Bildiğin yolda ilerle!

FENERBAHÇE son 5 yılın en başarılı kulübü..

Şampiyonlukları, Avrupa’daki istikrarlı yükselişi, stadından ürün satışına kadar gösterdiği büyük sıçramayla bir dünya kulübü olma yolunda.. Kadrosunda tüm dünyanın tanıdığı R.Carlos, Alex, Lugano, Edu gibi önemli isimlere sahip..

Beşiktaş 100. yılında yaşadığı şampiyonluktan sonra ligde bir türlü istenen sonuçları alamıyor.. Avrupa’da ise uzun bir aradan sonra 10 maç oynama başarısını gösterdi. Şampiyonlar Ligi’nde 16 takım arasına girme şansını son maçta kaybetti. Kadrosundaki en önemli isimler Gökhan Zan, İbrahim Toraman, Rüştü, Hakan, Koray, Cisse, Bobo uzun süre sakatlıklarla boğuştu..

Zico’lu Fenerbahçe; Beşiktaş, Galatasaray, Trabzonspor ve Sivasspor’u mağlup etti. Ama bu dört maçı da sahasında oynadı..

Fenerbahçe fikstür avantajına sahipti

Ertuğrul Sağlam
’ın Beşiktaş’ı; Fenerbahçe’ye, Galatasaray’a deplasmanda, Sivasspor’a sahasında yenildi.. Trabzonspor’u deplasmanda mağlup etti. Yani ligin ilk 3 sırasındaki takımlardan puan alamadı.. Buna karşın liderin sadece 3 puan gerisinde.. Ve ligin ikinci yarısında Fenerbahçe ve Galatasaray’la sahasında oynama avantajına sahip..

Zico; İnter, PSV ve CSKA’nın bulunduğu gruptan çıkardı Fenerbahçe’yi.. Önemli bir başarı.. Fenerbahçe tarihinde bir ilk.. Kadıköy’de İnter’i yenerken ortaya koyduğu futbol mükemmeldi.. Buna karşın ilk maçında grubun en iddialı takımıyla kendi sahasında oynaması, son maçını iddiasını yitirmiş CSKA’yla yine Kadıköy’de yapması büyük bir fikstür avantajıydı..

Ertuğrul Sağlam, Beşiktaş’ı gruptan çıkaramadı.. Liverpool’u ve Marsilya’yı yenmesine karşın bunu başaramadı.. Son maçında iddiasız bir takımla oynamadı.. İlk maçını deplasmanda yaptı ve son dakikalarda kaybetti. Belki de kader karşılaşmasını Porto’ya karşı İnönü’de 90. dakikada kaybetti.

Sezonun ilk yarısı bir film şeridi gibi gözlerimizin önünden geçtiğinde, Zico’nun ne kadar başarılı olduğu, Sağlam’ın koltuğunun ise sürekli sallandığının yazılıp çizildiğini görüyoruz.. Ankaraspor maçında sayılmayan bariz bir gol.. Galatasaray maçında auta çıkmasına karşın kornerden yenilen bir gol.. Fenerbahçe derbisinde son saniyede iptal edilen tartışmalı bir gol.. Kaybedilen dört puan.. Zirve yarışındaki rakiplerin kazanmış olduğu 2’şer puan..

Ertuğrul Sağlam Zico’dan başarılı

Fenerbahçe, Beşiktaş’tan daha başarılı.. Bu tartışmasız.. Ama eldeki olanaklara, fikstür avantajına, yaşananlara bakıldığında Ertuğrul Sağlam Zico’dan daha başarılı..

Amacım Ertuğrul Sağlam’ın çok büyük bir teknik direktör olduğunu dile getirmek ya da Beşiktaş’ın sürekli haksızlığa uğradığını öne sürmek değil.. Sadece Üç Büyükler’in başına geçmeyi başaran yerli teknik adamlar içinde son dönemin en başarılı isminin Ertuğrul Sağlam olduğunun altını çizmek..

