Berlin bu filmleri ilk kez görüyor

Güncelleme Tarihi:

Berlin bu filmleri ilk kez görüyor
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 24, 2004 00:00

İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı (IKSV) bir ilke daha imza atmaya hazırlanıyor. Harrison Parrott, Werkstatt der Kulturen ve IKSV ortaklığında düzenlenen ‘Şimdi Now’ kapsamında, 27 Ağustos-4 Eylül tarihleri arasında Berlin’de, 20 festival mekanında, konserlerden sergilere, tiyatrodan dansa, konferanslardan film gösterimlerine uzanan 50’nin üzerinde etkinlik yapılacak. Oradaki vatandaşlarımıza ulaşmak ve Türk kültürünü yurtdışına tanıtmak açısından iyi bir girişim. Ayrıntılı bilgiyi www.simdi-now.info’dan alabilirsiniz zaten. Ben geleyim sadede. Sinema bu geniş yelpazede 5 filmle buluyor kendini. Sadece 5 film, her güne bir film bile düşmüyor. Yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın Türk filmlerine hasret olduğunu, oralarda vizyona giren Türk filmlerinin önünde uzun kuyruklar oluştuğunu özellikle Almanya’dan aldığım e-maillerden biliyorum. ‘Şimdi Now’ın Türk filmleri konusunda neden bu kadar cimri davrandığını merak edip IKSV Film Festivali yönetmeni Hülya Uçansu’yu aradım. Amacım yurtdışında yaşayan Türk sinemaseverlerden aldığım mesajları iletmek, biraz da gelecek yıla yatırım yapmaktı. Film sayısının az olmasının nedeni, bu sayının gösterimlerin yapılacağı Arsenal Sineması tarafından belirleniyor olmasıymış. Hülya Hanım programa aldıkları filmlerin Almanya’da daha önce gösterilmemiş filmler olduğunu söyledi. Böyle bir kriterleri varmış. ‘Şimdi-Now’ gelecek yıl tekrarlanırsa, Berlin’e daha çok Türk filmi götüreceklerinin sözünü de verdi.Cuma günü başlayacak ‘Şimdi Now’ kapsamında Zeki Demirkubuz’un son filmi Bekleme Odası, Yeşim Ustaoğlu’nun Sırtlarındaki Hayat ve Güneşe Yolculuk filmlerinin yanısıra Türk sinemasında dijital kamera ile çekilip 35 mm. olarak kopyalanan ilk filmi olan Ümit Ünal’ın 9 ve Semih Kaplanoğlu’nun ilk uzun metrajlı filmi Herkes Kendi Evinde sinemaseverlerle buluşacak.Truva’dan Kasap geldiYandaki resmi bir bulmacaya koyup, ‘Üstteki resimdeki aktörün adı ve soyadı’ diye sorsalar çok bilen çıkmaz herhalde. Bir yerlerden tanıdık gelir ama çıkartmak zor olur. Geçen cuma vizyona giren Kasap filminde Avustralya’nın yaşayan efsanevi suçlusu Kasap lakaplı Mark Brendon Read’i canlandıran bu aktör hepimizin yakından tanıdığı biri aslında. Önce Hulk’ta gördüğümüz, sonra da Truva’da Hector olarak karşımıza çıkan Eric Bana’dan başkası değil. Onun dört yıl önceki ve hayli kilolu hali. Kasap, Eric Bana bu kadar meşhur değilken çekilmiş. Filmin, çekildikten yıllar sonra Türkiye’de vizyon şansı bulmasının nedeninin, Eric Bana’nın Truva’yla yakaladığı şöhret olduğunu tahmin edersiniz herhalde. Eric Bana, filmde biraz deli, biraz psikopat ruhlu Kasap lakaplı tetikçi, gaspçı, katil Read rolünde. Kasap, aynı zamanda kitapları çok satan bir yazar. Suç dünyasını anlattığı yayınlanmış dokuz kitabı var. Read, filmde kendisini canlandırması için özellikle Eric Bana’yı istemiş. Bana rolüne hazırlanırken sıkça Read’in yanına gidip, uzun uzun sohbet etmiş. Kasap, şiddet yüklü sahneleri ile kimi seyircilere itici gelebilecek bir film. Ama hem Eric Bana’nın ne kadar yetenekli bir aktör olduğunu görmek, hem de ilginç bir karakter izlemek isteyenler için bulunmaz fırsat. Sağolasın Truva...Bir Geyşa’nın Anıları’nda Madonna yokSteven Spielberg, Arthur Golden’ın çok satan romanı Bir Geyşa’nın Anıları’nı beyazperdeye taşımak istediğini yıllar önce söylemişti. Başrol için aklından geçen üç isimden biri de Madonna’ydı. Madonna’nın geyşa kıyafetleri içindeki hali çoğumuza kabus gibi gelirken, nihayet kadro açıklandı. Filmde Madonna’nın oynaması düşünülen tecrübeli geyşa Mameha’yı Yarın Asla Ölmez’in Bond kızlarından biri olan Michelle Yeoh canlandıracak. Genç geyşa Sayuri rolünde Zhang Ziyi’yi izleyeceğiz. Son Samuray filminden hatırlayacağınız Ken Watanabe de Sayuri’nin aşık olduğu zengin işadamı olarak çıkacak karşımıza. Ortak yapımcılığını Spielberg’in yapacağı filmde kamera Oscar ödüllü Chicago’nun yönetmeni Rob Marshall’a teslim edilmiş. Çekimlere gelecek ay Los Angeles ve Japonya’da başlanacak.Beyaz perdeden inciler...‘Işığın olmadığı yerde karanlık hüküm sürer.’ (Hellboy, Yön: Guillermo Del Toro, 2004)Bunu biliyor muydunuz?Blair Cadısı ile adını duyuran ünlü görüntü yönetmeni Neal L. Fredericks yeni filminin havadan çekimlerini yaptığı tek motorlu özel uçağın denize düşmesiyle hayatını kaybetti.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!