Bir ay kaldı salon yok

Güncelleme Tarihi:

Bir ay kaldı salon yok
Oluşturulma Tarihi: Mart 05, 2000 00:00

Haberin Devamı

Türkiye’nin mart sonuna kadar 2001 Avrupa Basketbol Şampiyonası’nın yapılacağı salonları bildirmesi gerekiyor. Ama şu ana kadar hiç bir gelişme yok.

Türkiye 1-8 Eylül 2001 tarihleri arasında Avrupa Basketbol Şampiyonası'na evsahipliği yapacak. Bu şimdiye dek düzenleyeceğimiz en büyük spor organizasyonu olacak. Şimdiden 45 ülke maçları naklen yayınlamak için başvurdu. Şampiyonayı 700'ün üstünde yabancı, 300 civarında Türk basın mensubunun izlemesi bekleniyor. Aynı organizasyonu 1959'da da düzenlemiştik. Bu turnuva açık havada yapılan son Avrupa Şampiyonası olarak tarihe geçti. Bu tarihten sonra bu şampiyona kapalı salonlarda devam etti. Eurobasket 2001'in önünde de açık havada düzenlenen ilk organizyon olarak tarihe geçmesi gibi bir tehlike var! Çünkü şampiyonayı düzenleyecek sayıda ve kalitede spor salonumuz yok! Üstelik şampiyonanın oynanacağı salonları Mart sonuna kadar belirleyip Dünya Basketbol Federasyonları Birliği FIBA'ya onaylatmak zorundayız. Basketbol Federasyonu Antalya Expo Center'e portatif tribünlerle bir spor salonu kurmaya çalışıyor. Finallerin oynanacağı Abdi İpekçi'nin de ciddi bir modernizasyona ihtiyacı var. Bu çalışmalar için para yok, zaman da çok az.

2001 EuroBasket'in acıklı öyküsü şöyle gelişiyor: Mart 1998'de FIBA'ya 2001 için adaylığımızı bildiriyoruz. FIBA Yönetim Kurulu Türkiye'nin başvurusunu, bugüne dek yapılan en kapsamlı adaylık başvurusu olarak nitelendiriyor. 90'larda basketbolda gösterdiğimiz sıçramayı da gözönüne alarak organizasyonu bize veriyor. Şampiyonanın formatı gereği en azından üç salona ihtiyaç var. İkisinde grup maçlarının, diğerinde de finallerin oynanması gerekiyor.

Başvuru dosyasında grup maçlarının İstanbul'da Abdi İpekçi, Ankara'da ASKİ spor salonlarında oynanacağı belirtiliyor. Finallerin de Ataköy'de inşaatı devam eden 20 bin kişilik olimpik spor salonunda yapılması düşünülüyor.

Şampiyonanın organizasyon direktörü Yiğiter Uluğ, gelişmeleri şöyle anlatıyor: Bu inşaat yeterince hızlı ilerlemedi ve bu salonun şampiyonaya yetiştirilmesi imkansız.

Bunun üzerine federasyon, Ankara ve başka bir şehirde grup maçlarını yapmayı, finalleri de Abdi İpekçi'de oynatmayı planlıyor ve üçüncü bir salon arayışı içine giriyor. 1999'da Fransa'da yapılan şampiyonada grup maçları, küçük şehirlerde daha küçük salonlarda yapılmıştı. Federasyon da aynı anlayışla üçüncü salonu Anadolu'da aramaya başlıyor. Ama liglerde kullanılan salonların durumu iç açıcı değil. Çok ciddi modernizasyona ihtiyaçları var.

FUAR MERKEZİNE SPOR SALONU

Yiğiter Uluğ üçüncü salonu buluşlarını çölde vahaya rastlamakla eşdeğer tutuyor: ‘‘Antalya Expo Center diye bir yer çıktı karşımıza. Antalyalı işadamları ANFAŞ (Antalya Fuarcılık İşletme ve Yatırım Anonim Şirketi) diye bir şirket kurmuş ve bu modern binayı yapmış. Burası fuarlar için tasarlanan 16 bin metrekare kapalı alanı olan devasa bir yer. Ortasında 10 metre yüksekliğinde, geniş kolonsuz bir alan var. Buraya portatif tiribünlerle yaklaşık 4 bin kişilik bir salon yerleştirmeyi düşündük. Bu isteğimizi ANFAŞ ve belediye başkanı Bekir Kumrul olumlu karşıladı. Biz oraya portatif potaları, parke yüzeyi basın merkezi için gerekli bilgisayar ve monitörleri götüreceğiz. ANFAŞ'tan tribün maliyetini -yaklaşık 250 bin dolar- karşılamalarını istedik. Çünkü tribünler onlara kalacak ve burayı çok amaçlı olarak kullanabilecekler. Onlar binanın yapımı için alınan kredileri geri ödediklerini, bu yüzden para veremeyeceklerini söylediler. Bunun üzerine TÜTAV (Türkiye'yi Tanıtma Vakfı) ve Spordan Sorumlu Devlet Bakanlığı'ndan bu iş için fon alınması gündeme geldi. Bunun için AFAŞ'la birlikte çalışacağız.’’

