Benim bademciklerim vardı, onları kimler aldı

Güncelleme Tarihi:

Benim bademciklerim vardı, onları kimler aldı
Oluşturulma Tarihi: Eylül 17, 2005 00:00

Ve nihayet oğlum artık uyurken nefes alıyor. Çünkü geniz etinden sonra bademciklerinden de kurtulduk.Sinan her zaman için burun ve boğaz bölgesi sorunlu bir çocuktu. Normal zamanda bile nefes alırken başka insanların uyurken çıkardığı sesleri çıkarırdı. Son yıllarda hastalıkları azalmış olsa bile bademcikleri kocamandı ve biz onlarla savaşmaya karar vermiştik. Dayanacaktık, gerekmediği sürece almayacaktık...Gerçekten de her geçen sene hastalıklar azaldı. Kulakla ilgili ağır bir rahatsızlık geçirmedi. Ne var ki nefes alması sorunluydu. Bademcikleri iltihaplı değildi ama o kadar büyüklerdi ki, horlama ve uyku apnesi dayanılmaz boyuta gelmişti. Horlama, aile ve arkadaşlar arasında espri konusuna girebilecek kadar rahat karşılanabiliyor ama apne için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Öyle bir noktadaydık ki, Sinan yanımızda yatamıyordu çünkü hem seslerden, hem de nefessiz geçirdiği saniyeleri saymaktan uyuyamıyorduk. Hatta beraber televizyon izlemek bile bazen zor oluyordu.Sonuçta hastalık değil ama genel sağlıklı büyüme açısından bir sorun olmaya başlamıştı bu iki top! Yüz ve damak şeklinin değişmesi, gelişiminin yavaşlaması da tıbbi olarak söz konusuydu. Ayrıca gecelerin ağırlığı anne baba olarak bize daha fazla yansıyordu. Artık bu işe bir dur dememiz gerektiğini düşünerek, her sene kontrole gittiğimiz kulak burun boğaz doktorumuz Erhun Şerbetçi’nin kapısını ‘Bu işi temizlesek artık’ diye çaldım. Tarihi belirledik, beklemeye başladık. Bu arada ben de oğlanı hazırlamaya başladım tabii. Ne kadar rahatlayacağını, sebebi bu değil ama nedense nefret ettiği şey olan yokuş çıkmasının kolaylaşacağını, çok daha büyüyeceğini falan anlatmaya başladım. Cesur olduğunu, yakın bir arkadaşının da aynı ameliyatı geçirdiğini falan söyledim...BENİM CESUR OĞLUMSinan gerçekten başarılı bir performans gösterdi. Bir tek ameliyat öncesinde iki gece üst üste yatağa çiş kaçırdı, ki bu çok normal. Onun dışında büyük bir soğukkanlılıkla hastaneye gitti, kanını verdi ve o gevşetici ilacı alıp sarhoş kıvamına gelene kadar bize hiç sorun çıkarmadı. Kendisine de...Ameliyat bir saat sürdü ve tıbbi olarak detaylara girmeyeceğim yeni bir yöntem kullanıldı. Sonrasında çok daha ağrısız ve kanamasız olan bu yöntem sonucunda oğlumuz yanımıza geldiğinde sadece dilinin acımasından şikayetçiydi. E bu da son derece normal. Çünkü bademciklere ulaşmak için dili çekmek lazım biraz.İnanır mısınız, çocuktan insan gözü büyüklüğünde iki bademcik çıktı. Kendisi bile şaşırdı. Bir gece hastanede kaldık ve evimize döndük.Operasyondan sonraki bir hafta boyunca yemeğimize dikkat ediyoruz. Sıcak ve sert şeyler yemiyoruz, çünkü istisnai bir durum bile olsa sekiz gün boyunca kanama riski söz konusu ve bu riski almaya değmez. Kendisi de neler yememesi gerektiğinin farkında. Onu ziyarete gelen arkadaşları çikolata yedikçe bizimki gidip kendisine ayran doldurdu. Biri çikolata önerdiğinde ‘Benim listemde yok, yiyemem!’ bile dedi. Bunun bilincine varması iyi bir durum tabii. Ama göz önünden ayırmamakta fayda var. Her an dalıp sert bir şey ağzına atabilir endişesini yaşıyorsunuz bir anne olarak. Yeni ameliyatlı olmasına rağmen o kadar sessiz uyuyor ki inanamıyoruz.Tek garipsediğimiz şey sesi: Çok inceldi. Şu anda bana seslense anlamam mesela. Bambaşka bir ses oldu. Evet, ileride kalınlaşacak biliyorum ama şimdi de biraz kalınlaşsa iyi olur!!! Bebeğinizin ilk 30 günü için 30 önemli öneriBir yeni anne için en zor günler doğumdan sonra hastaneden eve geldiği günler. Ne yapacağını bilemeyen, acemi ve heyecanlı