Bir numara olmanın sırrı

Güncelleme Tarihi:

Bir numara olmanın sırrı
Oluşturulma Tarihi: Nisan 04, 1999 00:00

Haberin Devamı

Türkiye'deki başarılı sporculara nasıl zirveye çıktıklarını sorduk

Sporda nasıl yıldız olunur? Ya da bir numara olmak nasıl bir şeydir? Televizyonda normal bir insan için yapılması imkansız hızlara ulaşan mükemmel bedenleri, gerilmiş veya çocuk gibi gülen yüzleri gördüğünüzde bu soruların yanıtlarını az çok kestirebilirsiniz. Mutlaka çok çalışmışlardır ve çok iyi kazanıyorlardır ve bu yüzden de mutludurlar. Peki bu soruları sporun yıldızları ne yanıt veriyor? İşte yanıtları...

ATLETİZM: Öznur Dursun

Türkiye'de ve Avrupa'da 4 bin ve 8 bin metre koşularında derece sahibi. Grand Prix yarışlarını kazanabilen tek kadın sporcu. Dünyada ilk 50 atlet arasına girme başarısını da gösterdi. Ayrıca Türkiye'de yabancı bir sponsorla (Asics) çalışan ilk atlet.

Ne yaptın? Tırnaklarımla kazarak geldim bu noktaya. Kronometreyle yarıştığın için çok çalışmam lazım. Haftanın altı günü günde 6 saat çalışıyorum. Günde üç idman yapıyorum. Sabah 06.00'da iki saat jimnastik ve özel koşu hareketlerini yapıyorum. 10.00'da daha uzun koşular ve hızlı kısa koşular yapıyorum. Akşamları da Şile'de veya Belgrad Ormanları’nda kros yapıyorum.

Bedeli ne? Arkadaşlar konuşurken beş çayı diye bir laf geçiyor. Bunun ne olduğunu unuttum. Normal hayattan uzaklaşıyorsun.

Ne yersin? 5-6 yıldır hamur işi yemiyorum. Sürekli diyetteyim. Ligt ekmek, diyet ürünler. Köfte, makarna, haşlama türü şeyler yiyorum.

Nasıl bir duygu? Kendimi çok sağlıklı buluyorum. Yolda sağlam yürüyorum. Daha özel hissediyorum kendimi. Çok daha diriyim diğer insanlardan.

Tüm bunlara değdi mi? Atletizmi kendim için yapıyorum. Bana destek olan bir ailem var. Benim için değdi. Derecelerimden çok mutluyum. Çok daha iyi şeyler yapabilirim ama önümde çok engel var. Ancak karamsar değilim.

BASKETBOL:

İbrahim Kutluay

Avrupa Sayı Kralı. Türkiye'de de 622 sayıyla ilk sırada. 24.88 sayı ortalamasıyla oynuyor. Takım kötüye giderken inisiyatifi ele alıp maçı koparan yıldızlardan.

Ne yaptın? Çok çalıştım. Çalışmayı çok seven biriyim. Hergün bir veya iki idman yapıyoruz. 2-3 gün de antremandan sonra çalışıyorum. Şut atıyorum. Kondisyonerimin denetiminde ağırlık çalışıyorum. Kondisyon çalışıyorum. Belgrad Ormanları'nda kros yapıyorum.

Bedeli ne? Basketbola ilk başladığım günlerde 15 yaşındaydım. 22 yaşına kadar yaz tatili yapmadım. İstanbul'da havuza girerdim en fazla.

Ne yersin? Ağırlık çalıştığım günler çok fazla protein almam gerekiyor. Proteinli yiyeceklerin yanı sıra toz olarak da alıyorum. Antrenman ve maçlardan önce makarna pilav gibi karbonhidratlı yiyecekler yiyorum. Günde en az 3-4 öğün yiyorum. Çünkü çok ağır iş yapıyoruz.

Nasıl bir duygu? Maçta çok rahat olmak isterim, kendime güvenmem lazım. Bunun için de çalışmış olmam gerekiyor. İyi çalıştıysam rahat oluyorum. Rahat olunca şut yüzdem de yükseliyor. Yaptığım işte başarılıysam günlük hayatta da rahat ve huzurlu hissediyorum.

Değdi mi? Evet. Bazen, milli takım Avrupa kupası, lig maçları üst üste gelince insanın sıkıldığı anlar oluyor. Maçların stresi normal hayata yansıyor. Asabi oluyorsun, her şeye parlıyorsun. Ama hiç pişman olmadım. Çünkü emeğimin karşılığını hem maddi hem de manevi olarak sonuna kadar aldım.

