Bir heykeli sevmek

Taşı tanımak kadar kolay değil insanı tanımak. Kimse tanımaz sevdiğini, sevdiğinden bir küçük kil parçası alıp ona kendi toprağını ekleyerek büyük bir heykel yapar.

Yaptığı heykel, kendisine benzer. Oynar bir zaman yaptığı heykelle. Onunla konuşur. Heykeli değil, aslında kendi sesini dinler. Kendi duymak istediğini duyar. Sonra heykel başını çevirir, muhakkak her heykel bir gün başını çevirir. Yüzü görünür. Gördüğü yüz, görmek istediği yüz değildir. Ve insanlar hayal kırıklıkları yaşarlar. O hayal kırıklıklarında garip bir çocuksuluk çıkar ortaya, kabahatin heykelde olduğunu sanırlar, içten içe gerçeği görmekten hep kaçtıklarını bilseler de bunu kendilerine kolay kolay itiraf edemezler işte. İsterler ki, sevdikleri insan, kendi yaptıkları heykele benzesin, kendi yaptıkları heykel gibi konuşsun, yüzünü hiç çevirmesin.

Küçük bir kil parçasından bir heykel yapmak kolay iş değil, çok emek ister. Ama insanlar emekten pek kaçınmazlar, aşk derler onun adına. Aşk dedikleri, bir insandan küçük bir kil parçası alıp bir gün yıkılacağını gizliden gizliye hep bilerek, o küçücük parçadan kocaman bir heykel yapmaktır. Ve kendileri bir heykel yaparken, kendilerinin de heykelinin yapıldığını bilmezler. Sonra birden yüzlerini çevirirler.. Heykellerin kolları bacakları yanlış oynar, parçalar dökülür. Her seferinde, yeni küçük kil parçalarından yeni heykeller yapmak için, arkalarında kırık bir heykel bırakarak uzaklaşırken, aynı mahzun sesle, aynı sözcüğü söylerler; Elveda..."

* * *

Ertuğrul Sağlam ayrıldı Beşiktaş’tan.. Beşiktaş için bu dönemde olabilecek en iyi seçimdi oysa.. Genç, çalışkan, disiplinli, dürüst, komisyon nedir bilmeyen, hırslı, hedefi olan, efendi, futbolcunun dilinden anlayan, hakemler tarafından sevilen, taraftarın "adam gibi adamı" ve en önemlisi gerçek bir Beşiktaşlı’ydı.. Çok değil iki yıl önce UEFA tarafından açıklanan "Gelecek vaat eden antrenörler" listesinde yer almıştı.. Ama olmadı.. Çoğu sevgilinin, çoğu sevenin ayrıldığı gibi, üzülerek, ağlayarak, ağlatarak ayrıldı.. Yolu açık olsun..

Mustafa Denizli geldi Beşiktaş’a.. Bu zor dönemde, hangi yabancı gelirse gelsin kaosa girilebilecek bir ortamda en iyi seçimdi Beşiktaş için.. Galatasaray’ı, Fenerbahçe’yi, Milli Takım’ı çok güzel günlere taşıdı Mustafa Denizli.. "Yüzde 51"i öğretti "40 metreden atılan şuta sevinen bir ülkeye".. "İçimizdeki İrlandalılarla" çarpıştı yıllarca.. Ama gün geldi vefasız davrandı kendi müthiş kariyerine, zekasına, bilgisine.. Ve şimdi tekrar sahne aldı çocukluğunun takımında.. Onun da önü açık olsun..

Futbol güzel bir oyun.. Bir şekilde yaşamımızın içinde.. Ama bir çoğumuz için futbol takımımız aileden biri gibi artık.. Bir sevgili sanki.. Terk etmeyen, ama istenildiğinde terk edilebilen.. Bu yüzden de içten içe daha da bağlanılan..

Beğenmez olduk bir çok şeyi artık.. Çabuk sıkılır olduk.. Cep telefonumuzu, arabamızı, televizyonumuzu değiştirdiğimiz gibi yaşamımızın önemli parçalarını da değiştirmeyi alışkanlık haline getirdik.. Acı ama gerçek.. Seçenekler çoğaldıkça yaşam dengemiz alt üst olmaya başladı belki de..

Takımlarımız teknik direktörlere sabredemez oldu.. Çünkü her taraftar kendini teknik direktör olarak görmeye başladı.. Farklı kazanılan maçta boş kaleye kaçan bir golde bile isyan edilir oldu.. Başkanlar dışında gelgitler çoğaldı, semboller yok olup gitti.. Görkemli jübileler rafa kalktı. Efsanelerden korkulur oldu.

Bu yüzden sadece Beşiktaşlılar değil bütün taraftarlar içindi girişteki alıntı.. Belki de bütün sevenler, sevmeye çalışanlar, sevdiğini kaybetmekten ve sevmekten korkanlar içindi..

Zaten fazlasınız!

Bugün bir maç oynanacak İnönü’de.. Çok ihtiyacımız olan bir şeyi arayacağız bu maçta.. Ülke olarak huzurumuzu kaçırmaya çalışanlar var.. Dünyanın başına bela olan mali kriz var.. Avrupa Kupaları’ndaki moral bozukluğumuz var.. Belçika maçından kalma tatsız anılarımız var.. Her şeyi halletmeyecek belki alacağımız bir galibiyet. Ama oynanacak futbol, Türkiye’ye yakışacak bir oyun, karakterli bir mücadele, güzel bir armağan olacak bu ülkeye..

Sahaya çıktığınızda sakatları, cezaları, eksikleri düşünmeyin artık çocuklar.. Çünkü siz her rakibinizden 70 milyon fazlasınız zaten..
Yazarın Tüm Yazıları