Ben olsaydım şunları bir kenara yazardım

HANGİ parti olduğu önemli değil...

Haberin Devamı

Ama bir genel merkez yönetici olsaydım.
* Her seçimde aday adayı olanları bir kenara yazardım.
* Seçilmek için partiler arasında gezinen; soldan sağa, sağdan sola, her partiyi deneyenleri bir kenara yazardım.
* Seçim öncesinde başka, aday listesi belli olduktan sonra başka konuşanları bir kenara yazardım.
* “Kırk küsur yıldır bu siyasetin içindeyim” diyenleri bir kenara yazardım.
* Ahbap çavuş ilişkisiyle bir yerlere gelmişleri bir kenara yazardım.
* Elinde projesi olmayanı bir kenara yazardım.
* Yaşı geçmiş değil, ama ruhu geçmiş olanları bir kenara yazardım.
* Devamsızları, ilgisizleri bir kenara yazardım.
* Siyasetti ekip çalışmasını “siyasi klik” olarak algılamış olanları bir kenara yazardım.
* Şaibeli olanları, “vekillik zırhına” ihtiyacı olanları bir kenara yazardım.
* Halkı takmayanları, halkı küçük görenleri bir kenara yazardım.
* Siyasi geleceğini bazı çevrelere ipotek edenleri bir kenara yazardım.
* Kendi işinde başarılı olamamışları, çevresine ışık saçmamışları bir kenara yazardım.
* Hayatın renklerini siyah ve beyazdan ibaret sayan kişileri bir kenara yazardım.
* Türkiye’nin gerçeklerinden uzak, dünyanın beklentilerini algılayamayanları bir kenara yazardım.
* Dürüstlüğü bir siyasi malzeme gibi kullananları, ama bunun dışında çok önemli özellikleri olmayanları bir kenara yazardım.
* Sivil toplum deneyimi olmayanları, tek hobileri siyaset olanları bir kenara yazardım.

Haberin Devamı

Daha fazla kadın Meclis’te olmalı

Bu seçimlerde daha fazla kadın ve genç Meclis’e gitmeli...
Ve bir slogan gibi kalmamalı...
Çünkü, her seçim öncesinde sözler veriliyor, ama listeler açıklandığında yine aynı hayal kırıklığı yaşanıyor.
Gerçeği söylemek gerekirse kadınlar için bazı dönemlerde yapılan “pozitif ayrımcılığın” da iyi sonuçlar verdiğini düşünmüyorum.
Çünkü, sırf kadın kontenjanı doldurulsun diye; siyasete katkısı çok az olan birçok isim vekil yapıldı, belediye meclislerine seçildi.
Oysa bugün artık...
* Çok başarılı kadınlarımız var. İş hayatının deneyimlerini politikaya aktarabilecek kadınlarımız Meclis’e gitmeli.
* İletişimi kuvvetli, ne istediğini bilen, projelerinin takipçisi olabilecek kadınlarımız Meclis’e gitmeli.
* Erkek egemen Parlamento’nun havasını değiştirecek; toplumun her alanında eşitliği savunan kadınlarımız Meclis’e gitmeli.
* Çocuklarımıza, gençlerimize örnek olup, rol model olabilecek kadınlarımız Meclis’e gitmeli.
* Erkeklerin gölgesinde kalmayacak kadınlarımız Meclis’e gitmeli.
* Hayatı bilen, insana dokunabilen, dünyayı okuyabilen kadınlarımız Meclis’e gitmeli.
* Türkiye’nin değerlerinin farkında olan, farklı görüş ve düşünceleri temsil eden ve bunları savunabilen kadınlarımız Meclis’e gitmeli.
* Ezberleri bozan, cesaretli, konuştuklarını dinleten, toplumun önünde koşan, uluslararası bağları olan kadınlarımız Meclis’e gitmeli.

Haberin Devamı

Dervişoğlu’nun sırası ne olur?

Musavvat Dervişoğlu’nun da Milliyetçi Hareket Partisi’ne katkısı yadsınamaz.
Uzun yıllar süren il başkanlığı, büyükşehir belediye başkan adaylığı...
Dervişoğlu’nun da bu sefer listenin neresinde yer alacağı merak konusu...
İzmir milletvekilleri Oktay Vural ve Ahmet Kenan Tanrıkulu’nun yerlerini koruması bekleniyor; MHP Lideri Devlet Bahçeli ikinci sıra tercihlerini nasıl yapacak?

İl başkanı olunca vekillik garanti mi?

Rıfat Nalbantoğlu, CHP İl Başkanlığı’nı bırakarak doğrusunu yaptı.
Nalbantoğlu’nun milletvekili olmak istemesi gayet normal...
Bir önceki seçimde adaydı; sonra il başkanı oldu, görevinden alındı, ikinci kez aynı göreve getirildi.
Özetle...
Son beş yıldır; İzmir siyasetinin en fazla konuşulan isimlerinden biri oldu.
Herkesin merak ettiği şu...
Nalbantoğlu listenin neresinde yer alacak?
Nedeni şu...
İl Başkanlığı bir partideki en zor görevlerden biri... Zor ve eleştiri oklarının sürekli üzerinde olduğu bu makama talip olanların sayısı her partide giderek azalıyor.
Çünkü, maddi sıkıntılar bir yandan, teşkilatların istekleri bir yandan...
Hem böyle stresli bir iş yapacaksın, hem de listede yer garantin olmayacak...
O yüzden Nalbantoğlu’nun durumu; CHP’de bundan sonraki il başkanlıklarını da etkiler. Ya başkanlığa, milletvekilliğine talip olmayan isimler bulunacak, ya da bir “ağabey, abla” formülü en geçerli çözüm olacak.

Yazarın Tüm Yazıları