Bir festival nasıl bu hale geldi

İşte son Efes Pilsen One Love Festivali’nde yaşananlar.
Bu müzik festivali dört yıldır Eyüp sınırları içindeki santralistanbul kampüsünde düzenleniyor.
Yani yeni değil, yani daha önce de yapıldı.�
Derken bu yıl aniden One Love Festivali keşfedildi!
Eyüplü bir platformun günler öncesinden başlayan alkol hassasiyeti sayesinde... Bu hassasiyet festivale saatler kala tavan yaptı.
Türlü açıklamalar, sosyal medyada yapılan kampanyalarla...
Sonunda ne oldu?
santralİstanbul’da alkol ruhsatı olan işletmeler ürktü ve ruhsatlarını kullandırtmama kararı aldı.
Hem de festivalin başlamasına bir saat kala.
İyi de yılın on iki ayında oradaki işletmelerde zaten içki satışı yapılıyor, şimdi bu (planlı) hassasiyet de nereden çıktı? Laf olsun işte...
Peki içeride alkol satışı yapılamayınca ne oldu?
Türk tipi pratik akıl devreye girdi tabii.
Festivalin giriş kapısında bira satışı yapanlar peydahlandı anında.
İlk gün gidip gördüm: İsteyen festivalci kapıya çıkıp birasını satın alıyor, orada bir güzel arkadaşlarıyla içiyor, sonra da tekrar içeriye giriyordu.
Başlarına bir süre sonra çevik kuvvetten bir grup polis de geldi.
Yani polis koruması eşliğinde hassas alkol satışı devam etti!
Bunca dışarı çık-içeri gir zahmetine katlanmak istemeyen ise yeşil çimlere uzanıp kolasını yudumlayarak sahnedeki müziği dinledi.
Alkolsüzlüğü çok da kafaya takmadı.
SONUÇ?
Şu herkesin dilindeki “nereye gidiyoruz?” cümlesini pek sevmez, fazla karamsar bulurdum.
Ama basit bir müzik festivalinde bile tüm yaşananları alt alta koyunca ister istemez “nereye gidiyoruz?” diye söylenmemek elde değil. Cidden: Nereye gidiyoruz?

Festivalin ilk gününden geriye kalan

- Herkesin dilindeki söylenti şuydu:
“Otto’nun işletmesi Rumelihisarı’ndaki içkisiz kafe-restoran Lokma’ya verilmiş. O yüzden ruhsat kullandırılmamış.”
- Peki Efes Pilsen önümüzdeki yıl sponsorluktan çekilir ve One Love ortadan kalkar mı? En çok konuşulan ikinci şey de buydu.
Efes Pilsen’cilerin böyle bir kararı şimdilik yok. One Love’a devam yani...
- “Mustafa Sarıgül acaba ‘festivali gelin Şişli’de yapın’ der mi?”
Evet bu da günün acı esprisiydi.
Acılığı şundan: Her şeyi ilçelere göre kategorize etmeye mecbur hissedilmesi sebebiyle...

Ajda’dan Taşkın Sabah’a İngilizce tespit!

Vinçle uçma sahnesini ne yazık ki kaçırdım, göremedim.
Tabii ki Kuruçeşme Arena konserinde seyirciler üzerinde “uçan Ajda”dan bahsediyorum.
Uçma kısmına yetişemedim ama içeriye girdiğimde tam “Yaz Yaz Yaz”ı söylüyordu Ajda ve kalabalığın coşkusu şahaneydi.
Sonra dört-beş şarkı daha söyledi ve final yaptı.
Bis öncesi orkestrayı tanıtırken ise aniden İngilizce moduna geçti Ajda.
Seyircilere dönüp “all my friends, all my family” dedikten hemen sonra yeni orkestra şefi Taşkın Sabah’ı çağırdı sahne önüne.
Ama Taşkın Bey biraz çekingen davranınca Ajda yine ingilizce “He is very shy” diyerek noktayı koydu.

EKSTRA NOT: Taşkın Sabah’lı yeni orkestra ve şarkı düzenlemeleri ise gayet iyi geliyordu kulağa.

Gidiyorum, bütün aşklar yüreğimde...

Ve Açıkhava’daki Sezen Aksu konseri...
Bu geceye dair de çok not var, hepsini sırayla paylaşayım:
- Nilüfer’in Sezen Aksu’yla beraber “Sen Ağlama” ve “Geri Dön”ü söylediği anlar gerçekten unutulmazdı.
Tüm Açıkhava onlara kilitlendi desem abartmış olmam.
Bu arada Nilüfer’le konser öncesi kuliste sohbet ettik.
13 Eylül’deki Kuruçeşme Arena konserine hazırlanıyormuş.
Ayrıca rock’çılarla yaptığı düet albümün ikincisi için stüdyoya girmiş.
“Albümde bu kez kimler var?” diye sordum.
Şu isimleri saydı Nilüfer: Feridun Düzağaç, Zakkum, Model, maNga, Gripin, Gece...
Çok sevdiğim “Kavak Yelleri” şarkısı da bu albümde yer alacakmış. Feridun Düzağaç’la birlikte söyleyeceklermiş bu doksanlar baladını.
- Sezen Aksu bir ara Nilüfer’e “Cetvel ahlaklı arkadaşım” dedi. Literatür yeni bir deyim kazandı yani: Cetvel ahlaklı...
- Sezen Aksu’nun repertuvarı ise ağırlıklı olarak “Sezen Aksu Söylüyor”, “Gülümse” ve “Sezen Aksu ‘88” albümlerinden seçilen şarkılardan oluşturulmuştu.
“Gidiyorum”u öyle bir söyledi ki Sezen Aksu, bir o bir biz hep beraber kendimizden geçip başka bir paralel evrene gittik...
Ardından bir de “Unut” gelseydi, tadından yenmeyecekti.
- Orhan Topçuoğlu’na dikkat! Sahne enerjisi çok yüksek, yerinde duramıyor ve kendisine yaptığı mini çalgı düzeneğindeki çeşit çeşit enstrüman uzun uzun incelenesi...
- Konser sonrası Nükhet Duru, Nilüfer ve diğer dostlarıyla beraber doğumgününü kutladı Aksu.
Gece 03.00 dolaylarına kadar da kuliste muhabbet etti orkestra elemanlarıyla. Orada kimler vardı? Dilara Endican, Neslihan Yargıcı, Mithatcan Özer, Fırat Çelik ve Nükhet Duru...