Bikinili kadın ilanı

İlandaki bikinili kadının ‘edep yerleri’ kırmızı boyayla kapatıldı.
Bunu yapan belki delinin teki...
Belki üç-beş tane meczup...
Bununla ilgilenmedi bile H&M.
Peki ne yaptı?
Bikinili kadın fotoğraflarını hemen İstanbul caddelerinden toplattı.
İstanbul’u nasıl anlattılar size?
Bu kadar mı gözünüz korktu?
Türkiye’ye kısa bir süre önce gelen H&M çok yeni olduğu için burayı Tahran’la karıştırdı belki de, hemen “Eyvah yanlış bir şey yaptık” paniğine kapıldı.
Kendileri söylüyor, “Bize fotoğraflarla ilgili doğrudan ulaşan bir eleştiri ve tehdit yok” diye...
Öyleyse neden kaldırdınız?
Kendini bilmezler iki tane ilanınızı boyadı diye neden bu kadar çekindiniz?
Ben söyleyeyim, çekinmenize gerek yok.
H&M’ciler belki bilmiyor ama bizim kadınlarımız da bikini giyiyor.
Denize girip, güneşleniyorlar.
Ayrıca bikinili kadın ilanını ayıp ya da günah görmeyen milyonlarca insan yaşıyor bu şehirde...
Çoğu da sizin potansiyel müşteriniz...

Hande’nin şarkısı!

Atma şarkısı Sinan Akçıl’dan sonra Hande Yener’e yaradı.
Şarkı, Sinan’ın çıkış şarkısı...
Sinan’ın ilk albümünde yer alıyor...
Ama sokağa çıkıp Atma’yı kimin söylediğini sorsak Sinan Akçıl’dan çok Hande Yener yanıtını alırız.
Nasıl Alain Delon şarkısı Ozan Doğulu’dan çok Sıla’ya yaradıysa, Atma şarkısı da Sinan Akçıl’dan çok Hande Yener’in yıldızını parlatıyor şu sıralar...

Adaya poşet yakışmaz

Bozcaada Belediyesi, 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nden itibaren adada naylon poşet kullanılmasını yasaklıyor.
Esnaf ve ada sakinleri, naylon torba yerine bez torba, file, kese kağıdı kullanılmaya teşvik edilecek.
Belediyeler bez torbalar dağıtacak.
Böyle bir karar aldığı için Başkan Mustafa Mutay’a tebrikler.
Geçen yıl Selami Öztürk de Kadıköy’de aynı uygulamayı başlatmıştı.
Kadıköy’den sonra Bozcaada geldi.
Adalar Belediyesi neden aynısını yapmıyor?
Adalarda naylon poşetsiz hayata geçmek, ilçelerde geçmekten daha hızlı ve kolay.
Bozcaada’da bu yaz sonuç alınacağına eminim.

Ozan’ın yanındayım

Gecelerden bir gece yine bir magazinci sorusu...
Yine bir ünlü çıldırması...
Yine yeniden bir magazinci-ünlü kavgası.
Ve ben bu olayda da ünlünün yanındayım, bir kez daha ‘bizi’ eleştiriyorum...
- 19 yaşındaki çocuğun eline mikrofon verip, muhabir diye sokaklara saldığımız...
- Hâlâ muhabirlere nasıl soru sorulması gerektiğini öğretemediğimiz...
- Gazeteciliğin bu olmadığını hâlâ anlamadığımız için...

Haksızlıklar komedyası!

Beyoğlu’nda sevgililer yan yana oturmasın diye çift kişilik koltukların kaldırıldığı haberi ortalığı karıştırdı.
Bu ‘yalan haber’ iki tarafın da haksız olduğunu ortaya çıkardı...
Tepki gösterenler haksız, çünkü;
- Sırf hükümete çakmak için bu tür aslı astarı olmayan haberlerin üzerine balıklama atlamayı bekleyen bir kitle var.
Hemen “Hayat tarzımıza müdahale ediliyor” diye ortalığı ayağa kaldırıyorlar. Biraz daha aklıselim olmayı deneseniz...
Yerel yönetimler haksız, çünkü;
- İETT otobüsünde yan yana oturan sevgilileri “Burası seks otobüsü değil” diye aşağı indirirsen, sokakta gitar çalan gençleri toplarsan, insanlar da “Çift kişilik koltuklar kaldırılıyor” gibi salakça bir habere bile böyle inanır hale gelir işte...