Bilişimcilere de bir Tüzmen gerek

AB'ye ‘‘uyum paketi’’nden sonra şimdi de bilgi çağına ‘‘uyum paketi.’’

Türkiye Bilişim Sanayicileri Derneği'nin (TÜBİSAD) hazırlattığı raporun adı ‘‘Bilgi çağına uyum paketi.’’

Rapor şunu savunuyor:

‘‘Türkiye kalkınmada diğer ülkelerle arasındaki farkı ancak büyük bir sıçrama yaparsa kapatabilir. Sıçrama da ancak bilişim sektörü sayesinde olur.’’

İşte bu kadar net.

TÜBİSAD Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik'in verdiği bilgiye göre, bilişim sektörünün 2003 yılı için hedeflediği işlem hacmi 1.8 milyar dolar.

Ancak devlet tekstildeki teşvikin dörtte birini bilişim sektörüne ayırsa bu sayının yılda 4-5 milyar doları bulması pekálá mümkün.

Yani küçücük bir teşvikle iki katına ulaşacak.

Bilişim sektörünün, tekstilciler gibi güçlü bir lobisi yok.

Ayrıca arkalarında tekstilcilere büyük destek veren Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen gibi güçlü bir isim de yok.

Bu yüzden, Bilecik ‘‘Keşke bizim de bir Tüzmen'imiz olsaydı’’ derken haklı.

Ankara'da bilişim teknolojisinin Türkiye'ye nasıl fırsatlar sağladığını iyi gören birilerinin olması şart.

Başbakan Erdoğan'a yakın isimlerden Reha Denemeç, Murat Mercan konuyla çok ilgili. Ancak, bir iki isim bilişimin hak ettiği yere gelmesi için ne yazık ki yeterli değil.

TÜBİSAD'in önerisi, Türkiye'nin bilişim stratejilerini belirleyecek bir icra kurulunun acilen oluşturulması.

Bilişimin sağladığı fırsatlara gelince...

Katma değeri diğer sektörlere oranla çok fazla.

Meselá inşaatın katma değeri bire 2,5 iken, bilişimin katma değeri bire yüz.

Düşük yatırımla istihdam olanağı bu sektörün başka bir avantajı.

İrlanda, Hindistan, İsrail bu gerçekleri fark eden ülkelerin başında geliyor.

İrlanda Avrupa'ya satılan kişisel bilgisayarların yaklaşık üçte birini üretiyor, Hindistan bilişim sektörüne hizmetten yılda 10 milyar dolar kazanıyor.

ABD'nin ünlü mağaza zincirlerinden WalMart bordrolarını Hindistan'a yaptırıyormuş.

2010 yılında, bilişim alanında yurtdışından alacağı hizmetin 138 milyar dolara ulaşacağı hesaplanıyormuş.

Avrupa'nın 10 ülkesinde, Hindistan, hatta Mısır'da e-bakanlıklar var.

Erol Bilecik ‘‘ABD'de e-bakanının ofisi Beyaz Saray'da. Üstelik Başkan Bush'un tam yanındaki odada konumlanmış vaziyette’’ diyor.

TÜBİSAD'in ‘‘Bilgi çağına uyum paketi’’ Ankara'da hükümetin 7 üyesinin eline ulaşmış durumda.

44 sayfalık raporda çok kıymetli bilgiler ve mesajlar mevcut.

Umarım erken seçim tartışmaları telaşında çalışma gürültüye gitmez.

Türk öğrencilere Avrupa Ajandası

ARI Hareketi bünyesinde faaliyet gösteren Toplumsal Katılım ve Gelişim Vakfı, liseli öğrencileri Avrupa Birliği konusunda bilgilendirmek için harekete geçti.

Merkezi Belçika'da

olan ‘‘Generation Europe’’ vakfının desteğiyle bir

Avrupa Ajandası hazırlamış.

15-18 yaşlarındaki çocuklar, AB'nin tarihçesinden tutun, Avrupa Konseyi'nin ne yaptığını, Avrupa vatandaşlığının ne işe yaradığına kadar

sonsuz bilgiye bu ajandadan ulaşabilecekler.

İçeriğin yüzde

60'ını Belçika'daki vakıf,

geriye kalanını ise AB Genel Sekreterliği,

Eğitim Bakanlığı sağlamış.

Ajanda çoğu Anadolu'da 20 ilde

100 bin liseliye dağıtılacak.

Yani demek ki, 100 bin eve girecek.

Ajandalar dağıtılırken çocuklara, ‘‘AB hakkında ne düşünüyorsunuz’’ diye bir de anket formu verilecekmiş

Ajandaya bir göz attım.

Sadece liseli öğrencilerin değil, büyüklerin de işine yarayacak cinsten.

Çalışanını en fazla mutlu eden şirket hangisi?

FRANSIZ Nouvel Observateur Dergisi son sayısında en tanınmış 75 şirket arasında bir araştırma yapmış.

Araştırmanın konusu ilginç: ‘‘Hangi şirket çalışanını en fazla mutlu ediyor.’’

Kriterleri sırasıyla şöyle belirlemiş: Çalışma koşulları, yetenekleri değerlendirme, diyalog ve profesyonel eşitlik.

Şirketlerin tümünü burada saymam imkansız.

Air France, Unilever, Bosch, Nestle, Procter&Gamble, Shell, Microsoft, Renault, McDonald's, İBM, Adidas, PriceWaterhouseCoopers, Alstom, Dior verebileceğim isimlerden bazıları.

Araştırmada, yukarıda saydığım kriterlerin her birine dört yıldız verilmiş.

15 yıldızla birinci sıraya oturan kozmetik şirketi L'Oreal.

Yukarıda adlarını saydığım şirketlerden Microsoft, 12 yıldızla beşinci sırada.

Unilever 8. sırada, Nestle 13. sırada.

Çalışma koşullarından dört yıldız üzerinden sadece iki yıldız alan Renault ise ancak 21. sırada.

IBM 47. sırada. Hiçbir kriterden üç yıldız alamamış.

McDonald's diyalogda sıfır yıldız almış ve 52. sırada.

Ernest&Young sıfır yıldızların en bol olduğu diğer bir şirket. O da 72. sırada.

Şimdi sizlere bir soru.

‘‘Acaba Türkiye'de çalışanını en fazla mutlu eden şirket hangisi?’’

Cevapları bekliyorum.
Yazarın Tüm Yazıları