Beylerbeyi Sarayı

Beylerbeyi Sarayı'nda bir gece düzenlemek için iyi niyetle çalışıp çabaladılar. Tabiri caizse saçlarını süpürge yaptılar. Ama yine de kimseye yaranamadılar. Bu yazı sosyeteyi savumak için yazılmıştır.Biliyorsunuz, hafta başında Beylerbeyi Sarayı'nda önceden muhteşem olacağı ilan edilen, hatta bu konuda basın bildirisi bile hazırlanan bir gece düzenlendi.Elizabeth Taylor, Julio Iglesias geldi ve kimsesiz çocuklar için para toplandı.Ben geceye katılmadım, çünkü:1- Biletlerin fiyatı 750 dolardı.2- Julio Iglesias dinlemek için verebileceğim en fazla bilet parası 30 dolardı. Bu, adamın uluslararası piyasalardaki spot fiyatıydı.3- Elizabeth Taylor'u görmek için benim ona değil, onun bana üste para vermesi gerekiyordu.4- Ben hayırsever bir insan değilim.Evet bu nedenlerle geceye katılmadım, ama casuslarım oradaydı.Bana gece ile ilgili anlatılanlara şaşırdım da kaldım.Geceye katılan aklı başındaki azınlık grup, İstanbul sosyetesinin bir bölümünün görgüsüz olduğuna inanmıştı artık ve üstelik beni de buna ikna etmeye çalışıyorlardı.Ancak biliyorum ki hata yapıyorlar, olayları yanlış değerlendiriyorlar.İstanbul sosyetesi aslında son derece aklı başında, bilgili ve kültürlü insanlardan oluşmaktadır.Onların çoğu gece bir eğlenceye giderken bile arabalarında vakit kaybetmemek için James Joyce filan okurlar. Daha hafif bir okuma tercih ettiklerinde ise Wittgenstein'a, Kant'a takılırlar.O gece olanlar bu nedenle onlardan değil, onların dışında oluşan bambaşka nedenlerden kaynaklanmıştır.Şimdi size o gece olan aksamaların doğru nedenlerini tek tek açıklayacağım.* * *1- Çoğu insan neden verilen saatte davete gelmedi?Kötü niyetliler, İstanbul sosyetesinin kendisini önemli göstermedeki en önemli kozunun verilen bir davete mutlaka ama mutlaka çok geç gitmek olduğunu söylüyorlar.Bu tamamen bir iftira. O gece çoğu çiftin davete geç kalmaları birçok bayanın gecelik estetik ameliyatlarının tahmin edilenden çok daha uzun sürmesiydi. Sosyetede adet bir kişinin iyi dediği doktora herkesin aynı anda gitmeye çalışması olduğundan, o gün estetikçi doktorun hizmetlerine talep yığılması olmuştu. Görgü tanıkları bu yığılma nedeniyle bazı ameliyatlarda ciddi bir tıp hatası yapılmış olduğunun o gece bariz bir şekilde görüldüğünü söylediler. Bir diğer iddiaya göre aslında ameliyatlarda hata filan yoktu, ancak bazı bayanlar sayısız tıbbi müdahaleye rağmen ancak bu kadar yola girebiliyordu.* * *2- Julio Iglesias neden bir türlü alkışlanmadı?Harika bir konser vermesine rağmen sosyetenin Julio Iglesias'ı alkışlamayı ilkeli bir şekilde reddetmesi, kötü niyetliler tarafından ‘‘Ne idüğü belirsiz megalomanya'' olarak nitelendirildi.Bu da yanlış bir tespit. Sosyetenin o gece alkışlamayı refüze etmesinin tek nedeni kollarını yorgunluktan kaldıracak halleri olmamasıydı. Büyük bir ihtimalle Elizabeth Taylor'a hava atmak amacıyla olsa gerek bayanlar en ağır, en şatafatlı kolyelerini, mücevheratını takıp takıştırmışlardı o gece. Bunlardan bir tanesini kaldırmaya tek bir bayanın gücü yetmediği için kocalar da mücevherleri takarlarken eşlerine destek vermişler ve bu nedenle daha saraya gelmeden önce herkesin kolları tutulmuştu. Anlayacağınız aslında Julio Iglesias'ı herkes alkışlamak istiyordu, ama kimsenin kolunda takat yoktu.