Benimle evlenebilmek için adıma kredi çekti

Ben 28 yaşında, iyi bir şirkette çalışan, meslek sahibi bir genç kızım.

Önce size, insanlara gerçek anlamda yardımcı olduğunuz için, insanlık namına teşekkür etmek isterim. Başımdan geçen bir olayı genç kızlara ibret olsun diye yazıyor ve değerli fikrinizi almak istiyorum.

Bundan bir yıl kadar önce bir gençle tanıştım. Pek yakışıklı sayılmasa da zeki, mantıklı, karizmatik bir gençti. Maddi durumunun iyi olduğunu sanıyordum. Çünkü o da iyi bir işte çalışıyordu. Bir yıla yakın bir süre beni kendisine bağlamak için her yolu denedi. Sonunda başardı. Benimle evlenmek istediğini ancak henüz ailelerimize durumu açmamamız gerektiğini, işiyle ilgili bazı maddi sorunlarını halletmesi için bir süre beklememiz gerektiğini söylüyordu.

Bir anlamda duygusal baskı yaparak, çalıştığım şirketin de nüfuzunu kullanarak, kendi adıma yüklü bir miktarda kredi çektirdi bana. Krediyi taksit taksit ödeyecekti. Ancak krediyi kendisine verdikten iki ay sonra işler değişti.

Beni aramaz oldu. Taksit zamanı geldiğinde ona bunu hatırlattığımda, ilkini benim ödememi, hemen ikinci taksitten sonra ödemelerini düzenli yapacağını söyledi. Sonuçta bir dolandırıcıyla karşılaştığımı anladım. Saflığımdan ve ona inandığımdan böyle bir acı durumu yaşadım. Şimdi tüm maaşımı bu parayı ödemek için kullanıyorum ve kendim çok zor koşullarda yaşıyorum. Böylesine dolandırılmayı bir türlü içime sindiremiyorum. Ne yapmalıyım da ona bir ders vermeliyim?

RUMUZ: DOLANDIRILDIM


Sonuçta olan olmuş kızım; sen iyi niyetinle bu üç kağıtçı adamla nasıl mücadele edebilirsin ki... Ona ne zarar verebileceğini düşünüyorsun? Sevginin kurbanı olmuşsun. Onu iyi tanımadan böyle bir borcun altına girdiğin için hatalısın. Ama hatanın neresinden dönsen kárdır. Ya onunla evlenseydin... Tüm hayatını düşünebiliyor musun?

Elbette bu büyük parayı ödeyebilmek için verdiğin mücadele seni üzecek ama olan olmuş bir kere... Umarım senin bu iyi niyetini ve yüreğindeki temiz duyguları anlayacak, değerini bilecek biri çıkar karşına, gerçek mutluluğu bulursun. Ama bu arada bu sana ders olmuş ve bir daha böyle bir şey yapmaman, kimseye bu derecede güvenmemen gerektiğini de öğrenmişsindir. Umarım bu mektubunu okuyan bazı genç hanımlar da günümüzde bu tarz erkeklerin bulunduğunu ve kendilerinden böyle yüklü para ya da kredi bekleyen birine güvenmemeleri gerektiğini anlarlar.

65’lik patronumun tacizleri yüzünden işi bıraktım

Sevgili Güzin Ablacığım; yazılarınızı okumaya annemin önerileriyle başladım, yıllardır okuyor çok yararlanıyorum. 19 yaşında üniversite öğrencisi bir genç kızım. Çok severek başladığım ilk işimi, 65 yaşındaki patronumun tacizleri yüzünden, istemeyerek bırakmak zorunda kaldım. Halbuki gezmek tozmak yerine ilk önce kendime sonra aileme ve ülkeme yararlı, kendine güvenen, ayakları üzerinde tek başına duran bir birey olabilmek ümidiyle işe başlamıştım.

