GeriSeyahat Bienal’i kaçırmayın
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Bienal’i kaçırmayın

Bienal’i kaçırmayın

Beşinci İstanbul Bienali belki hiçbir yerde, belki hemen yanıbaşınızda

GARDAKİ SÜRPRİZ

Yanından geçerken belki farkında bile olmayacaksınız. Sirkeci Garı'nda kıyıda köşede kalmış bir eser aslında. Mor bir zemin üzerinde mor çiçekler... Türkan Erdem böyle istemiş. Sirkeci Garı'nda başka sürprizler de var. Antal Lakner'in hayali İstanbul Metro Haritası ya da Eve Sussman'in ‘‘Ornitoloji’’si sizi başka yerlere götürebilir.

GENELEV YA DA SANAT MÜZESİ

Bu da Aya İrini'de sanatçı Şükran Moral'ın bir performansı. ‘‘Sanat Tarihine İnanmayınız: Gözün Öyküsü’’ adını taşıyor. Şükran Moral eleştirel bir bakış atmış sanata. Ha modern sanat müzesi, ha genelev mesajını aldık. Belki de haklı.

ASYA VE AVRUPALAŞTIRICI

İstanbul'un iki kıtadan oluştuğunu biz bin yıldır biliriz ve hiç şaşırmayız değil mi? Ama İsveçli Michael von Hauswolff buna çok şaşırmış anlaşılan. Sirkeci Garı'nın kapısına bir kabin kurmuş ve üzerine ‘‘Asyalaştırıcı’’ yazmış. İçinden geçip Asyalı sertifikanızı alıyorsunuz ve garın dışına çıkıyorsunuz. ‘‘Avrupalılaştırıcı’’ ise Haydarpaşa Garı'nda.

TERSTEN BİR BÜTÜN

Hollanda'da yaşayan İsrailli sanatçı Yael Davids bütün işlerinde insan bedenini kullanıyor. Üstelik de kendi bedenini. Beden ile gündelik hayattaki cisimler bir bütün oluyor. Ama

biraz tersten bir bütün. Cisim bedenin, beden cismin parçası oluyor ve ortaya yeni bir tasarım çıkıyor. Ya da duvardaki bir deliğe bir baş sokuluyor. Başın çıktığı yerde ise ortası delik bir ayna bulunuyor. Paradoksun başka bir yorumu.

CANLI HEYKELLER

Darphane'de kaçırılmayacak bir çalışma. IRWIN Grubunun hazırladığı bu enstalasyon bir odanın 90 derece dönmüş hali. Ama odada tabloları seyreden beş kişi de var. Üstelik inanması güç ama yatay duranlar gerçek insanlar. Zaten işin adı Canlı Heykeller.

Hayat anlamsız. Bundan hiç şüphemiz yok. Sanat da zaten bu manasızlığa isyan. Ama bunu gel de sanat düşmanı bir halka anlat. Sanat lafını duyar duymaz yüzlerini buruşturanlar ülkesinde, yetmezmiş gibi bir de bazı cengaverler sanat bienali düzenliyor. Üstelik beşincisini... Evet hanımlar beyler, biraz bir yerlerinizi oynatın ve Beşinci Uluslararası İstanbul Sanat Bienali'ni görün.

Sanat bienalleri dünyanın çeşitli yerlerinde yapılıyor. Venedik Bienali en meşhurlarından biri. Genelde iki yılda bir yapıldığı için Bienal deniliyor. Bienallerin en önemli tarafı, tüm disiplinleri bir arada barındırması... Enstalasyon, performans, plastik sanatlar, multi medya bir arada bulunuyor. Beş yıldır yapılan İstanbul Bienali yenilikçi ve devrimci bienallerden biri.

5 Ekim'de başlayan İstanbul Bienali'nin bu yılki kuratörü Roza Martinez. ‘‘Yaşam, Güzellik, Çeviriler/Aktarımlar Ve Diğer Güçlükler Üzerine’’ başlığı altında düzenlenen Bienal'e çeşitli ülkelerden 50'ye yakın sanatçı katıldı. Bienal'in merkez noktası Topkapı Sarayı bahçesindeki Darphane-i Amire ve Aya İrini. Bienal bunlar haricinde, aralarında Yerebatan Sarnıcı, Sirkeci ve Haydarpaşa garları, Kız Kulesi, hatta Atatürk Havaalanı'nın da bulunduğu 12 noktaya yayılıyor. Kısacası 9 Kasım'a kadar sanat her yerde karşınıza çıkacak. Ancak Bienal'i izlemek için maceracı ve keşifçi ruhunuzu da yanınıza almanız gerekiyor. İşaretlendirmenin oldukça yetersiz yapıldığı Bienal'i arayıp tarayıp bulamama şansınız oldukça yüksek. Darphane ve Aya İrini dışındaki etkinliklerin yanından geçerken onların farkına bile varmayabiliyorsunuz. Ama arayan bulur felsefesiyle düşünürsek buna da şükür diyebilir, keşfetmenin dayanılmaz heyecanını ta içimizde hissedebiliriz. Yolunuzu şaşırıp İstanbul Sanat Vakfı Basın Ve Halkla İlişkiler Bölümüne sormaya kalkarsanız işte o zaman yanmışsınız demektir, bize davrandıkları gibi size de davranırlarsa epeyi moraliniz bozulabilir.

GÖLGELERE AĞIT

Yerebatan Sarayı'nda görebileceğiniz bu enstalasyon Eulalia Valldosera'ya ait. Pet şişelerin içinden geçirdiği projektör ışığı yardımı ile duvarlarda inanılmaz gölgeler yaratıyor İspanyol sanatçı.

False