Beyin bakireliği nasıl oluyor?

Bugün’ün dünkü sayısında Şebnem Özuzcan, Emrah’a; ‘Birlikte olduğunuz insanın bakire olması sizi ne kadar ilgilendiriyor’ diye sormuş...

Emrah, nam-ı diğer Büyük Yalan’ın Emirhan’ı (geçen yıl cuma akşamlarının en çok izlenen yapımları arasındaydı. Bu sezona da iddialı başladı, cuma akşamı yayınlanan yeni bölümü 21.1 izlenme payı, 7.2 izlenme oranıyla ikinci oldu) demiş ki;

‘Hiçbir erkekle birlikte olmamış ve kendini o güne kadar benim için saklamışsa saygı duyar ve çok mutlu olurum.

Ama bakire değilse de benim için hiç önemli olmaz.

Benim işim altıyla değil, üstüyledir.

Beyni bakire olmalı. En önemlisi de bu değil mi?’

Emrah sürekli kendini geliştirdi.

Hem müziğini, hem oyunculuğunu, hem de hayata bakışını sürekli bir yenileme çabasında...

Çocukluk ve ilk gençlik yıllarını namus kavramının öne çıktığı filmlerle geçiren Emrah’tan 10 yıl önce ‘Bakirelik önemli değil’ demesini kim bekleyebilirdi...

Bu gelişme iyi güzel de, Emrah’ın ‘Beyin bakireliği’ dediği nedir?

Acaba o güne kadar hiç kullanılmamış, düşünmeyen bir beyinden mi bahsediyor Emrah?

Belki de öyle diyerek bir aptal sarışını tarif ediyor.

Yoksa; kızlık zarı değil, önemli olan ‘duramater’... Yani beyin zarı mı diyor...

Öyleyse yerden göğe kadar haklı, Allah beyin zarına zeval vermesin. Bunun iltihabı var menenjiti var...

Peki bu beyin bakireliği sadece kadınlar için mi geçerli?

Beyni bakire erkek olabilir mi?

Bekaretini kaybetmiş bir beyin nasıl oluyor, kafa o saatten sonra sadece şeytanlığa mı çalışıyor...

Beyin zarı dikilir mi Güzin Abla... diye mevzuyu uzatacağım ki bu kadar yeter...

Beyninin bakire olduğunu düşünen kızlar, müracaat Emrah’a...

Bu jüri iş yapar...

Popstar’ın hayatımıza soktuğu jüri kavramı üç sezondur farklı farklı şekillerde karşımıza çıkıyor.

Bugüne kadar ki en iyi jürilerden birisini ise Bu Toprağın Türküsü kurdu...

Mavi köşede Ali Atıf Bir...

Kırmızı köşede Pakize Suda...

Ortada Arif Sağ...

Bu üçlüye sürpriz bir dördüncü isim de eklenecek.

Kadroyu yönetmeye çalışan da Korhan Abay...

Seyreyle cümbüşü.

Pakize Suda’nın nasıl sözünü esirgemez, ne sivri dilli olduğunu yakından bilirim. Adamı bozuk para gibi harcamasını da çok iyi becerir, göklere çıkarmasını da.

Ali Atıf Bir ise televizyonun tam aradığı isim.

Ya çok seversiniz ya nefret edersiniz. Ortası yoktur.

Zaten herkesin sevgilisi olmaya çalışanların da işi değildir televizyon...

Arif Sağ ise işin otoritesi.

Böyle bir ekipten harika malzeme çıkacaktır...

İngiliz kızlar aptal mı?

Bu İngiliz kızlar akıllanmayacak. Bu kaçınca vaka? 19 yaşındaki bir İngiliz kız, The Sun gazetesinin Güzin Abla’sı Dear Deidre’ye ‘Bekaretimi bir Türk garsona mağarada verdim’ diye mektup yazmış.

Mağara mı?..

Salak kızımız hálá bir ayıyla beraber olduğunun farkında değil, Dear Deidre’ye soruyor:

‘Ertesi gün onu başka bir kızla öpüşürken yakaladım. Şimdi tatilim bitti ve eve döndüm, ona mektup yazayım mı, hálá beraber olma şansımız var mı?’

Yaz kızım, ‘Damlataş Mağarası-Türkiye’ diye de postala...

Dear Deidre de enteresan; ‘İlk günden birlikte olmak cezbedici olabilir’ diye yanıt veriyor kıza...

Ben onun da bir Türk garsonla macera yaşamış olmasından şüpheleniyorum.

Bu haberler bizim Türk garsonların İngiltere’deki ratingini inanılmaz artırıyor.

Merak işte...

‘Ne varmış bunlarda’ diyen her yaştan İngiliz kadını, dağ mağara demeden kendilerini Türk garsonların kollarına atıyor.

Geçen yıl BBC’de yayınlanan Last of The Summer Wine adlı sit-com’a bile konu olmuştu garsonlarımız.

Orada da yaşlı bir adamın karısı Türk garsonla kaçıyordu.

Dolayısıyla Dear Deidre’nin çözebileceği bir iş değil bu...

Red Bull yine kayıp

Bu Red Bull karmaşasını çözebilmiş değilim...

Barların gözde enerji içeceğiyken bir dönem yasaklandı, sonra yeniden piyasaya girdi.

Şu sıralar yine kayıp.

Bazı marketler ve barlarda ‘yeniden yasaklandığı’ söylenip satışı yapılmıyor.

Formula 1’de aracı yarışan, yurt dışında satışı yapılan bu enerji içeceğinin Türkiye macerası ilginç bir şekilde sürüyor.

Bir süredir enerji içecekleri tüketmiyorum ama Red Bull’un karabatak gibi neden bir yasaklanıp bir piyasaya çıktığını merak ediyorum.

TARİHTE BUGÜN

1 YIL ÖNCE

15 Eylül 2004

Fenerbahçe iyi başladı

Fenerbahçe, Kadıköy’de Sparta Prag’ı Hooijdonk’un kafa golüyle 1-0 devirip Şampiyonlar Ligi’ne üç puanla başladı.

10 YIL ÖNCE

15 Eylül 1995

Rıdvan yoruma başladı

Ünlü futbolcu Rıdvan Dilmen, Şansal Büyüka’nın Kanal D’de sunduğu Süper Stadyum programında futbol yorumculuğuna başladı.
Yazarın Tüm Yazıları