Beş portreyle bir savaş

1-Yüzbaşı Ahmet Gazali, 34 yaşında
İNFAZCI

Orduda yüzbaşıyken muhaliflere katılan rütbelilerden. Azaz bölgesinin tek askeri lideri. Geçen hafta Halep’te muhalifler tarafından Suriyeli askerlere sokak ortasında yapılacak  infazları savunuyor: “Yargılama yapacak vakit yok, her birinin tek başına 100-150 kişiyi öldürdüğüne dair kanıtlar vardı.” İnfazları kınayan ÖSO (Özgür Suriye Ordusu) liderlerine öfkeli: “Türkiye’de kaldıkları kamptan konuşuyorlar. Sıkıysa gelip burada savaşsınlar! Ne derlerse desinler sokaktaki adam bildiği okur.”

2-Ayşe İsmail, 68 yaşında KAÇKIN

Halepli bir Türkmen. Halep’te çatışmalar başlayınca dört çocuğu ve 10’dan fazla torunuyla kaçıp kuzeydeki Türkmen Köyü Errael’e sığınmış. “Bombardımandan canımızı kurtarmak için evimizi bırakıp, bu küçücük eve sığıştık” diyor. Halep’ten kaçanlar nedeniyle nüfusu iki misline çıkan köyde yardıma muhtaç olduklarını söylüyor. “Bazı günler ekmek kırıntılarını toplayıp çocukları doyuruyoruz. Yine de şükür. Canımızı kurtardık, bizden daha kötü durumda olanlar var.”

3-Neffel İbrahim, 22 yaşında İNTİKAMCI

Önceden Suriye’de hükümet güçlerine bağlı bir polis memuruyken abisi Muhammed İbrahim rejime bağlı Şebbiha askerleri tarafından öldürülünce saf değiştirip muhaliflerin kurduğu Özgür Suriye Ordusu saflarına katılmış. Konuşmaya başlar başlamaz asker yeleğinin cebinden telefonunu çıkarıp bir resim gösteriyor, “Bak bu abim, rejimin askerleri öldürdü, onun intikamını alacağıma yemin ettim” diyor.

4-Besir Katmawi, 55 yaşında MAĞDUR

Kuzeydeki Azaz şehrinde otomobil parçası satıcısı. Evine Beşar Esad’ın askerleri yerleşmiş. “Yoldan geçenleri vuruyorlardı” diyor. Askerler gidip de evine döndükten sonra bodrumda dört tane insan ayağı bulmuş, bize göstermek istiyor ama kokudan inemiyoruz. Evin içindeki darmadağın eşyaları ve yüzlerce kurşun kovanını ve bomba parçalarını işaret edip “İşte bunlar Esad’ın kurşunları, bunlar Esad’ın bombaları, tüm dünyaya gösterin bunları” diye bağırıyor.

5-Valid Galib, 52 yaşında  TANIK

Azaz’da aylar önce çatışmalar başlayınca tesisatçı dükkanına yoğun ateş açmışlar. Canını zor kurtardığını anlatıyor. “Keskin nişancılar binaların tepesine çıkıp oradan insanları vuruyorlardı, çok insan öldürdüler, yandaki caminin imamını gözümün önünde ağzından vurdular, o benim can arkadaşımdı” derken gözyaşlarını tutamıyor.