Bir bahçe vardı...

Bekir COŞKUN
Haberin Devamı

Uzaklardan bir yerden büyüdüğü kente gelen yaşlı adam, bastonuna dayanıp yanındakilere ‘‘Hani bir bahçe vardı. İçinden ince bir ırmak akardı. Ben o bahçede bülbül seslerini dinlerdim. Çınar-kavak ağaçlarının kokusunu unutamam. O bahçede renk renk güller, çiçekler açardı. Aşk türküleri mırıldanıp o bahçede gezerdim. Beni o bahçeye götürün’’ dedi.

Yanındakiler bakıştılar.

Boyunlarını büküp, yaşlı adama yanıt verdiler:

‘‘O bahçenin içindeyiz. Tam burasıydı.’’

Yaşlı adam çevresine baktı.

Altı-yedi katlı apartmanların arasındaydı. Balkonlara ipler çekip, çamaşırlar asmışlardı. Çocuklar apartmanların arasındaki tozlu yerde bağrışarak top oynuyorlardı.

Dar kaldırımlar araba dolu. Kapıların önünde naylon leğenler, eski ayakkabılar.

Havada pis bir koku var.

O bahçesi burasıydı.

Yaşlı adam çevresine hüzünle baktı, yanaklarındaki yaşları eli ile silerek ‘‘Beni götürün’’ dedi.

*

Çevre günü kaç gündür salonlarda kutlanıyor.

Niçin başınızı kaldırıp bakmıyorsunuz.

Ormanları yaktılar.

Ne ırmaklar artık yeşil, ne deniz mavi. Sulak alanları kuruttular, çulluklar gelmiyor. Yeşil tarlalara fabrikalar kurdular. Birer cennet köşesini andıran koylardaki ağaçları kesip kooperatif evleri ile doldurdular.

Son vaşağı avcılar vurdu.

*

Beton salonlarda konuşa konuşa neyi çözeceksiniz?..

Başınızı kaldırıp bakın.

Ne Marmaris'in tablo tablo ormanları var, ne Toros Dağları'nın yaban keçileri, ne Ege'nin zeytinlikleri, ne Marmara'nın mavisi kaldı, ne ırmakların yeşili, ne Bursa'nın şeftali bahçeleri.

Köylüler önümüzdeki günlerde anızları yine yakmaya başlayacaklar. Trol gemileri balık yuvalarını dağıtıp yok ettiler.

Göçmen kuşlar gelmedi.

Ve mevsimler değişiverdi. Yamaçlardan çamurlu seller geliyor. Çocuklar astım hastası.

Baharlar, yazlar, kışlar yok oldu.

*

Bir gün çevrenize bakıp ‘‘Beni götürün’’ dediğinizde, gidecek yeriniz olmayacak.

Beton salonlarda neyi kutluyorsunuz?..

Başınızı kaldırıp bakın.













Yazarın Tüm Yazıları