annelere yardımcı olmak için anne & trends dergisi annelerden sizler için tecrübelerine dayanarak önemli önerileri toparladı.EMZİRİRKEN BOL SU İÇİN1 Emzirmek oldukça zor ve ağır bir iş. Ayrıca bebeği emmeye alıştırmak bile bir çaba gerektiriyor. Bu yüzden daha önce emziren arkadaşlarınızla mutlaka sık sık konuşun. Hatta onlarla buluşup pozisyonlar, teknikler hakkında bilgi isteyin.2 ‘Ben emzirme hakkında pek çok şeyi hemşireden öğrendim’ diyor bir anne. Hastaneden çıktıktan sonra eve çağırabileceğiniz bir hemşire ayarlayıp bebeğinizin banyosu, bakımı, beslenmesi gibi pek çok konuda onunla pratik yapabilirsiniz.3 Emzirme öncesinde, yanınızda mutlaka su bulundurun. Emzirme çok susattığı için kana kana içeceksiniz. Ayrıca yanınızda bir dergi olursa, uzun ve yavaş emzirmelerde arada dergiye bakabilirsiniz. 4 Göğüslerinizde sütle ilgili gerginlik yaşıyorsanız sıcak kompres uygulayabilirsiniz. Duş alırken göğüslerinize su tutmayı ihmal etmeyin. Ayrıca emzirmeden sonra göğüs uçlarınıza doktorunuzun tavsiye edebileceği kremler sürebilirsiniz.5 Isı, memeden süt akışını hızlandırır. Emzirmeden sonra soğuk su uygulaması ile bu hızı yavaşlatabilirsiniz. 6 Bebeğinizi rahatlatmak için arada rezene gibi doğal bitki çayları verebilirsiniz. Özellikle gaz sıkıntısı olanlar için ve uyku öncesi çok rahatlatıcı olur. Bunun için en küçük delikli biberonları kullanabilirsiniz. Geniş delikli biberondan emen bebeğiniz daha sonra memenizden emmeyi reddedebilir ve biberon isteyebilir. GECELERİ EŞİNİZDEN DESTEK ALIN7 Evet çok yoruluyorsunuz ama bir süre için mızmızlanmayı bırakmanız gerekiyor. İlk aylarda bütün gece uyumayı beklemeyin. Çünkü bebeğiniz de uyumayacak ve sık sık beslenmek için uyanacak. İlk günlerde gece emzirmelerinden sonra onu yatağına koyun ve kendi kendine uykuya dalmasını sağlayın. 8 Geceleri emzirme dışında bebekle ilgilenmeyi bir düzene oturtun. Bebeğe bir gece eşiniz, bir gece siz bakabilirsiniz. En azından emzirme öncesi ve sonrası alt değiştirmede size yardımcı olabilir. Veya siz gece ilgilenirsiniz, eşiniz sabahın erken saatlerini devralır. Bir anne akşam yemeğinden sonra bebeğini eşinin aldığını ve böylece gece yarısına kadar kendisinin biraz uyuyabildiğini, böylece gece daha güçlü olabildiğini söylüyor. Her aileye uygun bir gece formülü bulunabilir. 9 ‘Bebeğiniz uyuduğu zaman uyuyun’ çok doğru bir tavsiye. Günün hangi saatinde olursa olsun, bebeğiniz uyuduğu anda siz de uzanın. 10 Bebeğinizin uyku sorunu varsa bir süre işiniz zor olacak demektir. İlk günler bebeğinizden çok da şey beklemeyin. Sizin ya da babasının göğsünde uyumasına izin verin. İlerde isteseniz bile göğsünüzde uyuyamayacağı için tadını çıkartın. BACAĞINI ÇEKİYORSA GAZI OLABİLİR11 İlk günlerde bebeğinizin sıkıntılarının nedenini anlamanız mümkün olmaz. Ama rahatlatmak için belli yollar var. Mesela sallanmak iyi gelir. Sırtının ve göbeğinin saat yönünde okşanması da... Bacağını bedenine doğru çekiyorsa gaz sancısı olma ihtimali yüksek olduğundan; ayaklarından tutarak bacaklarına ileri geri yaptıracağınız hareketler işe yarayabilir. 12 Bebeğinize uyurken de, uyanıkken de müzik dinletebilirsiniz. Ona şarkı mırıldanmanız da (sesinizin ne kadar kötü olduğunun onun için inanın hiç önemi yok!) onu rahatlatacaktır. 13 Banyo, özellikle gece uykusuna geçmeden önce bebeğinizi rahatlatan ve onu rutine alıştıran detaylardan biri. Her akşam banyo yaptırın. Her seferinde sabun kullanmanıza gerek yok. Böyle rutinler gece-gündüz ayrımını sağlamak için de önemli. 14 Altını değiştireceğiniz zaman bir süre onu çıplak bırakabilirsiniz. Arada çiş yapabilir, bu yüzden etrafın kirlenmeyeceği bir ortamda ya da altına bir örtü sererek bırakabilirsiniz. 