Bir rezalet ki...

SEVGİLİ okuyucularım, bu yazıyı belki birkaç ilkel Afrika ülkesi hariç, başkentinde susuzluk çekilen tek ülkeden -Ankara’dan ve utanarak- yazıyorum. Hastaneler, öğrenci yurtları, kışlalar, evler ve işyerleri perişan durumda. Salgın hastalıklar kapıda bekliyor.

Dün bazı gazetelerin manşetinde, hemen hepsinin iç sayfalarında bu konu vardı. Televizyon haberleri aynı rezaletle doluydu.

Ankara’da suyumuz güya 48 saat akacak, 48 saat kesilecekti! Bu programa asla uyulmadı. Pek çok semt 72 saat su alamadı. Fakat gelin görün ki, su kesintileri sonrasında ana borulara basınçlı su verdiler.

Çürük ana borular iki kez patladı! Sular 30 metre yükseğe fışkırıyordu.

Yüzlerce ev ve işyerini sular bastı. Ankara’da nehirler aktı, göller oluştu... Ve Büyükşehir Belediyesi adına birileri sonucu açıkladı:

"Valla büyük şanssızlık! Şimdi borular tamir edilecek. Tüm Ankara’ya cuma gece yarısına kadar su hiç verilmeyecek!"

Bu demektir ki, cumartesi gününe kadar yine susuz kaldık. Bay Gökçek’in önerileri doğrultusunda tatile de gidemedik ve bu sıcaklarda yandı gülüm keten helva.

Musluğu açıyorsunuz, tıssss diye bir ses. Ne zaman geleceğini Allah’tan başka bilen yok. Tüm bahçeler kurudu, ağaçlar kuruyor. Yeşil Ankara sarı renge büründü.

Bir düşünün, işyerinizde, kışlada, hastanede sular akmıyor ve pek çok kişi aynı tuvaleti kullanıyor. Terlemişsiniz, evinizde yıkanmanız mümkün değil. Abdest alacaksınız, su yok.

İnsanlar Belediye binası önünde protesto gösterisi yapıyor, bu susuzlukta evlerini ve işyerlerini su basan insanlar "Gökçek istifa" diye slogan atıyor. Rezalet tablosunu dünkü gazetelerden vereyim:

* * *

Hürriyet Ankara Eki’nin dünkü manşeti: "Kavrulan başkentin göbeğinde ikinci boru da patladı. Su önüne çıkan ne varsa sürükledi. Arabalar sürüklendi. Sanki mahşer günü... Gökçek beş gün banyo yapmadan durabilir mi? Başkentin su isyanı büyüyor. Başkentliler isyan bayrağını çekti.

Kurak başkent suda boğuldu!

Meslek Odaları ayaklandı: Bütün suç, sorumsuz davranan belediyede."

Sabah
Ankara Eki’nin dünkü manşeti: "Vah Ankaram. Ana borunun patlamasının ardından ortalık afet alanına döndü. Sel, önüne çıkanı alıp götürdü. Sokaklar, köprüler, evler ve işyerleri balçıkla kaplandı. Kesintiler uzayacak."

Bugün
gazetesinin dünkü manşeti: "Uzmanlar uyardı. Kesintiden sonraki ilk suyla dişinizi bile fırçalamayın. Basınç ayarı bozulan su boruları, musluklara pis su taşıyor."

Milliyet: "Ankara günlerce susuz kalacak."

Radikal
gazetesinin manşeti: "Ankara’yı susuz bırakan sadece kuraklık değil. Gökçek fiyaskosu. Gökçek nerelerde?"

Referans
gazetesinin dünkü manşeti: "Patlayan su boruları gerçeği ortaya çıkardı. Gökçek Ankara’nın üstünü süslerken altını ihmal etti. Gökçek ASKİ’nin 350 milyon dolarını yol ve kavşak yapımına harcadı..."

Birgün
gazetesinin dünkü manşeti: "Ankaralının suyu, Gökçek’in çamuru. Ankaralılar çileden çıktı. Halk Gökçek’in istifasını istiyor."

Akşam
gazetesinin başlığı: "Kestikleri su sokağa aktı! Ankara en az beş gün daha susuz."

Sözcü
gazetesi: "Sular boşa aktı, Gökçek baktı. 10 gündür susuz Ankara’yı su bastı!"

Cumhuriyet
gazetesi: "Gökçek, evlerini su basınca kendisini protesto eden yurttaşları sol örgüt mensubu militan ilan etti!"

Yeniçağ
gazetesi: "Susuzluktan kıvranan Ankara’yı sel bastı!"

* * *

Ankara’da Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan gereksiz harcamaları, savurganlığı, göz boyamaca yatırımları burada defalarca yazdım. Bizim çoğunluğumuz başına bir felaket gelmedikçe, gerçekleri pek görmek istemez.

Felaket şimdi geldi ve karşımızdaki tablo böyle. Su kesintisi başlatanların altyapı için hiçbir şey yapmadığı şimdi ortaya çıktı. Dahası, oy kaybı olmasın diye kesintiyi seçim sonrasında başlattılar.

Şimdi cila kazındı, takke düştü, kel göründü!

Dünyanın -çöldeki ülkeler dahil- suyu olmayan tek başkentinde yaşıyorum. Sorumlular ortalıktan toz olmuş durumda!.. Ankara’da beş milyon kişi ıstırap çekiyor.

Bu ortamda AKP’den ses yok. MHP’den de yok. CHP TBMM Başkanlığı’na bu konuda iki ayrı soru önergesi verdi ama yetmez. Yanıtı aylar sonra gelir.

Haydi DTP, bari siz gidin bu işin üzerine!
Yazarın Tüm Yazıları