Beşiktaş’ı tutun ya da tutmayın.. Nasıl ki bütün Türkiye günlerdir Sivasspor’un ve Bülent Uygun’un başarısını alkışlıyorsa, çoğu kişi gizliden gizliye ve açıkça "Sivasspor’un şampiyonluğunu" istiyorsa, ben de Ertuğrul Sağlam’ın çalışkanlığı, efendiliği, disiplini ve elde edeceği başarılarla Türk futboluna damga vurmasını diliyorum..

Kezman’ı terse yatıran adam

GOL atamadığı zamanlar büyük eleştiri alan Kezman, "Türkiye Ligleri beklediğimden zormuş. Bu ligde gol atmak hiç de kolay değil" diyerek kendini savunmuştu.. Ligin ilk yarısında 9 maçta forma giyip 1 gol atan Sırp forvet daha sonra yerini Semih’e kaptırmıştı..

"Türkiye Ligleri’nde gol atmak zor" diyordu Kezman ama onun yerine oynayan Semih müthiş bir performans sergiledi.. 5 gol pasıyla ligin en çok asist yapan oyuncusu oldu.. 15 maçta 10 gol attı.. Takımının kaydettiği 30 golün yarısına doğrudan etkisi vardı..

Kezman dünyaca ünlü bir forvet.. Semih ise Fenerbahçe’nin içinden çıkan ve hep ünlü yıldızların arkasında beklemiş bir santrfor.. Bu sezon yakaladığı şansı iyi kullandı.. Bunda kendisini her fırsatta destekleyen Alex’in büyük rolü vardı..

Hem kendine olan güveni hem de sempatikliği ile takım içinde sevilen futbolculardan biri oldu.. Hakemlere karşı saygılıydı.. Rakiplerle problem yaşadığı maçlarda bile sinirlerine hakim olmaya çalıştı..

Semih 24 yaşında ve Türk futboluna vereceği daha çok şey var.. En önemlisi çok yüksek bir transfer ücreti ödeyerek alınmış ve "yedek kalmaz" denilen bir forveti geride bıraktı.. Euro 2008’e giderse orada da kendini ispatlamak zorunda.. Sevilla maçlarında da golcülüğünü, pasörlüğünü, rakibi savunmaları yıpratma özelliklerini sergilemek zorunda..

Semih’in görünen tek eksiği süratinin az olması.. Bu eksiğini Gençlerbirliği Oftaş maçında yaptığı gibi uzaktan atacağı şutlarla bir nebze olsun kapatabilir..

Çoğu forvette bulunmayan gol vuruşlarında soğukkanlı, pas vermede olabildiğince paylaşımcı kalmayı sürdürdüğü sürece Semih’i alkışlamaya devam edeceğiz..

En iyiler

LİGİN ilk yarısının analizleri uzun uzadıya yapıldı.. Başarılılar, başarısızlar masaya yatırıldı.. Ben kendi değerlendirmemi sizle paylaşmak istedim.. Bu değerlendirmeyi yaparken lig, kupa ve Avrupa Kupaları’nı göz önüne aldığımı da belirteyim..

En başarılı takım: Fenerbahçe

En başarılı futbolcu: Semih Şentürk

En başarılı hakem: Fırat Aydınus

En başarılı teknik adam: Bülent Uygun

İlk yarının onbiri: Volkan (Fenerbahçe) - Gökhan (Fenerbahçe),

Servet (Galatasaray), Hayrettin (Sivasspor) - Yusuf (Denizlispor), Delgado (Beşiktaş), Mohammed (Sivasspor), Gökdeniz (Trabzonspor) - Alex (Fenerbahçe) - Mehmet Yıldız (Sivasspor), Semih (Fenerbahçe)


Mutlu YIllar

Bir yılı daha geride bırakıyoruz.. 2008’in herkese mutluluk, barış, sağlık ve huzur getirmesi dileğiyle..
Yazarın Tüm Yazıları