Beşyüz turnuva ancak...

BUGÜN Türk tenisi her sene düzenlenen beş yüze yakın turnuva ile milyonlarca liralık hizmet sektörü haline geldi.

Haberin Devamı

WTA Kadınlar Şampiyonası, İstanbul TED Open Turnuvası, İzmir Cup ve seneye tekrar başlayacak olan kadınlar İstanbul Cup etkinlikleri uluslararası arenada kendilerini ispatlamış organizasyonlar...
Avrupa standartlarını aratmayacak tesisler ve bu kadar turnuva ile performans tenisimiz aynı orantıda başarılı mı? HAYIR. Gönül ister ki bu turnuvalarda bizim Türk tenisçilerimiz başarılı sonuçlar alsın. İyi niyetle baktığımızda 75 milyon nüfuslu ülkemizde belki 20 bin civarında kişi tenis oynamakta... Etki alanını da 100 bin sayalım. Bakın bugün taş çatlasa 15-20 tenisçimiz uluslararası turnuvalarda puan toplamaya çalışıyor. Bunların 5-6’sı ATP ve WTA turnuvalarında diğerleri -yani gençler- eğitimlerini ikinci plana bırakıp junior müsabakalarına katılıyor.

Haberin Devamı

FEDERASYON AİT EĞİTİM MERKEZİ

GEÇEN gün Tenis Federasyonu Başkanı Osman Tural ile görüştüğümde kendisi İzmir’deki (UTEM) Ulusal Tenis Eğitim Merkezi’ni tamamen yenileyip içinde yatakhanesi, okulu, fitness merkezi ile uluslararası bir tenis akademisine dönüştüreceklerini söyledi. Tural, başta bizim tenisçiler olmak üzere yurtdışından gelecek tenisçilere de eğitim vermek istediklerini söyledi.
Geç kalınmış ancak doğru bir proje... Neden geç kalınmış açıklayayım. Tenis Federasyonu’na bağlı ve tamamen federasyonun yönetiminde bir merkezi eğitim üssünün olmaması tenisimizin uluslararası düzeyde gelişmesini yavaşlatır. Bugün halen ulusal kamplar, gelişim eğitimleri ya Antalya’da bir otelin kortlarında ya da herhangi bir kulüpte yapılmakta...
İzmir’deki tesisin en kısa zamanda faaliyete geçeceğine inanıyorum. Gelelim tenis antrenörleri konusuna; rakamlar Türkiye’de 3 bine yakın lisanslı tenis antrenörünün olduğunu gösteriyor. Bunun 2 bini özel ders versin, 550’si de kulüplerde görev alıyor olsun.

12 AY ÇALIŞAÇAK TENİS ANTRENÖRÜ

DİĞERLERİ arasından ulusal eğitim merkezinde görev alabilecek tercihen İngilizce bilecek en az 6 full time yani 12 ay çalışacak antrenöre görev verilmesi gerekiyor. Bu antrenörlere iyi maaş verilecek. Antrenörün aklı ek para kazanabilmek için özel ders vermekte olmayacak. Bizde hala Genç Milli Takım antrenörleri aynı zamanda kulüp antrenörü... Bu sistemden artık çıkmamız lazım. UTEM tesislerin hazırlanması sürecinde zaman kaybetmemek için geçiş planının nasıl olması gerektiğini diğer yazımda belirteceğim.

Yazarın Tüm Yazıları