Şehir Antalya olunca turizme doğrudan bir katkı da gündeme geliyor. AEC Antalya'ya 20, Belek'e 25 dakika uzaklıkta. Takımların kamp yapabileceği çok sayıda tatil köyü var. Üstelik eylül ayında Antalya'da çok sayıda yabancı turist oluyor. Ayrıca hem şampiyona hem tatil için gelenler olabilir. Tribünlerin dolma garantisinin olması FIBA'nın da bu çözüme çok sıcak bakmasına yol açıyor.

ABDİ İPEKÇİ İYİ DURUMDA DEĞİL

İş Antalya'ya spor salonu yapılmasıyla da bitmiyor. Finallerin oyananacağı Abdi İpekçi'nin çok ciddi bir modernizasyona ihtiyacı var. Çünkü salon eski bir teknolojnin ürünü. Abdi İpekçi 70'lerin sonunda projelendirildi, 79'da temeli atıldı ve 1988'in sonlarında faaliyete geçebildi.

Yiğiter Uluğ İpekçi'de yapılacak modernizasyonla Türkiye'nin Avrupa'daki örnekleri gibi içinde konserden, sörf yarışmasına kadar her türlü etkinliğin yapılabileceği bir tesis kazanabileceği görüşünde. Eğer istenilen modernizasyon gerçekleştirilebilirse Abdi İpekçi, oturma düzeninden ışıklandırmaya, skorbordan otopark düzenine, binanın dış yüzüne ve yüzölçümüne kadar değişmiş olacak.

Binayı taşıyan, dışarıdan da görülebilen 18 büyük sütun var. Binanın o sütunlara kadar genişletilmesi düşünülüyor. Bu yapılırsa, tribünlerin altında, fuayeler, kafeler ve tuvaletler için yer açılacak. Binanın dış görünüşü de değişecek. Binanın oturma düzeni demode. Salonda az sayıda büyük kapıyla yatay oturma düzeni hakim. Dünyadaki uygulamaysa, çok sayıda ama küçük kapıyla dikey oturma sistemi. Böylece herkes kapısından girdikten sonra iki üç basamak aşağıda veya yukarıda yerini buluyor. Portatif tribünlerle tiribünlerin sahaya yaklaşması, bunun için de zeminin bir metre aşağıya çekilmesi düşünülüyor. Çağın gerisinde kalan skorbordun ve ışıklandırma sisteminin de yenilenmesi gerekiyor. Klima ve ısıtma sistemi üzerinde çalışmalar halen sürüyor.

İpekçi'deki en büyük sorunlardan biri otopark. Bu tesis Gençlik Spor Genel Müdürlüğü'ne aitken, 1999'da protokolle 49 yıllığına Basketbol Federasyonu’na kiralandı. Salon federasyona devredilirken otoparkındaki sorunlar tam çözülmedi. Bu yüzden federasyon otopark işletmecileriyle mahkemelik ve otoparklardan gelir sağlayamıyor.

Tüm bu çalışmalar için gereken para 5 milyon dolar. Yiğiter Uluğ, zorunu olan ışıklandırma, skorboard, basın merkezi soyunma odalarının çeki düzeni gibi işlerin yapılması durumundaysa bir milyon dolara ihtiyaç olduğunu söylüyor.

Basketbol Federasyonu'nun kaynakları bu çapta bir projeyi aşıyor. Uluğ ‘‘Devlet sözünü verdiği olimpik salonu yetiştremediği için, Abddi İpekçi'nin yenilenmesi için bize yardım etmek zorunda. Bu herşeyden önce Türkiye'nin rezil olmaması için gerekli. 2003'te şampiyonayı düzenleyecek İsveç bile şu anda bizden ileride. Salonları ve organizasyon programı çoktan belirlendi. Bugünlerde FIBA'yla televizyon yayınları için pazarlık yapıyorlar. Bizim böyle bir şansımız olmayacak. Topu direkt TRT'ye atacağız.’’ diyor.

Öte yandan Gençlik ve Spor Genel Müdürü Kemal Mutlu, İpekçi’nin yenilenmesi ve organizasyondaki tüm sorunların giderilmesi için ellerinden gelen tüm desteği vereceklerini söylüyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!