BİSİKLET:

Erdinç Doğan

Geçen yıl yıldızı parladı. 18 ülkenin katıldığı Türkiye Bisiklet Turu'nu 23 yıl aradan sonra kazanan ilk Türk oldu. Türkiye'ye 25 yıl sonra Balkan Şampiyonluğu'nu getirdi. Makedonya ve Yugoslavya turlarında etaplarda dereceye girdi, genel klasmanda sekizinci oldu.

Ne yaptın? Üç yıl önce kendimi adadım bu işe. Çok antrenman yaptım. Sonra Bisan kulübünün sağladığı imkanlarla yurtdışına çıkmaya başladım. Bu olunca başarılar da geldi. Güçlü rakiplerle yarışmak beni geliştirdi. Haftada 7 gün çalışıyorum. Dinlenme günümde bile 60-70 kilometre pedal çeviririm. Günde 150-200 kilometre pedal çeviriyorum.

Bedeli ne? Sürekli rejimdeyim. Önemli olan kilo değil maksimum güce ulaşmak. En fazla spagetti, pilav yerim. Yağ tuz hiç yemiyorum. Izgara et yiyorum.

Nasıl bir duygu? Antrenman yapmak, yarış koşmak bizim için zevk. Üst düzeyde bir form yakaladıktan sonra bisiklet üstündeyken hiçbir sorunum yok. Günde 150 kilometre pedal çevirmekten sıkılmıyorum. Kendime güveniyorum.

Tüm bunlara değdi mi? Değdi. Ama bu sporu yurtdışında yapıyor olmayı isterdim. Veya daha erken yaşlarda sponsor bulup yurtdışına çıkabilseydim iyi olurdu. 27 yaşındayım. 24 yaşından küçükleri alıyor büyük takımlar.

BASKETBOL: Çelen Kılıç

Son 9 yılın Türkiye Şampiyonu Galatasaray Bayan Takımı'nda 7 yıldır oynuyor. 95, 96 ve 97 yıllarında Avrupa Ligi'nde üç kez çeyrek final oynadı. Önümüzdeki salı günü de yarı final oynayacak.

Ne yaptın? Karşıma çıkan ilk zorluk, sporu ve okulu birarada götürmeye çalışmaktı. Özellikle lisede çok özveride bulunmam gerekti. Lig maçlarının ardından milli takım çalışmaları başlıyor ve bunların bitiminde en fazla bir aylık tatil zamanı kalıyor.

Bedeli ne? En büyük fedekarlığım, 18 yaşında ailemden ayrılarak İstanbul'a gelmiş olmamdır. Küçük yaşlardayken yaşıtlarım 3 ay tatil yaparken ben idman yapıyordum daha iyi olmak için.

Ne yersin? Özel bir diyet programım yok. Bir sporcunun besin değeri yüksek enerji veren yiyecekler tüketmesi gerekir. Ben de böyle besinler almaya özen gösteriyorum.

Nasıl bir duygu? Basketbolcu olduğum için mutluyum, işimi çok seviyorum. Formumu korumak için sürekli çalışıyorum. Bu bende fiziksel ve zihinsel bir yorgunluk yaratıyor. Ama başarının sonunuda gelen mutluluk bütün yorgunlukları unutturuyor.

Tüm bunlara değdi mi? Yaptığım çalışmalar ve fedakarlıklar beni bulunduğum noktaya getirdi. Bu pozisyonda olmaktan son derece mutluyum.

OKÇULUK:

Natalia Nasaridze

1996 Avrupa Şampiyonu, 1997 Akdeniz Oyunları Şampiyonu, 1997 Dünya Üçüncüsü. 1993 Akdeniz Oyunları İkincisi, 1995'te Dünya İkincisi, 1998'de Dünya ve Avrupa İkincisi olan milli takımda yer aldı. Avrupa ve Dünya rekorları var. 1996 Atlanta Olimpiyat Oyunları'nda da olimpiyat rekoru kırdı.

Ne yaptın? Güneşin altında saatlerce ok attım. Günde ortalama 6 saat çalıştım. Haftanın altı günü, günde en az 4 saat çalışırım.

Bedeli ne? Özel hayatımız yok denecek kadar az. Ailemizden çok uzaktayız bütün sezon kamptayız. Bizim sezon bitmez. Yazın açık alanda kışın salonda hep çalışma ya da yarışma halindeyiz.

Ne yersin? Özel bir diyet uygulamamıza gerek yok. Yayı gerecek kadar kondisyona sahip olmak yeterli.

Nasıl bir duygu? Büyük sporcu olarak kabul edilen birinden çok şey beklenir. Bazen bu beklentilere yanıt veremiyoruz. Bazen malzeme, bazen de kendimizden kaynaklanan hatalarla istenilen sonucu alamıyoruz. Başarılı olamayınca biz de kırılıyoruz.

