Bir insanı kopkoyu karanlıktan kurtarıp aydınlığa kavuşturmak

(Zaten artık bu tür yazıları herkes yazar oldu ya, o da başka...) Ben de size bugün mutluluk veren, umut veren ve en önemlisi de organ naklinin önemini bir kez daha yansıtan bu haberi okurumun dileği üzerine paylaşıyorum.
Ne mutlu ki ülkemizde böylesine başarılı doktorlar, böylesine fedakar insanlar var. Bir insanı kopkoyu bir karanlıktan kurtarıp aydınlığa kavuşturmak kolay iş mi?

Organ nakli bir gencin dünyasını aydınlattı

Geçtiğimiz günlerde Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde mutlu bir olaya şahit oldum. Kıymetli hemşerimiz hastanenin başhekim yardımcısı Dr. Mustafa Tekçe’yi bir vesile ile ziyaret etmeye gitmiştim.
Makamında onu bulamayınca cep telefonumla kendisini aradım.
Bana “Lütfen, hemen ana bina yedinci kattaki 1. Göz Kliniği’ne gel. Senin de mutlu bir olaya şahitlik etmeni istiyorum” dedi.
En kısa sürede göz kliniğine çıktım. Orada, iki gün önce organ çıkınca, Gaziantep’ten çağrılan ve hemen alelacele gelen Ali Bulut isminde 23 yaşında evli, iki çocuk babası ve doğduğundan beri görme yeteneğini yitirmiş, bir hastaya göz nakli yapıldığını ve ilk kez gözündeki sargıların açılacağını ifade etti.
Bir süre önce bir yazımda bahsettiğim bu hastanenin göz doktoru olan ve bu hastaya başarılı bir şekilde göz naklini gerçekleştiren Dr. Selim Genç yanıma gelerek “Ağabey, bu çocuğun hastalığı göz hekimliğinde, Granuler distrofi diye adlandırdığımız bir hastalık. Bu gencin çocukluğundan itibaren görme sorunu var ama giderek ilerliyor. Bu nedenle okuyamıyor. Askerlikte görmediği için çürüğe ayrılıyor. Nihayet tamamen görme yeteneğini kaybediyor. Genetik geçişli bir hastalık. Bu nedenle işin bir de sosyal ve toplumsal yönü var.” dedi.

AKRABA EVLİLİĞİNİN SONUÇLARI...

Bir an etrafıma baktım. Ali Bulut isimli gözlerinde sargılar olan bu gencin yanında heyecanla bekleyen babası Hacı Bulut ile göz göze geldim. Bu Gaziantepli hemşerimiz sülalesinde birçok görmeyen kişinin olduğunu bize ifade etti. Bunun üzerine kendisine “Sen ve hanımın akraba mısınız?” diye sordum. “Evet. Amcamın kızıyla evliyim.” dedi.“Peki oğlun Ali Bulut kiminle evli?” diye sordum. “Hala kızıyla” dedi. “Ne ile geçiniyor?” dedim. ”Hamallıkla” dedi. Ardından ilave etti: ”Efendim bizim ailemiz ne dışarıya kız verir, ne de dışarıdan kız alır. Hepimiz akrabayız” dedi.
Bunun üzerine Dr. Mustafa Tekçe “Görüldüğü gibi, genetik hastalıkları olan bir sülalesiniz. Artık bundan böyle mutlaka dışarıdan kız alıp verin lütfen” diyerek onu uyardı. Bunları işiten Bulut “Efendim, söz veriyorum gidince Gaziantep’te bütün bunları tüm akrabalarımıza anlatacağım, onları uyaracağım” dedi.
Bu sırada Ali Bulut muayene koltuğuna oturmuş, asistan doktor ve hemşireler de etrafına toplanmışlardı. Dr. Selim Genç, sargıları çözdü.
Ameliyat olan hasta da “Bismillahirahmanirrahim” diyerek gözünü açtı. Ben ve etrafımdakiler nefesimizi tutmuş izliyorduk.
Genç hastanın “Görüyorum, görüyorum... Allah’ım sana şükürler olsun.” sesi bizi bulunduğumuz ruh halinden uyandırdı.
Babası Hacı Bulut ile birbirimize sarıldık. Ali Bulut ise sevinçle Dr. Selim Genç ve Dr. Mustafa Tekçe başta olmak üzere hepimizin ellerini öptü. Çok duygulu bir sahne yaşadık.
Toprağa gidecek olan bir göz, duyarlı vatandaşlarımızca bağışlanmış, bir genç evladımıza dünyanın kapısını aralamıştı. Bu bağışlanmış gözün sahibi olan vatandaşımıza gani gani rahmet dilerken organ bağışının önemini bir kez daha size ve okurlarınıza hatırlatıyorum.
Allah’tan tüm hasta olanlara şifalar dileyerek doktorlarımıza bana böyle bir duyguyu yaşattıkları için sizlerin huzurunda sonsuz teşekkür ediyorum.
Nejat Taşkın (Kilis Vakfı Genel sekreteri ve Gazeteci )