Bir cadde, bir yol

Salih NEFTÇİ
Haberin Devamı

42. Cadde yıllar önce bambaşkaydı.

Zamana uydu.

İlk önce o değişti.

* * *

New York'ta ‘‘turist’’ derken Avrupalılar vs. değil, genelde kısa pantolonlu, ellerinde kamera, şaşkın bakışlarla şehri gezen taşralılar kastedilir. Amerika'nın ortalarından gelenler...

Eskiden 42. Cadde'de fazla turist göremezdiniz.

Tehlikeli görünüşlü zencilerden veya Times Square çevrelerinde kümelenmiş, göğsü bağrı açık, yüzü yara-bere izleriyle dolu haydut kılıklı kişilerden korkarlardı herhalde.

Aslında bunların bazılarının polis olduğu söylenirdi. Ama turistler ne bilsin.

* * *

Sekizinci Cadde ile kesiştiği noktadan East-side'a doğru yürüyün, size sürekli kokain, esrar vs. satılmaya çalışılırdı. Aleni... Güpegündüz, herkesin ortasında.

Türkiye'de anlattığımızda ‘‘Polis neden yakalamıyor’’ diye sorarlardı.

Nasıl anlatalım ki, polis hangi birisini yakalasın... Adamlar bir değil, iki değildi...

* * *

Yürürken daha sonra ‘‘ünlü’’ Hotelling'in önünden geçerdiniz. Tüm dünyanın gazeteleri (halen de) burada satılır.

Geçerken heyecanlanırdınız.

‘‘Acaba günün Hürriyet'i geldi mi?’’

Eskiden Hürriyet, 42. Cadde'de bir dolara satılırdı. Parayı bayılıp alırdınız. Bazen bizim vatandaşları da görürdünüz. Gazeteyi dükkânın içinde açarlar çabucak okumaya çalışırlardı.

Halen de orada çalışan sevimli bir Amerikalı vardır.

Yanınıza gelir. Türkçe,

‘‘Beleş yok arkadaş’’ derdi.

Eskiden 42. Cadde'de bundan başka Türkçe konuşana az rastlanırdı.

* * *

‘‘Değişim’’ denen şey. Korkutucu, heyecan verici, belki bir yerde de üzücü...

Ama neresinden bakarsanız bakın kaçınılması imkânsız.

Hayatın kuralı.

42. Cadde de değişti.

* * *

İlk önce Mickey Mouse geldi.

Evet. Walt Disney 42. Cadde'de dükkân açtı. Karşısına hemen rakibi yerleşti. Şimdi tam karşıda Warner Broders'ın daha da büyük bir dükkânı var.

Arkadan British Airways geldi. Binanın tepesine koca bir Concorde koydu.

Bir de dev televizyon, 20 metrekare deseniz vardır.

Köhne binalar yıkıldı, eski eserler restore edilmeye başlandı. Yeni gökdelenler yerden mantar gibi bitti.

Tehlikeli görünüşlü adamlar, köşelerde kümeleşmeler ortadan kayboldu. Esrar satanlar duyulmaz oldu. Seks dükkânları birbiri arkasına kapandı.

42. Cadde'yi baştan sona yenilemeye başladılar.

Hatta caddenin en eski binalarından birisini rayların üstüne yerleştirdiler. 30 metre öteye çektiler.

* * *

Hotelling'e de epeydir girmedim.

Artık İnternet var.

Dünyanın bütün büyük gazeteleri gibi Hürriyet de İnternet'te.

* * *

Ah şu değişim denen olay...

Bu yazı ile okurlara bir süre için ‘‘Hoşça kalın’’ diyorum.



Yazarın Tüm Yazıları