Tüm bunlara değdi mi? Evet. Hiç pişmanlık duymadım. Yarışmada başarılı olunca, bütün yorgunluklar unutuluyor. Madalya aldıktan sonra hiç birşey hatırlanmıyor. O anda yaşadığım mutluluk herşeye değer.

Futbol: Elvir Baliç

Şu anda formsuzluğu nedeniyle eleştirilse de, Türkiye'de geleceği en parlak futbolcu olarak gösteriliyor. Real Madrid, Manchester United, Parma gibi Avrupa'nın dev kulüpleri peşinde. Sözleşmesi bittiğinde büyük bir olasılıkla büyük bir klübün yeni yıldızı olacak. Baliç bugünkü Beşiktaş maçına konsantre olmaya çalıştığı için kendisiyle görüşmemiz mümkün olmadı. Baliç'le görüşmek için aradığımız menajeri Suat Karaliç sorularımızı onun yerine yanıtladı.

Bu noktaya gelmek için neler yaptı? Küçük yaşlardan beri yeteneği vardı ve çok çalıştı. Antrenmanlardan sonra şut çalışırdı. Şu anda da Löw ve birkaç futbolcu arkadaşıyla birlikte şut çalışıyor. Salonda kondisyon ve ağırlık çalıştığı günler de oluyor.

Bedeli ne oldu? Ailesinden uzak kaldı. Tüm akrabalarını Bosna'da bıraktı.

Ne yer? Bosna mutfağı, Türk mutfağına çok yakın. Ancak yemekler biraz daha yağlı. O yağlı yemekleri sevmez. Kola içmeyi seviyor. Sigara, içki içmez.

Ne hisseder? Maçtan önce biraz heyecanlı olur. Bir iki gün önce kimseyle konuşmaz, maça konsantre olur. Antreman dışındaki zamanlarını evde geçirmeyi sever

Tüm bunlara değdi mi? Şu anda bulunduğu noktadan memnun. Ancak başka hedefleri de var. Avrupa'nın sayılı futbolcularından biri olmak istiyor.

VOLEYBOL:

Irina Ilcenko

Geçen ay Avrupa Kupa Galipleri Kupası'nı kazanan Eczacıbaşı Bayan Voleybol takımının dünya çapındaki oyuncusu. 465 kez Rus milli takım formasını giydi. O formayla 8 dünya, 3 Olimpiyat Şampiyonluğu yaşadı.

Ne yaptın? Küçük yaşlardan itibaren çok çalıştım. Disiplinle çalıştım ve hırslıydım. Takımın form ve maç grafiğine göre haftada 7 ile 10 antrenman yapıyoruz.

Bedeli ne? Çok çalıştığım için birçok şeyden fedakarlık ettim. Voleybol her zaman önde geldi.

Ne yersin? Özel bir diyetim yok. Yoğun antrenman zamanlarında vakit bulamadığım için kolay hazırlanan yemekleri tercih ediyorum.

Nasıl bir duygu? Bir sporcu her zaman sorumluluk hisseder. Özellikle voleybol gibi takım sporlarında. Formda olmak bunula beraber gelen bir şey. Popülerlik ise çok çalışmanın karşılığı.

Tüm bunlara değdi mi? Eğer takımla beraber bir numara iseniz değer. Voleybolcu olmaktan hiç pişmanlık duymadım.

RALLİ:

Volkan Işık

Dünya Ralli Şampiyonası'ndaki ilk Türk. 122 ekibin katıldığı 21-24 Mart tarihlerinde Portekiz Rallisi'nde gösterdiği performansla da tarihe geçti. Toyota Mobil Türkiye Takımı adına yarışan Işık ve Co-Pilot'u Erkan Bodur, FIA takımlar kupasında birinci, genel klasmanda da 7'nci oldular.

Ne yaptın? Bugünleri görebilmek için çok özverili davrandım diyebilirim. Hobi olarak başladı, çalıştıkça profesyonelleşti.

Bedeli ne oldu? Herşeyden fedakarlık yapmak gerekiyor. Özellikle Dünya Şampiyonası'nda evimizin, ülkemizin yolunu unutuyoruz. Sürekli yarış, antrenman ve yolculuk halindeyiz. Çok yoğun bir konsantrasyon gerektirdiği için zihinsel olarak da ciddi bir hazırlık yapmak lazım.

Ne yersin? Genelde, yarış zamanları özellikle makarna spagetti tarzı yemekler tercih ediyoruz. Çünkü yarış sırasında otomobilin içindeki sıcaklık 50-60 dereceye kadar çıkıyor. Her yarışta 2-3 kilo veriyoruz.

Nasıl bir duygu? Hem baskı, hem de bir güven duygusu oluyor içimde. Ama bunlar yarış öncesinde olan şeyler.

Tüm bunlara değdi mi? Tabii ki. Hayaller gerçek olunca bütün zorlukları unutuyorsun.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!