Bir gezinin ardından

Muharrem SARIKAYA
Haberin Devamı

Mesut Yılmaz'ın ilk Türk Başbakanı olarak önceki gün tamamladığı Ukrayna gezisi, iki ülke arasındaki ilişkilerin gerçek yüzünü ortaya çıkarması açısından önemliydi.

Başbakan; dört bakan, üç milletvekili, çok sayıda bürokrat, işadamı ve gazeteci ile Kiev'e perşembe sabahı hareket etti.

Uçakta bulunan, Orta Asya cumhuriyetlerinde büyük yatırımlar yapmış olan işadamlarının birçoğu, Türkiye'nin Karadeniz'deki komşusu, 50 milyon nüfuslu bu ülkeye ilk kez adım attığını gizlemiyordu.

Ancak hemen hepsi de Ukrayna'nın bugüne kadar ilgi gösterilmemiş iyi bir pazar olduğunu söylemekten de çekinmiyordu.

Nitekim, uçakta dağıtılan iki ülke arasındaki ticaret hacmine dönük resmi rakamlar da bunu doğruluyordu. Buna göre Türkiye'den yapılan ihracatta en büyük payı 2.5 milyar dolar ile bavul turizmi alıyor. Bunu, temizlik malzemeleri, bisküvi gibi ürünler takip ediyor.

Uçağın arka tarafında bu konular tartışılırken, ön tarafında ise daha farklı bir görüntü hâkimdi. Bu bölümde, Ukrayna'dan çok Türk ekonomisi ve orta direğe dönük sorunlar ele alınıyordu.

* * *

Devlet Bakanı Güneş Taner, yanında getirdiği sihirbazlık aletleriyle diğer bakan arkadaşları Hasan Gemici, Murat Başesgioğlu ve Cavit Kavak'a, ‘‘para yok etme’’ ve ‘‘kesik ipi bağlı hale getirme’’ gösterisi yapıyordu.

Taner, Gemici'den aldığı 100 doları bir demir kutunun içine koyduktan sonra kaybediyordu. Bunun nasıl yapıldığını öğrenmek isteyen DSP Grup Başkanvekili Murat Bostancıoğlu'nun ise 20 doları bir anda yok oluyordu.

Taner, daha sonra cebinden çıkardığı 120 doları koruma polislerine dağıtırken, şu espriyi yapıyordu:

‘‘Bakın zenginden alıp orta direğe nasıl veriyorum... Bir nevi orta direğin kalkınmasını sağlıyorum...’’

Başbakan Yılmaz, Ukrayna ile ilgili Dışişleri'nin verdiği bilgi notlarını okurken, Taner'in bu sözlerine DTP Grup Başkanı Mahmut Yılbaş, şu karşılığı veriyordu:

‘‘Orta direği Zati Sungur gibi hokus pokusçulukla kalkındıracağına enflasyonu indirerek kalkındır...’’

Kiev gezisi tamamlandığında ise uçağın ön tarafı ile arka tarafı arasındaki tartışma tek noktada bütünleşiyordu.

* * *

Yakın çevresinden sızan haberlere göre, Yılmaz sabah yaptığı görüşmeler doğrultusunda gece odasında bir toplantı yapıyor ve 1991 yılından bu tarafa Ukrayna'ya Türk yatırımcılarının ilgisiz kalmasının nedenlerini tartışıyordu.

Yılmaz, Ukrayna Başbakanı'nın kendisine yönelttiği şu soruya da karşılık arıyordu:

‘‘Bizde o kadar çok ayçiçeği üretimi varken, siz neden ABD'den ihraç ediyorsunuz? Neden bizimle ortak bazı yatırımlara girmiyorsunuz? Bizdeki özelleştirmelerden siz de yararlanın...’’

Nitekim Yılmaz, daha çok doğu ve güneydoğudaki komşularla gerçekleşen sınır ticaretinin, Karadeniz'de de etkin hale getirilmesi talimatını veriyordu.

Bir günlük ziyaret tamamlanıp Türkiye'ye dönülürken, resmi temaslar konusunda bilinenler, bunlardan fazla değildi. Sonuçta gazeteciler uçakta Başbakan'dan geziyle ilgili bir değerlendirme almak istedi. Devlet Bakanı Kavak aracılığıyla iletilen bu talebe olumlu karşılık geldi.

Uçak bir anda karıştı. Uçağın orta bölümü boşaltıldı, bütün kameralar yerlerini aldı. Dakikalar geçti. Sonunda uçak İstanbul'a indi. Yılmaz ise havaalanında gezisiyle ilgili kısa bir açıklama yaptıktan sonra şeref salonundan ayrıldı.













Yazarın Tüm Yazıları