Berkin Elvan davası: Anne Gülsüm Elvan, görüntüleri izlerken fenalaştı

Güncelleme Tarihi:

Berkin Elvan davası: Anne Gülsüm Elvan, görüntüleri izlerken fenalaştı
Oluşturulma Tarihi: Aralık 13, 2017 14:32

Berkin Elvan davası: Anne Gülsüm Elvan, görüntüleri izlerken fenalaştı

Haberin Devamı

Özden ATİK - Erhan TEKTEN / İSTANBUL, (DHA) - GEZİ Parkı eylemlerine ilişkin Okmeydanı'nda çıkan olaylarda 16 Haziran 2013'te kafasına gaz kapsülü isabet eden ve 269 gün sonra tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Berkin Elvan'ın öldürülmesine ilişkin davanın 4'üncü duruşması yapıldı. Duruşmada olay anına ait görüntülerin izlenmesi sırasında anne Gülsüm Elvan fenalaştı. Anne Gülsüm Elvan yakınları tarafından kucakta taşınarak duruşma salonundan çıkarıldı.
Duruşma öncesinde, davayı izlemeye gelen vatandaşlarla birlikte adliyeye gelen herkes de polis tarafından arandıktan sonra içeri alındı. İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, "Olası kasıtla öldürmek" suçundan müebbet hapis istemiyle tutuksuz olarak yargılanan sanık polis F.D. Van'dan Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya katıldı. Berkin Elvan'ın annesi Gülsüm Elvan, babası Sami Elvan ve kardeşleri Gamze ve Özge Elvan'ın şikayetçi olarak yer aldığı duruşmayı, CHP Milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu, Hilmi Yarayıcı, sanatçı Melike Demirağ, Şair Ataol Behramoğlu ile çok sayıda kişi izledi. Elvan ailesini çok sayıda avukat temsil etti.  Öte yandan güvenlik gerekçesiyle duruşma salonuna sokulan tüm pet su şişelerinin kapakları çıkartıldıktan sonra içeri sokulabildi.  

İKİ SAĞLIK PERSONELİ TANIK OLARAK DİNLENİLDİ
Duruşmada, olay günü Berkin Elvan'ın yaralı olarak götürüldüğü Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde görevli iki sağlık personeli tanık olarak dinlendi. İlk olarak acil bölümde çalışan C. G., "Sabah 07.00-08.00 gibi sedye ile birini getirdiler acile. Sedyenin üzerinde torpil paketi vardı. İmha edilir korkusuyla alarak polis odasına teslim ettim. Sonradan öğrendim torpil olduğunu. 5 dakikalık bir işlemim bile olmadı" dedi. Mahkeme Başkanı Canel Rüzgar, tanığa tutanak ile ilgili soru sordu. 
Tanık C. G. de, "Tutanakta 'bir adet patlayıcı olduğu düşünülen madde polis odasına gönderildi' şeklindeydi, bu basına ilk sızdırılan tutanak oldu" dedi. 

"14 YAŞINDAKİ ÇOCUĞUN ÜZERİNDEN KIZKAÇIRAN ÇIKMASININ DAVAYLA ALAKASI OLMADIĞINI DÜŞÜNÜYORUZ"
İkinci tanık olarak dinlenen ameliyathane görevlisi D. Ö. ise "Ben geldiğimde şahıs ameliyata alınmıştı. Hastaya ait eşyaları forma yazmam söylendi. Ben de bu eşyaları teslim formuna kaydettim. Hastanın üzerinden alınan gömlek, pantolon ve torpili forma yazdım" dedi. Mahkeme Başkanı'nın formda "7 sayısı ile ilgili düzeltmeyi sen mi yaptın?" demesi üzerine D.Ö., "Evet. Hastanın pantolon cebinden ilk önce 4 torpil çıktı. Önce 4 yazdım, ancak diğer cebinden de 3 tane çıktı. Bunun üzerine formu 7 diye düzelttim" diye konuştu. Elvan ailesinin avukatı Can Atalay ise "14 yaşındaki bir çocuğun üzerinde kızkaçıran, torpil çıkmasının davayla alakası olmadığını düşünüyoruz" dedi. 

