GeriSeyahat Bir mola kenti olmaktan çok öte
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Bir mola kenti olmaktan çok öte

Bir mola kenti olmaktan çok öte

Bursa’dan sonra, İstanbul’dan önce, Osmanlı İmparatorluğu’na 92 yıl başkentlik yapmış ve günümüze dek en iyi şekilde korunarak gelebilmiş, eski bir Osmanlı kenti. Aynı zamanda bir sınır kenti, Türkiye’nin Avrupa’ya açılan kapısı. Üstelik tek bir kapıyla değil, tam altı yerden Batı’ya dönmüş yüzünü.Turizmi büyük ölçüde kapı komşusuna bağlı. Oysa, keyifle gezilebilecek büyük bir tarihi zenginliğe sahip. Bugün sadece Osmanlı dönemi yapılarıyla değil, köprüleri, kapalı çarşıları, mahalleleri, kozmopolit döneminden kalma sinagog ve kiliseleri, kahveleri, restoranları ve Karaağaç semtiyle bir mola kenti olmaktan çok daha öteye gidiyor. Her şeyden önce Mimar Sinan’ın ‘’ustalık eserim’’ dediği, muhteşem Selimiye Camii burada. En az üç güne sığabilecek başka görmeye değer yapıları da var; ön kapısının iki yanında devasa kaligrafilerin olduğu, kentin Osmanlı döneminden kalma en eski camii Eski Cami, Mimar Sinan’ın Selimiye’yi yaparken esinlendiği söylenen Üç Şerefeli Cami ve sabahları Edirne’nin en canlı yerlerinden biri olan 16. yüzyıldan kalma Sokullu Hamamı, konumu ve içindeki çinilerle, görmeye değer Muradiye Camii, kentin en eski yerleşim yeri Kaleiçi ve eski Edirne evleri, İtalyan kilisesi, Avrupa’nın en büyüklerinden biri olan, çatısı çökmüş Edirne Sinagogu, Kırkpınar güreşinin tarihini ve güreşçilerin portrelerini sergileyen Kırkpınar Kültür Evi... Edirne’ye hayat veren Tunca ve Meriç nehirleri üzerindeki köprülerden geçilir ve Karaağaç Yolu ya da diğer ismiyle Lozan Caddesi’ne varılır. Bu geniş, arnavut kaldırımı yoldan ve Söğütlük Orman Parkı’nın içinden geçince, geniş caddeleri ve rengarenk müstakil evleriyle, Karaağaç karşınıza çıkar. Karaağaç’ın tek özelliği Pazarkule sınır kapısından dolayı, Yunanistan ve Türkiye geçişlerinin sağlandığı yer olması değil. Burası aynı zamanda, Türkiye ile Yunanistan arasında doğal sınır olan Meriç Nehri’nin batısında, Türkiye’ye ait tek toprak parçası. Lozan Caddesi’nin sonunda karşınıza çıkan Trakya Üniversitesi Rektörlük Binası, bir zamanların meşhur Karaağaç Tren Garı’ydı.Edirne’nin kesinlikle yabana atılmayacak müzeleri var. Bunların arasında kaçırılmayacak biri var ki, Avrupa Konseyi Parlamentosu 2004 yılı Avrupa Müze Ödülü sahibi, yaşayan bir müze. Tunca Nehri kıyısında, Sultan II. Bayezid Külliyesi’ndeki Sağlık Müzesi. Şifahanenin yataklı tedavi bölümü, müzenin en çok ilgi çeken kısmı.NEREDE KALINIR: Efe Hotel ** (0284 213 61 66, www.efehotel.com), Pera Konukevi (Karaağaç, 0532 361 42 02), Park Hotel ** (0284 213 52 76)NEREDE YENİR: Reis Et ve Balık Restaurant (Eski İstanbul Cad. No:2, 0284 214 50 85), Gazi Baba Meyhanesi (Tavuk Kapı Cad. No:2, 0284 225 19 23), Çiçek Tava Ciğer Salonu (Tahmis Çarşısı, Bakırcı Mehmet İş Hanı, No:7, 0284 225 20 80), Murat’ın Yeri (Karağaç Tren Garı karşısı, 0284 212 34 03) ANTAKYA VE GÜNÜBİRLİK HALEPRoma’nın en büyük üç kentinden biriFarklı dinlerin az rastlanan türde bir hoşgörü ortamı içinde varolduğu Antakya, bir zamanlar, Roma ve İskenderiye’nin yanında, Roma İmparatorluğu’nun en büyük üç kentinden biriydi. Altı kez depremlerin yıktığı kent, bugün yedinci yıkıntısının üzerinde yaşıyor. Habib-i Neccar Dağı yamacında kayaya oyulmuş, doğal bir mağara olan ve 1963 yılından beri Papa tarafından Roma ve Kudüs’ten sonraki Hac yeri olarak kabul edilen Saint Pierre (Sen Piyer) Kilisesi, Habib Neccar Camii, dar sokaklar, kiliseler, sinagoglar kent merkezinde görülebilir. Türkiye’nin en etkileyici müzelerinden biri ve Tunus Bardo Müzesi’nden sonra, dünyanın ikinci en büyük mozaik müzesi olan Antakya Müzesi’ndeki mozaikleri kaçırmayın. Antakya’nın civarı merkezi kadar ilginç. Samandağ’da, hikayesi akıllara durgunluk veren Aziz Simeon Manastırı kalıntıları, eşine az rastlanan türdeki Vespasianus ve Titus Tüneli, Beşikli Mağara (Kaya Mezarları), nüfusunun tamamı Ermeni olan Vakıflı Köyü, Çevlik’te Hazreti Hızır Makamı var. Pasaportunuzu yanınıza alırsanız, günübirlik bir Halep gezisi yapmanız da mümkün olacaktır. Dillere destan Antakya Mutfağı, Türk, Arap ve Fransız etkileriyle birlikte, muhteşem bir sentez.NEREDE KALINIR: Antik Beyazıt Otel (0326 216 29 00, www.antikbeyazitotel.com), Savon Hotel (0326 214 63 55, www.savonhotel.com.tr), Büyük Antakya Oteli **** (0326 213 58 58), Hotel Orontes *** (0326 214 59 31/32), Atahan Oteli ** (0326 214 21 40)NEREDE YENİR: Antakya Evi Restaurant (Silahlı Kuvvetler Cad. No: 3, 0326 214 13 50), Kule Restaurant (Harbiye, 0326 231 30 92), Hatay Sultan Sofrası (İstiklal Cad. No:20/A, 0326 213 87 59), Yoğurtçu Bakla Humus (Gazipaşa Cad. No:6, 0326 215 35 11) HALEP’E GÜNÜBİRLİK TURLAR: Titus Turizm (Antakya, 0326 213 91 41).ANTALYAÇılgın rutubetten uzakta bir gezi planlayabilirsiniz1960’larda, Antalya’nın Atatürk Caddesi’nin ortasından sular kanallardan çağlayarak akar, yazı uzun ve sıcak olan bu kenti serinletirdi. Tıpkı iki bin yıl önce, antik Perge’de olduğu gibi. İşte Antalya böyle bir şehirdi. Kimilerine göre Antalya gelişti, kimilerine göre bozuldu. Türkiye’nin turizm cenneti, kendi halkı için zaman zaman gurur kaynağı zaman zaman bir nostalji. Yine de bugün, Türkiye’nin Riviera’sı olarak kabul ediliyor. Antalya’nın çılgın rutubetini dert etmeden bir gezi planlamanın zamanı olabilir. Antalya Arkeoloji Müzesi ile Kaleiçi’nin yanısıra, civardaki Aspendos Tiyatrosu’nu, ormanların, dağların ve yosun tutmuş kayalıkların arasına dağılmış, 1050 metredeki Termessos Güllük Dağı Milli Parkı’nı, Karain Mağarası’nı, Kurşunlu Şelalesi’ni, Selge ve Olimpos antik kentlerini görebilirsiniz.NEREDE KALINIR: Tuvana Hotel (Kaleiçi, 