniyle el ve ayaklarda uyuşma, yanma, karıncalanma, kuvvet kaybı, denge kusurları, kas güçsüzlüğü, hatta kas erimesine yol açabildiğini de hatırlatayım.

KANSER YAPABİLİYOR

Alkol, temas ettiği her türlü dokuyu yakıp yıktığı için ağız, boğaz, yemek borusu ve midede tahrişe, aynı bölgelerde özellikle midede kansere sebep olabiliyor.
Sindirim sisteminde yaptığı en büyük tahribat ise karaciğerle ilişkili. Alkolün karaciğeri iltihaplandırabildiği, siroza kadar giden yaşamsal problemlere yol açabildiği yeni bir bilgi değil.
Alkolün bağışıklık sistemini baskıladığı da biliniyor. Uzun süreli alkol kullanımı, tüberküloz başta olmak üzere mikrobik pek çok hastalığa yakalanmayı kolaylaştırıyor. Kontrolsüz alkol kullanımını takiben akciğer iltihapları sıklaşıyor.

SONUÇ

Yukarıdaki bilgilerin kısa özeti şudur: Alkol bilinen en önemli sağlık zararlılarından biridir ve mümkünse hiç kullanılmamalı, kullanıldığında ise doz kontrolü asla kaçırılmamalı, gençleri, çocukları, hamileleri, emziren anneleri, yaşlıları alkolden uzak tutacak her türlü tedbir alınmalıdır.
Yeni çıkarılan alkol yasasının içeriğini ben de tam bilmiyorum ama bir hekim olarak dozunda tutulduğu sürece alkollü içeceklerin tanıtımı ve kullanımı konusundaki her türlü sınırlamanın doğru olduğunu düşünüyorum.

Haberin Devamı

Alkol ve hamilelik

Haberin Devamı

Kadınların zaten alkole daha hassas oldukları biliniyor. Kadınların özellikle hamilelik döneminde ve çocuklarını emzirirken alkolden uzak kalmaları gerekiyor.
Her türlü alkol, en ufak miktarlarda bile anne adaylarına zarar verebiliyor. Özellikle hamileliğin ilk üç aylık dönemi bu konuda en çok hassasiyet gösterilmesi gereken zaman dilimi.
Hamilelik döneminde alkol kullanmayı sürdüren ve kontrolsüz alkol kullanan annelerin bebeklerinin anne karnındaki gelişimi bozuluyor, erken doğum olasılığı sıklaşıyor, doğan çocuklarda zekâ geriliği problemleri dâhil pek çok nörolojik sorun ihtimal dâhiline girebiliyor.

Alkol ve gençler

Alkol, gençlerin okuma, öğrenme, konsantre olma yeteneklerini azaltıyor. Kaza yapma ve suç işleme eğilimlerini ise artırıyor.
Alkollü gençler güvenli olmayan cinsel ilişkilere daha kolay girebiliyor, diğer zararlı
-toksik- bağımlılık yapıcı maddelere başlama yönünden daha riskli bir çizgiye kayıyor.
Alkol kullanan gençlerde ruhsal sorunlar sıklaşıyor, saldırganlık, sinirlilik, tahammülsüzlük, öfke kontrolü bozukluğu ve benzeri bazı problemler başlayabiliyor.

Yazarın Tüm Yazıları