Beni ciddiye almıyor

Güzin Abla
Haberin Devamı

Rumuz: Karamsarım

Şehir dışında, banliyöde yaşayan ve çalışan bir gencim. Bir akrabamın evinde, olgun yaşta, evlenmiş ayrılmış, ciddi bir işte çalışan bir hanımla tanıştım. Ona bağlandım. Evlenmeyi düşünüyorum. Ancak o beni ciddiye almadı. Benden altı yaş büyük. Bu yüzden ne sevgime ne de evlenmek istediğime inanıyor. Sık sık arıyorum, trene atlayıp görmeye gidiyorum. Küçük hediyeler götürüyorum. Zoraki kabul ediyor. Çekingen davranıyor. Evinde tanıştığım akrabama konuyu açtım. O da ağzını aramış. ’’O daha dünkü çocuk, olacak şey değil’’ demiş. Yine de onu aradım, zar zor buluşmayı kabul etti. Ne demeliyim ki bana inansın, güvensin; beni ciddiye alsın?

Bana kalırsa oğlum, bu genç hanım, her şeye rağmen senden hoşlanıyor. İlgin hoşuna gidiyor. Ama mantığını ön plana koyup, senden uzak kalmak istiyor. Yoksa asla buluşmaz, telefonlarını yüzüne kapatırdı. Ancak, bilirsin, toplumumuzda ’’Kadın erkekten mutlaka küçük olmalı’’ diye bir düşünce hakimdir. Sanki bu kesinlikle değiştirilemezmiş gibi. Bazı erkekler gerçekten koca adam olurlar ama olgunlaşamazlar. Bazıları ise genç yaşta olgundur. O zaman yaş farkı pek önem kazanmaz. Ayrıca günümüz kadını kendine iyi bakarak genç kalmayı başarıyor. Bu nedenle bu kadar yaş farkının sözü bile olmaz. O genç hanıma, duygularının ne denli ciddi ve derin olduğunu anlatmaya çalışmalısın. Eğer sözle ifade edemiyorsan ona tüm duygularını dile getiren güzel bir mektup yaz. Bu yanlış fikrini değiştirmeye çalış. Senin gibi duygusal, efendi, olgun, düşünceli bir genci nerede bulacak? Eminim, inadından vaz geçecektir.

Yazarın Tüm Yazıları