0242 244 40 54, 247 60 15, www.tuvanahotel.com), Tekeli Konakları (Kaleiçi, 0242 244 54 65 www.tekeli.com.tr), Hotel Alp Paşa (Kaleiçi, 0242 247 56 76 www.alppasa.com), Tütav Türk Evi Otelleri (Kaleiçi, 0242 248 65 91, www.turkeviotelleri.com), Villa Perla (Kaleiçi, 0242 248 97 93 www.villaperla.com), Senem Aile Pansiyonu (Kaleiçi, 0242 247 06 15), Hillside Su (0242 249 07 00)NEREDE YENİR: Balıkçı Çarşısı/ Kısmet (Halk Pazarı, 0242 322 33 22), Şişçi Ramazan’ın Yeri (Ulusoy Blv. No:44, 0242 242 66 37), Melissa’s Secret Garden (0242 244 28 78), 7 Mehmet (Atatürk Kültür Parkı No:333. 0242 238 52 02), Gizli Bahçe (Dizdar Hasan Bey Sok. No:1, Kaleiçi, 0242 244 80 10)AYVALIK- CUNDA ADASIBüyüsü daha çok arka sokaklarındaRenkli Perşembe Pazarı, arka sokaklarındaki eski evleri ve uzun yıllar burada yaşayan Rumlar’ın ‘’Kokulu Ada’’ anlamında ‘‘Moshonisi’’ diye andığı Cunda Adası’yla, Ayvalık, yaz kalabalığından uzakta, her zamankinden daha güzeldir. Cunda Adası’nın rıhtımındaki balık lokantalarındaki lezzetli otlar, balıklar, Taş Kahve’de sıcak çay ve simit, arka sokaklardaki otantik evler, kapılar, kapı tokmakları, mis kokan bahçeler, çeşmeler, şirin pansiyonlar, balıkçılar, zeytinyağı dükkanları, küçük mandıralar, kiliseler... Osmanlı döneminde Cunda, Ortodoks Rumlar için önemli bir dini merkezdi. Adada harap halde tam sekiz manastır var. En etkileyici olanı, adanın kuzeyinde Pateriça ya da şimdiki ismiyle Çataltepe denilen bölgedeki Ayışığı Manastırı. Pateriça’ya vardıktan sonra, ağaçların arasındaki patika sizi, Girit göçmenlerinin yaşadığı iki Rum köyüne, 1. köy ve 2. köye ya da eski isimleriyle Aşağı Damlar, Yukarı Damlar’a getirir. Her yer zeytin ağaçlarıyla çevrilidir. Ayvalık merkezde, sokak aralarındaki birçok cami bir zamanlar Ortodoks kilisesiydi. Saatli Cami örneğin, Agios Ioannis idi. Sahil yolu üzerinde güzelim Ayvalık evleri var. Ayvalık’ın büyüsü daha çok arka sokaklarında; Dalkıran Mehmetağa Caddesi, Fevzi Çakmak Caddesi... Günbatımında Kanelo’da çay için ya da Şeytan Sofrası’nda olun.NEREDE KALINIR: Cunda Oteli (Cunda, 0266 327 19 43, 327 24 65), Altay Pansiyon (Cunda, 0266 327 10 24 www.altaypansiyon.com), Ortunç Motel & Restaurant (Cunda, 0266 327 10 14), Palm Suite Apart (Sarımsaklı, 0266 324 26 95) NEREDE YENİR: Cunda’da deniz kenarında sıralanan lokantaların standardı birbirini yakalıyor. Mutfağı en zengin olanlar arasında; Deniz, Bay Nihat, Nesos ve Günay var. Hamsi ile sardalye arası minik papalinaları avlanma yasağı dönemleri dışında bulabilirsiniz. Fesleğen (Tenis Kulübü yanı, Çamlık, Ayvalık, 0266 312 89 85)KARSEn çok karla kaplıyken gerçek kimliğine bürünüyorÇok uzaklarda ama tanımaya değer bir kent, Kars. Aslında en çok, karla kaplıyken gerçek kimliğine bürünüyor ama o zaman da şartlar biraz zorlaşıyor. Kars Kalesi, çay kıyısı ve Taş Köprü’nün bulunduğu Kalealtı Mahallesi ve birbirini dik kesen ızgara planlı, geniş sokaklardaki, Rus işgali döneminden kalma, kentin karakterine damgasını vuran, görkemli bir soyluluk içindeki taş evler... Turistlerin buraya uğramalarının en geçerli nedeni kuşkusuz, bundan bin yıl önce, günümüz Ermenistan ve Türkiye’sinin kuzeydoğusunun büyük bir bölümüne yayılmış, Bagrat Krallığı’nın başkenti ve bugün sonsuz bir boşlukta uzanan Ani Harabeleri... 