Bir kent iki dünya

Güncelleme Tarihi:

Bir kent iki dünya
OluÅŸturulma Tarihi: Mart 25, 2005 00:00

4.5 yıldır çocuklarımı deniz kenarına götüremiyorum.Burası Mersin. Çocuklarını deniz kenarına götürememekten yakınan da yine Mersin’de oturan Kadir Bali. Tek fark Mersin’in banliyösündeki Yenipazar Mahallesi’nde yaşıyor olması. Bu mahallede GüneydoÄŸu’dan gelenler oturuyor. Yenipazar ve onun gibi GüneydoÄŸu’dan gelen, Kürtler tarafından kurulmuÅŸ toplam 13 mahallenin özelliÄŸi GüneydoÄŸu’nun kasabalarının aynen oraya taşınmış olması. GELDÄ°KLERÄ° GÄ°BÄ°LERÇevrenize baktığınızda ister istemez soruyorsunuz. Burası Mersin mi yoksa Silvan mı ya da Cizre mi? Bir yanda Foto Birvan, Dicle Ä°nternet Kafe, öbür yanda Rezan Müzikevi. Tülbentli kadınlar, poÅŸulu erkekler ve aradaki dükkánlardan yükselen Kürtçe ÅŸarkılar... Bunların tümü Mersin’in sahil kesimindeki modern kent görünümünün dışında, çok farklı bir dünyayı yansıtıyor. Buradaki insanlar aslında hálá geldikleri yörelerde yaşıyorlar. Ruhları orda kalmış. Cizre Nur Turizm tabelasını taşıyan dükkánın sahibi olan Kadir Bali de, 30 yıl önce Adıyaman’dan gelmiÅŸ Mersin’e. Ekonomik sıkıntılardan yakınırken, bayrak konusunda yaÅŸanan son olaydan duyduÄŸu sıkıntıyı dile getiriyor:‘Bir cahil çıkıp ortalığı velveleye veriyor. BayraÄŸa öyle yapılmaz. O bayrak bizim de kanımız yahu.’Fırat Çayocağı’nın önüne attığı küçük kürsüde oturan Diyarbakırlı Nezir Baydemir de aynı görüşte. ‘Kim yapmışsa cahilliktir’ dedikten sonra, ‘Bu bayrak bizim de bayrağımız. Tepki gösteren millet de haklıdır’ diye ekliyor. Yanındaki arkadaşı Silvanlı Selahattin MenteÅŸ ise bu olayın Kürtlere mal edilmemesini istiyor. ‘Birisi suç iÅŸlediyse bunu Kürtlere mal etmemek gerek. Kürt, Türk, Arap hepimiz bir bayrağın altında yaşıyoruz’ diye sinirle sallıyor elini.Sanatçı Aynur’un ‘Keçe Kurdan’ının (Kürt Kızı) yüksek sesle çalındığı bir kasetçinin önünde rastladığımız Diyarbakırlı Cihan adlı genç de üzgün yaÅŸananlardan. ‘Nevruz’da Diyarbakır’da büyük bayrak açılınca sevinmiÅŸtik. Bu çocuklara bir paket cigara versen neler yapmazlar’ diyor. ESKÄ°NÄ°N PÄ°YANO SESLERÄ°Mersin Ãœniversitesi Rektörü Prof. Dr. UÄŸur Oral da kaygılı. ‘Burada kalmayacak. Mersin sorunlu bir kent artık’ derken, sözü ‘eski’ Mersin’e getiriyor:‘Mersin 1924 yılında akÅŸam saatlerinde evlerinden piyano seslerinin yükseldiÄŸi, portakal bahçeleri arasındaki iki katlı evlerden oluÅŸan minik bir kasabaymış. Åžimdi çok büyüdü. Son yıllarda çok büyük göç aldı.’Prof. Oral’a göre, büyük göçle gelen insanların kente entegre edilememesi sorunların temel kaynağı. Bu insanların kente aidiyet duyguları ile baÄŸlanabilmeleri için devletin hızla önlemler alması gerektiÄŸini anlatan Oral, ‘Bayrak olayı Türkiye’yi sevip sevmeme, anayasal vatandaÅŸlığı kabul edip etmeme olayıdır’ diyor. Prof. Oral da, ilin tüm ileri gelenleri gibi kentin geleceÄŸinden endiÅŸeli.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!