Bir dilim az yiyin bin adım fazla atın

Sağlıklı bir kiloda olmayı ve hep orada kalmayı istiyorsanız, dengeli beslenmek ve aktif bir hayat sürmek zorundasınız. Kilo verme programlarının yeni sloganı şu cümlede saklı gibidir: ‘Sağlıklı kilo, dengeli beslenme, aktif yaşam tarzı!..’

KİLO kaybının başarılması ve sağlıklı kilonun korunabilmesi için temel şart ‘sürdürebilir bir kilo kontrol programı’ uygulamaktır. Bu nedenle sadece ‘daha az yemek, keyifli ve lezzetli şeylerden tümüyle vazgeçmek yaklaşımını’ terk etmek zorundasınız. Eğer sadece yediklerinizin üzerinde yoğunlaşırsanız uyguladığınız her program başarısızlıkla sonuçlanacaktır.

Bir kilo verme programının sürdürebilir olması için; yeme alışkanlıklarınıza uygun olması, kötü alışkanlıklarınızı değiştirebilmesi, besin seçimlerinde size esneklik tanıması gerekiyor.

AKTİVİTESİZ OLMUYOR

Bütün bunlara rağmen sadece besin tüketiminin kontrolüne odaklanan ve aktivite artışını yok sayan programların başarı şansı neredeyse yok gibidir. Bu programlara katılanların yüzde 90’ı birinci yıl sonunda eski kilolarına geri dönmektedir. Sürdürebilir bir kilo kaybı için aktivite düzeyinizde de değişiklikler yapmanız gerekmektedir. Bedensel aktivite artırılmadan ve kalori harcama makinası gibi dizayn edilen bedeninizi biraz daha çalıştırmadan ne sağlıklı kiloya ulaşmanız, ne de onu korumanız mümkün olabilir.

KENDİNİ İYİ HİSSETMEK

Bedensel aktivitesini arttıranlarda uzun süren diyetin oluşturduğu istediği şeyleri istediği kadar yiyememenin mutsuzluğunu daha az görüyoruz. Düzenli egzersiz yapmanın sağladığı endorfin artışının sayesinde ‘kendini daha iyi hissetme duygusu’ rahatça korunabilmektedir. Ayrıca bedensel aktivite ile sağlanan ek kalori kaybı sayesinde ciddi bir yiyecek kısıtlaması da gerekmemektedir. Böyle bir program ile kilo verenler sadece kendini iyi hissetmekle de kalmazlar. Egzersizin oluşturduğu sıkılık va kas güçlenmesi nedeniyle bu kişilerde kilo verme sürecinde ve sonrasında karşılaşılan yorgun yüz ifadesine, bölgesel sarkmalara, saç ve cilt sorunlarına da pek rastlanmaz.

KİLO DİRENCİ SORUNU

Dengeli bir beslenme ile aktif bir yaşam tarzının birlikte olduğu programlarda kilo direnci sorunu da pek görülmez. Görülse bile kısa sürede ve kolayca aşılır. Bu programşların diğer bir yararı da kilo döngülerine pek müsaade etmemesidir. Bunlarda da ne al gülüm ver gülüm kilo medcezirlerine, ne de şu veya bu nedenle program terk edişlerine pek rastlanmaz.

Günde 500 kalorilik bir enerji tasarrufunun böyle bir programda sürdürülmesi son derece kolaydır. 30-45 dakikalık tempolu bir yürüyüş ya da başka bir aerobik egzersizi yapan, gün içinde de yeterince aktif olan biri iseniz, harcadığınız enerji miktarı 250 kalori civarındadır. Geriye kalan 250 kalorilik tasarrufu ise 2 dilim ekmek, 2 bisküvi, 2 kaşık pilavla bile karşılayabilirsiniz. Böyle bir program ile hedeflediğiniz kiloyu yakaladıysanız onu korumanız için şu basit formülden faydalanabilirisiniz:

Her gün 1 dilim ekmek az, her gün 1000 adım fazla!.. Bu kuralı uyar ve günde 100-150 kalorilik bir besin sınırlamasını ısrarla sürdürürken günde toplam beş altı bin adım atabilirseniz başarınızın ömür boyu süreceğinden hiç kuşkunuz olmasın.