89 yıl önce, Sarıkamış’ta donarak şehit olan onbinlerce Türk askeriyle özdeşleşmesinin yanısıra kışın kayak yapmak için, Türkiye’nin en kaliteli karına sahip olan Sarıkamış tesisleriyle de anılan bir kent. Ayrıca üç bin metreye ulaşan dağların çevrelediği, her mevsim ayrı bir keyif veren Çıldır Gölü ve çevresindeki köyler de görmeye değer. Çıldır Gölü’nden geçerek, manzaralı bir yoldan Kars’tan Karadeniz’e gidiliyor.NEREDE KALINIR: Sim-Er Hotel**** (0474 212 72 41, www.simerhotel.com). NEREDE YENİR: Kayabaşı Restaurant (Mesut Yılmaz Parkı içinde, 0474 223 20 65), Şirin Sultan Sofrası (Atatürk Cad. No:153, 0474 212 56 16), Sim-Er Hotel Restaurant (0474 212 72 41), Ocakbaşı Restoran (Atatürk Cad. No: 276, 0474 212 00 56), Şirin Anadolu Mutfağı (Karadağ Cad. No: 55, 0543 432 81 57)GELİBOLU YARIMADASIYağmur ve sis altında daha da hüzünlüHava koşullarının gözardı edilebileceği kadar etkileyici bir bölge. Yağmur ve sis altında daha da hüzünlü. 20. yüzyılın en büyük kara savaşlarından biri, burada yaşandı. Bugün burası, ‘’Barış Parkı’’ olarak anılan bir açık hava müzesi. El değmemiş bir doğanın içinde, gösterişten uzak, dingin, bir o kadar da hüzünlü, çiçeklerle bezeli şehitlikler... Yarımadadaki müzelerde sergilenenler, savaşı tüm gerçekliğiyle anlatıyor. Birbirlerine, uzansanız dokunacakmışçasına yakın, 1915’ten kalma siperler de öyle... Beklenmedik ilk çıkarmanın yapıldığı Anzak Koyu ve Arıburnu Mezarlığı, Çanakkale Savaşı’na ait çarpıcı eşya ve mektupların bulunduğu Kabatepe Müzesi, Lone Pine (Tek Çam) Anıt ve Mezarlığı, Mustafa Kemal’in komutasında bulunan ve ‘’size, savaşmayı değil, ölmeyi emrediyorum’’ dediği, 57. Alay Şehitliği, yarımadanın, coğrafyasına hakim bir noktadaki, kanlı savaşlara sahne olmuş, en yüksek tepesi Conk Bayırı, duvarlarına saplanmış topların görüldüğü Kilitbahir Kalesi, az ziyaret edilen ancak farklı bir atmosfere sahip, Morto Koyu’ndaki Fransız Mezarlığı ve Türkiye’nin ilk özel savaş hatıraları müzesi Salim Mutlu Özel Müzesi, kaçırılmayacaklar arasında. Çanakkale’ye 30 kilometre mesafede, bir başka savaş alanı daha var; Truva...NEREDE KALINIR: Hotel Kolin ***** (0286 218 08 08), Hotel Akol **** (0286 217 94 56, www.hotelakol.com.tr), Hotel Anafartalar *** (0286 217 44 54), Hotel Artur ** (0286 213 20 00, www.hotelartur.com)NEREDE YENİR: Yalova Liman Restaurant (Gümrük Sok., 0286 217 10 45), Maydos Restaurant- Bar (Eceabat, 0286 8124 14 54, www.maydos.com.tr), Çekiç