Bir kaligraf ve ressam

VARLIK Dergisi ve yönetim yerinin karşısında bir kaligraf ve ressam arkadaşım vardı.

Haberin Devamı

Adı Berç Toroser.

İki yüzün üzerinde Atatürk portresi yapmakla, haklı bir övüncün sahibi bir sanatçı.

Babıâli’nin çilesini çekmiş bir sanatçı.

Bu yıl iki sergi açtı, Vakıfbank Sanat Galerisi, İstanbul Bölge Fuayesi’nde açmıştı ilkini. Ayla Akyol’la birlikte.

Şimdi de suluboya tablo ve yazılarını Aznavur Pasajı’nda sergiliyor.

Bu sergide de Hüseyin Ergül, Berç Toroser’e eşlik ediyor.

Kaligrafi, basit tanımlamasıyla güzel yazı, çok eskilerden beri okullarda yazı dersi olarak veriliyor.

Eski dilde ve üsluptaki adı ise hüsn-ü hat. Serbest kaligrafide ise en seçkin isimlerden, hatta en önde geleni Berç Toroser.

Berç Toroser, durmadan çalışır, elinde çantasıyla dolaşır. Çünkü ya bir yazı yazıyordur, ya da bir suluboya resmin eskizlerini yapıyordur.

Yaşadığı, sevdiği İstanbul’u tuvallerine yansıtır.

Portrelerinin de ustalık işi olduğunu bilmeyenlere söylemek gerekir.

Aznavur Pasajı’ndaki sergide gördüğüm Tuncel Kurtiz portresini çok beğendiğimi söylemeliyim. İyi bir sanatçının, yine iyi bir sanatçı tarafından resmedilmesi, hele ki ikilinin dostluğunu bilen biri için çok şey ifade ediyor.

Babıâli anılarını ondan dinlerim.

Eski kaligrafları, ressamları, yayıncıları, yayınevi sahiplerini, hatta muhitin meşhur simalarını...

Bu anıları dinlerken onun yaşamından kesitler dinleyebilirsiniz.

Ama bunda yayıncılık, ressamlık, kaligraflık tarihinden belgeler, bilgiler de vardır.

Bilgisayarın olmadığı, her işin elde yapıldığı dönemlerin sanatçısıdır o. Tanıdığım nadir emekçilerden! Hâlâ o özgünlüğün yaratıcısıdır...

Kitap kapakları da yaptı. Kitap kapaklarının ne kadar önemli olduğunu, ne ifade ettiğini iyi bir okur çok iyi bilir.

Kitabın içeriğinden önce, yazarın ismi kadar bizi çeken kitabın kapağıdır.

Berç Toroser, karşı komşusu Varlık Yayınları’na nice kapaklar çizmiştir.

Kitap kapaklarına önem verilirdi, ama o günün tekniğinin elverdiği ölçüde gerçekleştirilirdi bunlar.

O zamanlar kitabın içine resimler, desenler konulurdu ama, iç düzen diye bir konu yayıncıların pek gündeminde değildi.

Cağaloğlu Yokuşu’ndan aşağıya inerken, sağlı sollu klişeciler vardı. Herkes onlara muhtaçtı.

Bunlar hem onun anılarında, hem benim anılarımda yer alan ortak geçmişimizdir.

* * *

Haberin Devamı


BERÇ TOROSER en iyi neyin resmini yapar?

Kedilerin.

Onları öyle canlı, öyle fettan çizer ki, onları gördüğünüzde az sonra mırıl mırıl dolaşacaklar sanırsınız. Birkaç eğik çizgiyle görüp görebileceğiniz en etkileyici kedi duruşunu çizer.

İşte size eski İstanbullu bir ressam ve kaligrafın yaşamı, yaptığı işlerin bende bıraktığı izlenimler.

Aznavur Pasajı’ndaki serginin de mayıs ayı sonuna kadar devam ettiğini belirteyim. Gidin görün.

Yazarın Tüm Yazıları