AYDA 2-4 KİLO KAYBI YETİYOR

Bilimsel veriler hiçbir koşulda 4 haftada 4 kilodan daha fazla kilo verilmesini onaylamamaktadır. İdeal olan haftada yarım kilo kaybetmektir. Daha hızlı kilo vermenin gerektiği durumlarda bunu haftada 1 kiloya çıkarabilirsiniz.

Hayatı tehdit edecek derecede kilo fazlalığı sorunu olanlarda klinik gözetim altında daha hızlı kilo verme programları uygulanabilir. Günde 800 kalorinin altında bir beslenme programının uygulandığı bu diyetlerin adı tıbbi literatürde ‘çok düşük kalorili diyetler’dir. Bu diyetlerin hiperürisemi, safra kesesi taşları, böbrek ve karaciğer fonksiyon bozuklukları, kan şekeri oynamaları gibi hayatı tehdit edici sorunlara yol açabilmesi mümkündür.

Bu nedenle mutlaka deneyimli bir uzman gözetiminde, klinik gözlem altında ve kısa bir süre uygulanabilirler.

Yağ eriten ilaçlar cüzdanı zayıflatır

Kilo kaybını amaçlayarak yola çıkan insanları bekleyen daha pek çok tümsek var. Zayıflatıcı mucize formüller, bitkisel ilaçlar ya da özel iksirler bunların ilk akla gelenleridir. Hemen her yıl kilo kaybı yaptırdığı iddia edilen yeni bir ot, bitki ya da besin unsuru tabletlerin ya da kapsüllerin içine doldurularak fazla kiloluların önüne konulmaktadır. Elmanın veya greyfurtun pektinini, psilium tohumunun kabuğunu, deniz ürünlerinin chitosanını ve daha pek çok şeyi bu faydasız tabletlerin içinde satın almanız mümkündür. Kilo verme sürecinde sizin önünüze konulacak bitkisel destek seçenekleri arasında toksik epedhra’yı da bulabilirsiniz. Bugüne kadar yapılan araştırmalar kilo vermeye yardımcı maddeler içerisinde sadece birkaç tanesinin belirli bazı durumlarda etkili olabileceğini düşündürmektedir: Chromium picolinate, Konjuge linoleik asit (CLA), omega-3, yeşil çay ve belki de L-carnitin. Bu son saydıklarımızın bile belirli ve özel koşullar olmadan, birlikte ciddi bir kalori kısıtlaması ve egzersiz programı uygulanmadan etkili olabilmeleri mümkün değildir.

Hızlı verilen kilo hızla geri alınır

Sağlıklı kiloya ulaşma ve onu korumada aynı yanlışları yapmayı bırakmalısınız. Size etkili olduğunu gözlediğimiz iki yeni kavramdan faydalanmanızı öneriyoruz. Bunlar ‘sürdürülebilir kilo verme ve sağlıklı kilo’ ile ‘kilo vermesi terapisi’ yaklaşımlarıdır. Bugüne kadar yapılan en önemli yanlışlar ‘sağlıklı kiloya ulaşmanın bir süreç olduğu’nun unutulması ve olaya bir terapi değil, tedavi gibi yaklaşılmasıdır. Bu iki yanlışın terk edilmesi, son zamanların şimdi en çok tartışılan ve kabul gören kavramlarıdır.

Sağlıklı kiloya ulaşmak bir süreçtir. Fazla kiloları vermek ve sağlıklı kiloyu korumak, ‘sürdürülebilir’ olduğunda etkilidir. Belirli kilo kaybını ne kadar kısa bir süre içinde oluşturursanız, başarısızlığınızın o kadar yüksek oranda olacağını da unutmamalısınız. ‘Hızla giden, hızla gelir’ deyiminin en doğru olduğu durumlardan biri ve kısa sürede kaybedilen fazla kilolardır.

Mola almayı unutmayın

Kilo verme ve bunu sürdürebilmenin bazen uzunca bir süre alacağını, yorulmalar ve yıpanmalar yapacağını unutmamalısınız. Bu nedenle de zaman zaman mola almanın zorunlu olacağını bilmelisiniz. Dinlenip farklı bir şey yemeyi özlediğinizde dönemlerde ‘koruma programları’na girmeli, bu dönemlerde kısıtlamaları biraz kaldırıp, sadece kilo almamayı hedeflemelisiniz.
Yazarın Tüm Yazıları