Ailemin tek kızıyım, ülkemin ekonomik açıdan başkalarına bağımlı nüfusunun bir ferdi olmamak için çok büyük bir heyecan ve arzuyla çalışmaya başlamıştım. Şu an çok şaşkın ve ümitsiz durumdayım. Okulum bittikten sonra çalışmaya cesaretimin olacağını sanmıyorum, oysa çok iyi bir iş bulmuştum. Böyle bir olayla karşılaşınca dünyam bir anda yıkıldı. İş hayatına karşı, işverenlere karşı güvenim sarsıldı. Bu tip patronları şiddetle kınıyorum. Bu haksızlık değil mi?

RUMUZ: HAYAL KIRIKLIĞI


Sevgili kızım; hem akıllı bir kızsın, hem de dürüst ve çalışkan bir insansın. Bu senin ilk işin olduğu için bu kadar sarsılman elbette ki çok normal. Ne yazık ki iş dünyasında bu tür insanlara rastlamak çok zor değil. Genç ve saf bir kızı hemen kendilerine sevgili yapmayı kafalarına koyan, onun tecrübesizliğinden, bazen de yaşadığı zor şartlardan yararlanmak için çırpınan bu tür erkeklere çok kızıyorum.

Ama bunun için de iş hayatından soğumanı istemem. Hangi nedenle olursa olsun, çalışmak senin için çok yararlı olacaktır. Küçük ve özel şirketler yerine, kendine daha kalabalık ve büyük şirketlerden birinde bir iş bulmaya çalış. Hem iş hayatında daha kolay ilerleyebilir, hem de bu şekilde tacizlerle karşılaştığında, başvuracağın, şikáyet edebileceğin bir merci bulman mümkün olur.

Panik atak hastası mıyım

Sevgili Güzin Ablacığım; 30 yaşında, 4 yıllık evli bir kadınım ancak bir süreden beri kapalı yerlerde, kalabalık ortamlarda kalamaz oldum. Bu durum bende daha çok evlendikten sonra ortaya çıktı. Kimse bana ne olduğunu anlayamıyor. Örneğin uçak yoluculuğu yapamıyorum. Giderek hiçbir şeyden zevk almamaya başladım. Son zamanlarda sık sık panik atak diye bir rahatsızlıktan söz ediliyor. Acaba bu benim rahatsızlığıma benzer bir durum mu? Ne olduğunu siz söyleyebilir misiniz? Neden böyle oldum, ne yapmalıyım, beni rahatlatacak bir bilgi verebilir misiniz?

RUMUZ: NEYİM VAR

Psikologlar panik atak adı verilen ruhsal sorunun, depresyonun bir şekli olduğunu söylüyorlar. Genellikle gençler son zamanlarda çok çabuk depresyona giriyorlar. Şu veya bu şekilde birtakım takıntılara, birtakım korkulara, endişelere kaptırıyorlar kendilerini. Bir anda kendilerini hasta hissetmeye başlıyorlar. Sapasağlamken gerçekten hasta oluveriyorlar. Ölüm korkusuna kapılıyorlar. Kalabalığa ve gürültülü, havasız ortamlara gelemiyorlar. İşte zaman zaman evlilikte yaşanan hayal kırıklıkları ya da bazı sorunlar nedeniyle böyle psikiyatrik rahatsızlıklar ortaya çıkabiliyor. Günümüzde gençler, sorunlarla öyle kolay kolay baş edemiyorlar. Hemen ruhsal dünyaları, kendilerine güvenleri çöküveriyor. Halbuki bunun için çok fazla endişelenmeye gerek yok.

Aslında senin anlattığın kapalı yerlerde kalamama, kalabalık içinde bunalma, uçak korkusu gibi sorunlara tıp dilinde "klostrofobi" deniliyor. Sonuçta, panik atak da olsa, depresyonun başka bir şekli de olsa mutlaka bir uzmana başvurmalısın. Sana yardım edecek uzmanın telkinlerine ve uygulayacağı tedaviye ihtiyacın var.

Panik atak hakkında daha geniş bilgi edinmek istiyorsan, www.sevgiliguzinabla.com adresinden siteme girerek, "Uzman Görüşleri" bölümünde, Dr. Ofelya Cabral’ın verdiği bilgileri okuyabilirsin.
Yazarın Tüm Yazıları