Beyrut’ta da ’Hayat Güzeldir’

BAŞLIK şaşırtmasın sizi.Roberto Benigni’nin Oscar Ödülü kazanan filmi "Hayat Güzeldir"i anımsayın.

Naziler tarafından çocuğuyla birlikte tutuklanarak temerküz kampına götürülen bir adam, orada olup bitenleri çocuğuna bir oyun gibi sunar, onu oyalar. Böylece çocuğu savaşın çirkin, iğrenç yüzünden uzak tutar.

Jad Mouawad’ın "Savaş, Beyrut’ta Kültürel Hayatı Bitirdi" (International Herald Tribune, Tuesday, August 1, 2006) başlıklı yazısındaki bir bölümü okurken, gözümün önüne o filmden bazı kareler gelip yerleşti.

31 yaşındaki Hania Mroue’nun sinema salonunda, bürolarında 40 kişi barınıyor, Mroue, çocuklar savaşı anlamasın, hayatlarında bir iz kalmasın diye, gündüzleri onlara eğlenceli filmler, belgeseller gösteriyor.

Oysa, onların durumunu seslendirecek tek beste Gustav Mahler’in Çocukların Ölüm Şarkıları’ydı (Kindertotenlieder).

Çocuklarımızın gene de geleceklerini, ruhlarının zedelenmemesini düşündüğümüz için, onlara yaşadığımız trajedileri sezdirmemeye çalışıyoruz.

Ayrıca salonunu halka da açmış, her akşam saat 18.00’de gösteri varmış. Gerekçesi de şu:

"İsrail’le Hizbullah’tan başka şeyler üzerinde konuşabilmek de önemlidir."

Ölümler, kıyımlar, kan seli içinde sanatın teskin ediciliğini düşünmek. Hayatı çekilebilir, acılara direnebilir gücü vermenin ilacı da, sanatta gizli.

* * *

DÜN
sabah televizyonlarda, İsrail’in Baalbek’i bombaladığını görünce, "o tarihi bölgenin, mahvolmasına insanlar nasıl göz yumabilir, insan bu kadar canavar olabilir mi?" diye düşündüm.

Uluslararası Baalbek Festivali bu yıl 50. yaşını kutlayacakmış, ona sevinçle hazırlanan sanatçıların kahroluşunu, gitmek için program yapanlardan bazılarının şimdi bu dünyada bile olmadıklarını düşünmek, insanı savaşlardan daha çok nefret ettiriyor.

Time out Beirut’un temmuz sayısında tam 116 sayfa, Lübnan Yaz Festivalleri’ne ayrılmış.

Sanatçılar direniyor. Mazen Kerbaj, bir müzik parçası yapmış trampet seslerine, düşen bombaların kulakları sağır eden gürültüsü karışıyor, arkadaki düetin de adı; "Yıldızlı Gece".

Lübnanlılara özgü humour, ateş altında bile yaratan sanatçıların eserlerinde görülüyor.

* * *

SAVAŞIN korkunçluğunu, acımasızlığını bize en vurucu biçimde gene sanat yansıtıyor.
Yazarın Tüm Yazıları