Restaurant (Sahilde. Eski Balıkhane Sokak No: 7, 0286 217 17 70). KAZDAĞLARI VE ASSOSDoğadan ve efsanelerden gelen zenginlikZeus’tan Sarıkız’a, efsaneleri Kazdağı’nın zenginliği. Bir de coğrafyası var. Binlerce yıl öncesinden burada yerleşimi ayrıcalıklı hale getiren bir doğa. Bol oksijen, tertemiz sular ve hayvanlar... Endemik bitkiler açısından da Türkiye’nin en zengin bölgelerinden biri. Kazdağı Göknarı, sadece Türkiye’de ve yalnız Kazdağı’nda yetişiyor. Kazdağı’nın güneye bakan etekleri Ege, arka yüzü ise Marmara iklimine sahip. En iyi zaman, ilkbahar ve sonbahar. Ancak kışın kar yürüyüşleri için gelen de çok. Yazın kanyonlarda dere geçişleri yapılıyor, derelerde yüzülüyor. Yıl boyunca turizme uygun bir bölge. Kazdağı Milli Parkı sınırları içinde doğal güzellikler var. UNESCO ödüllü Tahtakuşlar Köyü Özel Etnografya Galerisi’ni de kaçırmayın. Türkmen yaşamını anlatan, Türkiye’nin bu ilk özel köy etnografya galerisini tek bir biletle hayat boyu ziyaret edebiliyorsunuz. Civarda dokusu bozulmamış bazı köyler var. Cumhuriyet öncesinde, zeytin ve hayvancılıkla uğraşan Türk ve Rum ailelerin birlikte yaşadıkları Adatepe, bunlardan biri. Adatepe’nin taş mektebinde farklı alanlarda seminerler veriliyor. Adatepe köyünün denize bakan tarafında, Zeus Altarı (sunak) bulunuyor. Sunaktan geriye pek bir şey kalmamış ancak Edremit Körfezi manzarası için buraya çıkılıyor. Köyle aynı adı taşıyan ve eski bir zeytinyağı fabrikasından dönüştürülmüş Adatepe Zeytinyağı Fabrikası ve Müzesi, sunumu ve verdiği bilgilerle görmeye değer.Yeşilyurt, Ege’nin en güzel, yaşayan köylerinden biri. Burada konumları muhteşem butik oteller, taş evler ve kafeler var. Yeryüzündeki en kaliteli atmosferlerden birine sahip Altınoluk, temiz havası için kalp ve astım hastaları tarafından tercih ediliyor. Assos’un taş evleri, küçük antik limanı ve Athena Tapınağı, günübirlik bir geziyle görülebilir.NEREDE KALINIR: Kazdağı’ndaki birçok otel hakkında bilgiyi, ortak web sitesi www.kazdagiotelleri.com’dan edinebilirsiniz. İdaköy Çiftlik Evi (Çamlıbel Köyü, Edremit, 0266 387 34 02, 0532 636 34 50, www.idakoy.com), Zeytinbağı (Çamlıbel Köyü, Edremit, 0266 387 37 61 www.zeytinbagi.com), Hotel O2 (Akarsu 2, Küçükkuyu, 0286 752 56 24 www.HotelO2.de), Hünnap Han (Adatepe Köyü, Küçükkuyu, 0286 752 65 81 www.hunnaphan.com), Çetmihan (Yeşilyurt Köyü, Küçükkuyu, 0286 752 61 69 www.cetmihan.com), Yeşilyurt Evleri (Yeşilyurt Köyü, Küçükkuyu, 0286 752 63 84, www.tasevler.com), Manici Kasrı (Yeşilyurt Köyü, Küçükkuyu, 0286 752 17 34 www.manicikasri.com), Assos Konukevi Pansiyon (Behramkale Köyü, Ayvacık, 0286 721 70 81), Eris Pansiyon (Behramkale yukarı köy, 0286 721 70 80 www.assos.d/eris). NEREDE YENİR: İdaköy (Çamlıbel Köyü, Edremit, 0266 387 34 02 www.idakoy.com), Zeytinbağı (Çamlıbel Köyü, Edremit, 0266 387 37 61 www.zeytinbagi.com), Yahya’nın