* * *3- Kapılar neden geç açıldı?Kapıların geç açılması organizasyon bozukluğuna bağlandı.Halbuki asıl neden bu değildi.İstanbul sosyetesinin geleneklerinden haberdar olmayan bazı insanlar davete tam saatinde gelme gafletini göstermişlerdi. Büyük insan olmanın yolunun davetlere geç gitmekten geçtiğini bilmeyen bu insanların içeriye hemen alınmaları sakıncalı gözüktü. Çünkü, asıl önemli insanlar, yani gündelik estetik müşterileri, sıradan dakik insanların kendilerinden en fazla yarım saat önce içeriye alınmalarına müsaade ettiler. Daha fazla içeride başı boş kalırlarsa etrafı filan kirletip, daha sonra gelecek esas davetlilerin sinirini bozacaklarından korkulduğu için kapılar bir süre açılmadı ve esas davetliler ‘‘Haydi artık alın, yarım saat sonra ordayız'' sinyalini verince de davet başlatıldı.* * *4- Adnan Kaşıkçı neden davete çok geç geldi?Onun da İstanbul sosyetesini snobe etmeye çalıştığı söylendi.Ancak gerçek çok daha basitti.Biliyorsunuz, Arap erkekleri balık etli kadından hoşlanırlar. Yani ‘‘kadının şöyle azıcık ele gelen tipi makbuldür'' onlar için.Adnan da Avrupa görmüş olmasına rağmen, kanında Arap kanı dolaşmaktadır.Ne yazık ki, karısı Arap erkeklerini tatmin etmekten son derece uzak bir fiziğe sahiptir.Ayıptır söylemesi, kendisi raşitik çocuklara benzemektedir.Adnan sadece bu nedenle davete geç gelmiştir, çünkü karısını ne kadar az görürse o kadar daha fazla mutlu olmaktadır.* * *5- Organizasyonun bozuk olmasında Leyla Umar'ın hatası varmıydı?Haberiniz olsun, bazı vatan hainleri organizasyona hayır olsun diye fikir danışmanlığı yapan Leyla Umar'ı da suçlama cesaretini gösteriyorlar.Bu beni çok ama çok üzdü.Çünkü, herkesin bildiği Leyla Umar sadece ama sadece başarılı organizasyonların fikir anneliğinden sorumludur.Bu geçmişte de böyleydi, gelecekte de böyle olacaktır.Bu İstanbul'a özgü tabiat kuralını bilmeyenin de zaten sosyete içinde yer almaya hakkı olmadığından, bu tür kamu düzenini bozucu bir sorunun sorulması bile abestir.* * *Ve son birkaç tespit:1- Uzman görgü tanıklarının yaptığı hesaplamalara göre sadece o gece takılan mücevheratın bir bölümü satılıp para toplandığı takdirde sadece Çeçenistan'da değil, tüm Afrika ve Asya kıtalarındaki kimsesiz çocukları 18 yaşlarına kadar doyuracak para toplanması mümkünmüş.O gece toplanan para ise tek bir kolyenin tek bir taşının maliyeti filan kadarmış. Bu haber içimi tarif edemeyeceğim bir coşkuyla doldurdu. Sosyetenin en sonunda tutumlu olmaya başlamasına çok sevindim. İkinci bir yerli mallarını koruma haftası seferberliği olursa onların mutlaka poster modeli olmaları gerekiyor. Onları örnek alan halk da tutumlu olur, buna eminim.2- Tarkan'a galiba birisi Oynama Şıkıdım şarkısını söylerken yaptığı hareketin kendisine çok yakıştığını anlatmış. Adam şimdi olup olmadık yerde sessiz bir şıkıdım şarkısı eşliğinde oynamaya başlıyor. Bu da tabii tuhaf kaçabiliyor zaman zaman.3- Evsiz çocuklara yemek verilmemesini kim akıl ettiyse iyi yapmış. Alışmasınlar değil mi mirim, very good düşünce.Haydi see you, bay bay öptüm canım.
Yazarın Tüm Yazıları