Bir daha göremeyeceğiniz İyem tabloları Kibele’de

Özelliğini adından anlayabilirsiniz: “100 Koleksiyonerden 100 Nuri İyem”
Bir daha koleksiyonerlerin duvarında olan bu tabloları görmemiz mümkün değil.
Serginin son 2 günü olduğu için, okurlarıma hatırlatıyorum.
Buradan İzmirli okurlarıma da bir müjde vermek isterim.
Bu yapıtları; 2 Mart-1 Nisan 2011 tarihleri arasında İş Bankası İzmir Sanat Galerisi’nde görebileceksiniz. �
Bu tür sergilerin iki önemli yanı var:
Birincisi bir ressamın ulaşamayacağımız çalışmalarını görmektir.
İkincisi ise onun üzerine çalışma yapacakların yayımlanan katalogdan yararlanmasıdır.
Oğlu Ümit İyem’in Sunuş yazısından bir bölümü okuyalım:
“100 Koleksiyondan 100 Nuri İyem sergisinin başlıca amacı: Nuri İyem’in Türkiyeli bir sanatçı olarak genç yaşlarından itibaren karşılaştığı ve bugün de geçerli olan olumsuz koşullarda, kendi resminin peşinde koşması, yaşadığı toplumdaki insanlarla iletişim kurma ve kendi izleyicisini yaratma servüveni özetlemektir.”
* * *
TÜRK resim sanatında Toplumcu Gerçekçi akımın en önemli temsilcilerinden Nuri İyem’in (1915-2005) çeşitli kişilerde ve kuruluşlarda olan binlerce eserin arasından 100 tane seçilerek bu sergi oluşturuldu.
Bu eserler onun arşivlenmiş, tescil edilmiş, kayıt altına alınmış 2 bin 600 eseriyle Türkiye’nin en çok tanınmış ressamlarından biri olduğunu kanıtlamaktadır.
* * *
KATALOGUN başında yer alan Ahmet Kâmil Gören’in 100 Koleksiyondan 100 Nuri İyem yazısını mutlaka okuyun. Ressamın ekseninde resim dünyasını, resim ortamını da, bunların tarihçesini de öğreniyoruz.
“Yaşamını hiçbir kurum veya kuruluşa bağlı olmadan bağımsız bir sanatçı olarak sürdüren İyem’in, 65 yılı aşan üretim süreci sonunda sayıları 2600’ü aşan yapıtı 1000’i aşkın koleksiyonda yerini almış durumdadır. Ortaya çıkan yapıt sayısı bunu ancak yaşamın büyük bölümünü tuval başında geçirilmesi ve resmin yaşamın merkezine konulmasıyla başarılabileceğini gösteriyor. Batı resminin en üretken sanatçılarından Joseph Mallord William Turner (1775-1851) küçük yaşlarında başladığı resim çalışmalarını yaklaşık 60 yıl sürdürmüş ve yaşama veda ettiğinde suluboya, yağlıboya yanında kitap resimleri, desenleri ve diğer çalışmalarıyla birlikte yaklaşık 20.000’i bulan bir üretim sayısına ulaşmış; benzer bir üretim sayısını resimleri, özgün baskıları, heykelleri, seramikleriyle Pablo Picasso da yakalamıştı. Kuşkusuz bu listeye başka isimler de eklenebilir. Sanatçıların gerçekleştirdikleri çalışmaları daha önceki dönemlerde olduğu gibi sipariş aldıkları kilise, saray vb. mercilere sunması kuşkusuz Rönesans döneminde de sürdü ve birçok kurumun bünyesinde başta resim ve heykel olmak üzere diğer çeşitli sanat türlerinden oluşan önemli koleksiyonlar oluşmaya başladı. Kökleri daha eskilere dayansa da Batı’da bilinçli bir koleksiyon oluşturmanın kıstasları Rönesans dönemiyle birlikte daha net oluşmaya başladı. Burada kuşkusuz Floransalı Medici ailesine ait zengin koleksiyonun Uffizi Sarayı’nda sergilenmeye başlanması önemli bir başlangıç olmuş; bu durum daha sonra Avrupa’da sanat koleksiyona sahip birçok varlıklı aileye örnek olmuştu.”
* * *
SERGİ, Nuri İyem’in resimlerini görmeniz için bir daha ele geçmeyecek bir sanat fırsatı!