Yeri Küçükkuyu- Behramkale yolunun tam ortasında, 13. km.’de, 8 km. sonra da Kadırga Koyu. 0286 764 00 39, 0535 723 03 70PAMUKKALE VE AFRODİSİASTiyatronun tepesinden kente bakmalıDünyanın hayran kaldığı doğal bir fenomen; Pamukkale ve traverten havuzları... Türkiye’nin en popüler turistik noktalarından biri. Antik dönemlerden beri kullanılan kaynağın meydana getirdiği havuzlarda bugün artık yüzenlere rastlamayacaksınız. Travertenlerin oluşmasını sağlayan sular doğru kullanılmadığından, travertenler kirlenmeye ve beyazlığını kaybetmeye başlamıştı. Travertenlerin tepesindeki, özel havuzlu oteller yıkıldı ve artık termal su kontrollü ve belirli bir programa göre veriliyor. Çökelez Tepesi’ndeki teraslı yamaçlar, uzaktan bir pamuk tarlasına benzer. Ayakkabılarınızı çıkarıp buradaki belirlenmiş patikalarda yürüyebilirsiniz. Pamukkale’nin en popüler yerlerinden biri de Pamukkale Termal. Karahayıt kasabası, kırmızı travertenleriyle ünlü. Buraya Kırmızı Su da deniyor. Pamukkale kentini daha da ilginç yapan, bu benzeri olmayan jeolojik oluşumun tarihle içiçe olması. Hierapolis kentinin Nekropol’ünün (mezarlık) içinden geçip, sütunlu mermer yoldan yürüdükten ve kısa bir tırmanışla tiyatronun tepesine çıkıp kente baktıktan sonra, buradaki tarihten de büyük heyecan duyacaksınız. Hierapolis’in kalıntıları üzerine kurulan ve bir Roma Hamamı’ndan dönüştürülen Hierapolis Arkeoloji Müzesi, mekanı, düzenlemesi, ışıklandırması ve özellikle sergiledikleriyle, kaçırılmayacak bir müze. Alışveriş meraklıları, dokumalarıyla ünlü Denizli ve Buldan’a uğrayabilirler. İzmir- Denizli yolu üzerinde 170. kilometredeki, sağdaki tabelalı sapaktan girince 38 kilometre mesafede, Kenan Erim’le özdeşleşmiş, hiçkimsede hayalkırıklığı yaratmayacak kadar başdöndürücü bir antik kent, Afrodisias var. Müzesi, olağanüstü ustalıktaki heykeltıraşlık örnekleriyle dolu.NEREDE KALINIR: Pamukkale’nin internet sitesinden konaklama hakkında da bilgiye ulaşabilirsiniz: www.pamukkale.gov.tr. Club Hotel Hierapolis Termal Resort Pamukkale ***** (Karahayıt kasabası, Pamukkale, 0258 271 41 00, www.hierapolishotel.com), Lycus River Termal Hotel **** (Karahayıt kasabası, Pamukkale, 0258 271 43 41, www.lycus-river.com.tr), Pamuksu Boutique Hotel (Pamukkale kasabası, 0258 272 28 18, www.pamuksuhotel.com), Hotel Hal-Tur (Pamukkale kasabası, 0258 272 27 23, www.hotels.wec-net.com.tr/haltur), Aspawa Pansiyon ve Otel (Pamukkale kasabası, 0258 272 20 94, www.aspawapension.com), Motel Mustafa (Pamukkale kasabası, 0258 272 22 40). NEREDE YENİR: Ali Başoğlu Kebap Salonu (07:30-15:00 arası açık.Eski Sarayköy Cad. 357 Sok. No:11, Denizli, 0258 261 13 57), Pamukkale Termal (Müze yanı, Pamukkale, 0258 272 20 24), Motel Mustafa Restaurant & Bar (Pamukkale kasabası, 0258 272 22 40), Pamukkale Antik Restaurant (Pamukkale kasabası, 0258 272 20 36).
False