15 Günlük bazı işlerinizi bebeğinizi kucağınızda kanguruda taşıyarak yapabilirsiniz. Göğsünüzün düzenli nefes alış verişi ona iyi gelir.ACEMİ OLDUĞUNUZ İÇİN KORKMAYIN16 İlk bir ya da birkaç ay ev işlerini bir kenara bırakın ve bebeğinize konsantre olun. Size yardım edebilecek birileri varsa ev ve yemek işlerini ondan isteyebilirsiniz. Kimsenin salon dağınık veya bulaşık yıkanmamış diye laf etmesini kaale almayın. 17Çevrenizdekilerin size yardımcı olmalarına izin verin. Komşunuz ziyaretinize geldiği saatte banyo yapmayı planlıyorsanız, onun bebeğe bakmasına izin verin. 18 Alıngan ve çekingen olmayın. Gergin ya da sinirliyseniz karşınızdakini kırmamaya da dikkat edin. 19 Çevrenizdeki büyüklerden bir sürü öneri ve uyarı almışsınızdır. Bunların hepsini uygulamak, hatta dinlemek zorunda değilsiniz. Herkesin dediğine kulak vermeyin. Acemi olsanız bile en iyisini siz bilirsiniz.20 Çevrenizden yardım isteyin ama onlara tatsız angaryalar yüklemeyin. Bu tip durumlarda nazınız daha çok anneanne ya da babaannelere geçer. Onların size yardımcı olmak için yanınızda oldukları doğru ama onları da kırmadan ayarlamanız gerekir. 21 Kendinizi dış dünyadan soyutlamayın. Birkaç saat bile olsa kendinize zaman ayırın. Sinemaya gidemiyorsanız evde bir film seyredin. Gazete veya rahatlatıcı bir kitap okuyun. Tek başınıza ya da bir arkadaşınızla kısa yürüyüşlere çıkın.40’I ÇIKMADAN SOKAĞA ÇIKMAMA DÖNEMİ BİTTİ22 Eskiden 40’ı çıkana kadar bebeğin sokağa çıkarılmaması önerilirdi. Artık böyle düşünülmüyor. Yağmur olmadığı sürece her gün bebeğinize hava aldırmak için sokağa çıkarabilirsiniz. İlk denemelerinizde yanınızda tercihen tecrübeli biri olsun.23 Bebeğinizle yalnız geziyorsanız tanıdığınız yerleri tercih edin. Issız yerlerden uzak durun. Mutlaka küçük ve çapraz asılan bir çanta kullanın. Üstünüzde çok para ve kredi kartı taşımayın. 24 Yanınıza kendiniz için de yedek kıyafet alabilirsiniz. Böylece kusmuk lekeleri ile dolaşmak zorunda kalmazsınız. 25 Sokak gezilerini eğlenceli hale getirmeye çalışın. Güzel havaların tadını çıkarın. Parka gidin, yere battaniye serin, bebeğinizle uzanın. 26 Ve son olarak, karmaşadan korkmayın. Bu duruma kısa sürede alışacağınızı, zorlandığınız pek çok işi yakında tek elle halledeceğinizi bilin. YENİ BABALAR DA İLGİ İSTER27 Babalar özellikle ilk günlerde çekingen kalırlar. Onu sizin teşvik etmeniz gerekir. Bebeğe dokunmasını söyleyin. Altını değiştirirken ya da banyo yaptırırken ondan yardım isteyin. Hata yaptığı zaman bunları nedenleri ile tatlı tatlı söyleyin.28 Eşinize bazı günler işten erken gelmesini ya da işe geç gitmesini önerin. Böylece bebeği ile daha fazla zaman geçirebilir. Yapılması gerekenleri daha çabuk öğrenip pratik yapma fırsatı bulabilir. 29 İş bölümü yapın. Bebekle değil, evle ilgili sorumlulukları da paylaşın. Mesela alışveriş işini kocanıza devredin. Ya da başka bir işi...30 Unutmayın ki babaların bütün bunlarla uğraşırken biraz da eğlenmesi, rahatlaması gerekir. Baba-çocuk beraber uyumalarına; biberon kullanıyorsanız, uzanarak çocuğunu beslemesine fırsat verin. Gündüz gezmelerinin bazılarını da babasıyla yapsın.ANNEMİN KÖŞESİYağın kadar konuşSon moda, artık kilo konuşmak değil. Beden kütle endeksi daha ciddi durumlar için gerekli. Yeni trend vücut yağ oranı konuşmak! Annem ve ben de bu konuyu çok ciddi ele alıyoruz. Mesela annem bazen fazla konuşuyor. Ben de ona dönüp, ‘Vücudundaki yağ oranı kadar konuş!’ diyorum.Bu durumda epey az konuşması gerekiyor tabii. Oysa ben, istediğim kadar konuşma özgürlüğüne sahibim. Çünkü benim yağ oranım anneminkinin üstünde. Kas oranım da öyle! Beyindeki işe yarar hücre oranının da annemde daha yüksek olduğu kesin.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!