GÖRÜNTÜLER İZLENİRKEN ANNE GÜLSÜM ELVAN FENALAŞTI
Avukat Atalay, "Tüm duruşma salonundan özür dileyerek bu görüntülerin izlenmesi gerekiyor" demesi üzerine olay anına ilişkin görüntüler duruşma salonunda izlendi. Anne Gülsüm Elvan, Berkin Elvan'ın vurulduğu ana ilişkin görüntülerin izletildiği sırada "Kolun kopsaydı katil." diyerek fenalık geçirdi. Anne Elvan, yakınlarının kucağında duruşma salonundan çıkarıldı. Görüntülerin izlenmeye devam edildiği duruşmada avukat Atalay, TÜBİTAK ile kriminaldeki görüntüler arasında 4 dakikalık bir fark olduğunu söyleyerek "TÜBİTAK'ın netleştirdiğini iddia ettiği görüntüler, ham halinden daha kötü. Ancak yine de sanığı, kimi zaman maskeli, kimi zaman maskesiz net olarak görüntülerde görüyoruz" dedi. Avukat Atalay, Berkin Elvan'ın hastaneye acilen götürülmesini engelleyen üç polis hakkında daha ek iddianame hazırlanmasını talep etti. Elvan ailesinin avukatlarından Çiğdem Akbulut ise görüntülerin iyileştirilmesinden sonra hayal kırıklığına uğradıklarını belirterek görüntülere göre kolu sargılı olan polis sanığın Berkin Elvan'ı vurduğunun açık olduğunu ifade etti. Avukat Akbulut, sanığın tutuklanmasını ve mahkemede dinlenmesini talep etti. 

SANIK AVUKATLARI: SOMUT DELİL YOK, TUTUKLANMASI TALEBİ REDDEDİLSİN
Sanık polis F.D'nin avukatları ise sanığı suçlayıcı nitelikte somut bir delil olmadığını iddia ederek tutuklanması talebinin reddini talep ettiler. 

DURUŞMA 27 ŞUBAT'A BIRAKILDI
Mahkeme heyeti, sanığın birlikte görev yaptığı Çevik Kuvvet Müdürlüğü'nün 9. Birlik Amirliğindeki personeli olan 20 polisin dinlenmesi için İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne yazı yazılmasına karar verdi. Heyet, TÜBİTAK, Jandarma Kriminal ve Ulusal Kriminal tarafından hazırlanan raporların sanığa ait fotoğraf ve görüntülerin birlikte değerlendirilerek olayın oluş ve gelişimi ile görüntülerdeki ZET silahı kullanan kolluk görevlileri içersinde sanığın olup olmadığı yönünde teşhisin yaptırılmasının istenmesi için yazı yazılmasına karar verdi. Sanığın tutuklanması talebini reddeden heyet, duruşmayı 27 Şubat'a bıraktı.

"KATİL HALA DIŞARIDA"
Duruşmanın ardından adliye önünde basın mensuplarına açıklama yapan Sami Elvan, "Katil hala dışarıda. Biz istiyoruz ki; bir an önce bunun tutuklanması gerekiyor. Bizim için olumsuz bir duruşma geçti. Umarım ilerde adalet yerini bulur. Ama biz istiyoruz ki bir an önce bu katilin bizim karşımıza çıkıp kendini savunsun. Daha önce defalarca söyledik. Biz insan yemiyoruz. Kimseyi öldürmüyoruz. O bakımdan bizim karşımızda kendisini ifade etmesini kendisini, kendisinin suçsuz olduğunu ispatlamasını istiyoruz. Ayrıca bir an önce iddia makamının bunu tutuklamasını talep ettik" dedi.

SONRAKİ DURUŞMAYA ÇAĞRI YAPTI
Bu davanın sadece Berkin Elvan'ın ailesinin davası olmadığını belirten Elvan, "Türkiye kamuoyuna sesleniyorum. Yürekten sesleniyorum. Benim oğlum geri gelmeyecek bunu hepiniz çok iyi biliyorsunuz. Ben de biliyorum. Yaptığım mücadele bütün çocuklara ait mücadeledir. Herkesin bu davaya el atması gerekiyor. Herkesin bu davada parmağının olması gerekiyor. Siyasi parmağı nasıl üstündeyse, halkın parmağının da bu davanın üstünde olması gerekiyor. Herkesin desteğine ihtiyacımız var. Bunu kimse unutmasın. 27 Şubat'ta biz buradayız demeliyiz. 27 Şubat'ta biz katili içeri tıkmalıyız. O bakımdan hepinizi o duruşmaya bekliyorum" ifadelerini kullandı.

"BENİM ÇOCUĞUM DA 14 YAŞINDAYDI"
Anne Gülsüm Elvan ise Filistin'deki 14 yaşındaki bir çocuğun İsrail askerleri arasında gözü kapalı olarak götürüldüğü fotoğrafı hatırlatarak, "Biz de böyle şeylere karşıyız. Benim çocuğum da 14 yaşındaydı. Kendi ülkesinde katledilen çocukları bir dönüp görsün. Ondan sonra da buraya oraya söylensinler. Bugün ayrıca Erdal Eren'in ölümünü yıldönümü. Evet biz başından beri bunu diyoruz. Devlet katildir. Geçmişimize baktığımız zaman o katilliği görüyoruz. Hiçbir zaman yargı yok. Yargı olmadığı sürece daha çok çocuklarımız ölecek. Biz çocuklarımızın öldürülmemesi adına mücadelemizi sürdüreceğiz" şeklinde konuştu.

(FOTOĞRAF)

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!