Bir prensle evlenmiştim

RUMUZ: BINBIR GECE

Bu elbiseyi sunmak için uçakla, defilenin yapılacağı otele gidiyorum. Akşam için odamda hazırlanmaya başlıyorum. Saçımı tarıyorum, o kadar çok uğraşıyorum ki yine de pek birşeye benzemiyor. Sonra salona gitmek için kalkıyorum. Giderken yol üstündeki bir aynadan kendime bakıyorum, saçlarımdan hoşlanmıyorum. Sonra tekrar odama gidiyorum, aynanın karşısına geçip yine saçlarımla uğraşmaya başlıyorum.

Sonunda beğeniyorum saçlarımı. Bu arada odama gelen patronum bana elmas küpeler hediye ediyor. Sonunda salona iniyorum ama çok geç kalmışım, masalar boşalmış. Sahnede bir prens ve onun ödül verdiği güzel bir kadın var; ikisinin de başlarında renkli boncuklardan yapılmış taçlar bulunuyor. Sonra sahne birden değişiyor. Ben o prensle evlenmişim. O, kapıda bir kadınla konuşuyormuş. Kadın ayrılırken telefonda bizimle ilgili bir komplodan bahsediyor. Bunu duyunca güvenliğimiz için otelden ayrılıyoruz.

YORUM: Rüyanız o kadar çok masal tadındaydı ki rüyanın sonunda bilgasayardan çıkıp beni öpeceğinizi sandım. Ve sonunda da "Bu arada söylemeyi unuttum ben Sindirella" yazacağınızı... Ama böyle bir not gözüme ilişmedi. Neyse, yorumuma gelince, öncelikle tasarımcı olmadığınızı ve rüyanızdaki kişileri tanımadığınızı söylediğiniz için gerçek yaşamınızdan rüyanıza bir paralellik kurmayacağım. Ancak rüyayı gördüğünüz günlerde, bu tarz bir film, çizgi film veya düğün üzerine çok fazla diyalog geçen bir dizi (ki Binbir Gece sembolizasyonları çok yüksek aslında) seyrettiyseniz rüyanızı bu görsellerin etkisinde kalarak görmüş olabilirsiniz.

Eğer böyle bir durum yoksa, şu günlerde statü, görüntü ya da hal ve hareket olarak size bir prensi andıran platonik olarak hoşlandığınız birisi rüyalarınıza bu şekilde yansımış olmalı. Veya şu günlerde böyle birisini ve bu şekilde bir olayı hayal ediyor olmalısınız. Umarım olur. Ancak rüyanızda ayrıntılar dikkat çekici. Siz bir sahneye çıkmak üzeresiniz, yarışmada birincilik kazanmışsınız, sürekli saçlarınızı değiştiriyorsunuz (ki saç güç göstergesidir), aynı zamanda aynada kendinizi izliyorsunuz, odaya patronunuz giriyor (otorite ve güç sembolü ) size elmas (güç, zenginlik) küpeler veriyor. Sahnede Prens (yine güç) ve güzel bir kadın başlarında taç var ve benzeri...

Dikkat ettiniz mi, tüm rüya güç, zenginlik ve güzellik üzerine kurulmuş. Yani rüyanız yüksek standartlarınızı ve zengin yaşam hedeflerinizi gösteriyor. Insanı uyurken rahatlatabilecek bir rüya, ama gerçek yaşamda bu tür hedefler sizi ve hepimizi ideal dünya modeli adı altında, gerçek zenginliklerden uzaklaştırıyor galiba. Ne dersiniz?